İşin özü
Merhaba sevgili Anadolu Gazetesi okuyucuları bu gün biraz için de bulunduğumuz bu karmaşık durumlara yer vermek istedim.
Aşı aşı dedik aşı bulundu şimdi de hangisi daha güvenilir tartışması başladı. Bildiklerimiz kadar bilmediklerimiz de var elbet bu konu hakkında. Bu konuda sözü işin ehli olan insanlara bırakalım. Onlar bu konuda daha tecrübeli ve bilgili. Biz ne desek boş.
Ama herkes kendi düşüncesini söylemekte özgür ve aşı olmak isteyenler olabilir olmak istemeyenler için de bir zorlama yada mecburiyet söz konusu olamaz. Olmamalı bence
Bizlerde bilinçli bir insan olarak bu olayın farkındayız bu zor zamanları devlet ve millet olarak atlatmaya çalışıyoruz. Bir yıl oldu bu sürecin bitmesini bekledik. Eski günlerin kıymetini değerini anladık. Meğer ne kıymetli bir hayatımız varmış.
Güneşi doğayı huzuru ailecek yaptığımız toplantıları hepsinin değerini daha iyi anladık. Böyle zor zamanlar dan geçerken kimimiz en yakınlarımızı kaybettik. Oysa bitmeyecek gibi yaşadığımız bu hayatta nefesimizin sayılı olduğunu Hakka kavuşmak için bir şeylerin sebep olacağını nasılda unuttuk.
Belki birçok şeyin pişmanlığını yaşadık bu zaman zarfında onları da gözden tekrar geçirdik ve toparlanmaya çalıştık. Kendi içimize daha çok döndük kendimizde olan eksiklikleri gördük. Ve yeniden dedik kendi kendimize sevdiklerimiz için kendimiz için hayatımızda olan eksiklikler için yeniden bir başlangıç dedik.
Rabbime yakın olmak için daha ne bekliyorduk yoksa onun için yaratıldığımızı unutmuşmuyduk. Bu yolda bize ışık tutan her şeyin sahibi olan Allah'ın varlığına ve birliğine secde etme vakti çoktan gelmişti. Bu yolda teslimiyet sadece ona olmalıydı. Ne diyordu RABBİM
Meâide suresi ﴾44﴿ ayet
Kendilerini Allah’a vermiş olan peygamberlerin ve -Allah’ın kitabını korumaları kendilerinden istendiği için- rablerine teslim olmuş zâhidlerin, bilginlerin Yahudiler arasında kendisiyle hükmettikleri, içinde hidayet ve aydınlık bulunan Tevrat’ı elbette biz indirdik. Hepsi onun (hak olduğunun) şahitleri idi. O halde insanlardan korkmayın, benden korkun da âyetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir
....
O halde insanlardan korkmayın benden korkun!
Bizler ondan korkmayı bile unuttuk, Her şeyde aştık kendimizi yaradılış sebebimiz unuttuk. Dünya ya kendimizi öyle kaptırdık ki değil gözümüz kör kulağımız bile sağır oldu.
Bildiklerimiz unuttuk doğru olanı yalanlar olduk. Yalancının yanında yöresinde bulunduk. Bizler kalbimizi kararttık. Hak yolundan uzaklaştık. Yine bir ayeti kerimede apaçık bize ne söyleniyor.
Bakara Suresi - 155-157 . Ayet Tefsiri
﴾155﴿
Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!
﴾156﴿
Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, "Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz" derler.
﴾157﴿
İşte rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır.
Her şey bu kadar açık ve netken bizler daha neyi bekliyoruz. Bundan güzel uyarıcı mı var. Tek doğru yol bizler için hak yoludur. Ve kitabımız Kur'an-ı Kerim. Bizlere her şeyi anlatıyor. Niçin kendimize başka başlar arayalım... Rabbim bizler için her şeyi bu kadar kolaylaştırmışken.
Sevgili dostlar...