Siyaset her geçen gün çirkinleşiyor.

Ekonomide iyileştirme bekleyen halk siyasilerin polemiğini konuşuyor.

Seçilmiş insanlar siyaset uğruna çirkin yüzlerini sergiliyor.

Senin partin, benim partim kavgaları devam ediyor.

İktidar muhalefet atışması kısır döngüde sürüyor.

Bugün kavganın başındakiler sözüm ona seçilmişler.

Kimileri iktidarın başında, kimileri muhalefetin, kimileri belediyelerin…

Seçildik diye her şeyi bileceksiniz diye bir kural yok.

Seçildiyseniz dersinize çalışacaksınız, dersine çalışmışları yanınıza alacaksınız, sonra birlikte kararlara imza atacaksınız.

Bizde seçilmişler her konuda bilgililer maşallah.

Siyasilerin gündeminde Ankara’da rüşvet kavgaları sürüyor.

İstanbul da kanal çekişmesi gündeme geldi.

İktidarla İstanbul Belediyesi arasında kanal restleşmesi devam ediyor.

İktidar bu projeyi hayat geçireceğiz derken, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu direniyor.

Direnmeyin oturun, görüşün, konuşun ortak yolu bulun.

Karşıysanız daha makul bir görüş sunarsınız.

Yapılacak diyenler siyaset değil, gerçekten ülkenin menfaatine olacaksa elbette yapılmalı.

Maliyetini, getirisini, götürüsü konuşun.

Ülkenin iki boğazı vardı, birde Kanal İstanbul olacak.

Tarihi İstanbul şehrine yeni bir marka katacak gibi gözüküyor.

Ülkede her zaman bir zihniyet yeniliğe karşı olmuştur.

Her zaman muhalefetlik uğruna karşı durulmuş.

Yıllardır ülkede bu böyle devam etmiş, etmeye de devam ediyor.

İstanbul’a ilk köprü yapılacağı zamanda böyle başlamıştı karşı olanlar, yapılacak diyenler.

Daha sonra karşı olan muhalefetin başkanı açılışı kendisi yapmıştı.

AK Parti’nin on sekiz yıldır yaptığı hizmete muhalefet partisinde evet dendiğini duydunuz mu?

On sekiz yıldır yapılan hizmetlerin hiç biriside mi doğru değil.

Hepsi de yanlış mı?

Her yaptığı doğru olmasa da, kalıcı güzelliklere de evet denilmeli değil mi?

İkinci köprüde aynı muhalefet zihniyeti yapılmasın demişti.

Üçüncü köprüde yapılmasın diye direnen muhalefet bugün kullanıyor.

Orhan Gazi Köprüsü için de muhalefet uğruna yapılmaması için diren ilmişti.

İstanbul trafiği için dönemin siyasi iktidarları gerekli görmüş ve bir değil üç tane köprüyü inşa etmişler.

Bunların neyle, nasıl parasal durumunu bizden uzak…

Yapılan hizmetin kötüsü olmaz, her zaman yapılan hizmet ihtiyaçtan yapılıyor.

İstanbul trafiği çekilmez durumda ne kadar köprü, alt geçit, üst geçit,  tünelde açılsa daha çok istiyor.

Muhalefetlik için hizmetlere karşı durmak çözüm değil.

Hizmetin önün açılmalı.

Kendilerini ülkenin sahibi gören, beyaz köşe yazarları köprülere, yollara, hava alanlarına karşı olumsuz yazılar yazmışlardı.

Avrasya Tüneli’nden geçmen diyenlerin bugün geçtiği görülmekte.

Karşı olmak için karşı olunmamalı.

Yapılan bir hizmete takoz konulmamalı.

Bu ülkeyi muhalefet çok seviyor da, iktidar hizmet veriyor az mı seviyor.

Muhalefetiyle, iktidarıyla, seçilmişleriyle, atanmışlarıyla bir olun, halka daha güzel projeler sunun.

İktidarıyla, muhalefetiyle, seçilmişleriyle bir raya geldiniz de halk sizlere niye bir araya geleniz mi diyor.

Sizler partileriniz uğruna yukarılarda tepiştikçe ülke ekonomide geriliyor.

Siz yukarda akılı düzgün hoşgörülü dursanız, burada her şey güzel olacak gibi gözüküyor…

İstanbul için yapılacak her hizmet, her zaman güzel olmuştur.

Bu projede hak, hukuk, adalet ölçüsünde yapılacaksa her zaman güzel anılacaktır…