İki kudurmuş
Dünyayı kana bulayan ve kana bulamaya çalışan iki kudurmuş, kim bunlar? Biri terörün hepsi (PKK) ikincisi Amerika gibi bir devletin başkanı olmuş maceraperest TRUMP efendi. Bunun ikisi de hiçbirini aratmaz. Biri çocuk katili PKK bu teröristlere insan demek mümkün değil. Bunlar dağda ot yayılan hayvanlar gibi uyuşturucu kullanıcıları. Onlardan insan olabilir mi? Allah onları insan olarak yaratmış ama onlar insanlıklarını kaybetmişler. Devlet birimlerinde hâlen terörün elemanlarının olduğu şüpheleri var. Çocuğunu alıp kocasını ziyarete giden anne, yaşını bile doldurmamış oğluyla şehit ediliyor. Onlar giderken yolda bir şey yok, dönüşlerinde hain tuzak hazırlanıyor. Bunların Yüksekova’daki ziyaret süresini ve dönüş zamanını bilen ve bildirenlerin olması şüphesi düşünülemez mi? Bu gözü dönmüş PKK’lılarda ne Allah korkusu ne de insanlık diye bir şeyin olmadığı, zaten belliydi. Bu pislikleri iyice tescillenmiş oldu. Hâlen bunlara destek verenler utanmayacak mı? Utanmazlar, utansalar ismen kınarlar, yuvarlak sözlerle savuşturmazlar. İnşallah ana ve oğlun katilleri en kısa zamanda gebertilir. O zaman da onlara arka çıkanlar cenazelerine giderler. Bu onlar için olağan bir durumdur.
Kudurmuşun ikincisi ise ABD’nin başkanı olan dengesiz, ne yapacağı, ne zaman nasıl bir karar vereceği belli olmayan başkan Trump. Bu adam hem kendi devletini dünyaya düşman ediyor, hem dünyayı kana bulamaya çalışıyor. Bu kadar dengesiz bir insan olamaz. Bir bakıyorsunuz Kuzey Kore’ye kafa tutuyor. İki devleti savaşın eşiğine getiriyor, ondan sonra tam tersi bir hareketle Kuzey Kore ile masaya oturuyor. Yurdumuzun Güney sınırındaki güvenliği için birlikte hareket etme çağrılarına cevap vermeyip, tam tersine teröristlerle bir olup onları silahlandırarak silahlı kuvvetlerimize karşı güç oluşturuyor. Bununla Türkiye Cumhuriyeti Devletini korkutacağını zannetti. Türkiye bu tehditlere boyun eğmeden kendi göbeğini kendi kesti. Yurdunun Güneyini yani Suriye’nin Kuzeyini terörden temizleyerek büyük bir başarıya imza attı. Bunu gören Trump efendi belirli yerlerde birlikte hareket etme kararı aldı. Yani bükemediği bileği öpmek zorunda kaldı.
Yine Trump efendi bir baktık Avrupa’ya kafa tuttu. Her tarafa rest çekti ama sonuç yine fos çıktı. Şimdi de İran’la uğraşıyor. İran’a dayatmalarla tehditler savuruyor. Aynı Kuzey Kore’de olduğu gibi İran’a da hiçbir şey söylememiş gibi (ön şartsız) görülebilirim diyor. Bu nasıl bir devlet adamlığı? Sanki özel bir şirketini idare eder gibi davranıyor. Özel şirketi bile olsa böyle davranmaması gerek. Şimdi de esas görevi casusluk olan papazını kurtarmak için Türkiye Cumhuriyeti Devletine rest çekiyor. Adaletten hukuktan bahsediyor. Kendine gelince bağımsız hukuk diyor, Türkiye’ye gelince hukuk neymiş? Benim papazım suçlu değil, bırak diyor. Bu isteği yerine getirilmeyince iki bakanımıza kısıtlama getiriyor, sen Türkiye Cumhuriyeti Devletini tanımamışsın Trump efendi. Sende olmayan bağımsız adalet ve hukuk Türkiye’de var. Hukuk ne diyorsa o olur, bunu hiç unutma. Basit meselelerle Türkiye Cumhuriyeti Devletini karşına alma. Senin her oyununa boyun eğecek devlet yok. Aklını başına al.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.