Şahsım; "Oy yoksa hizmet nah alırsınız" dedi
anadolugazete.com.tr’nin sevgili okuyucuları; Bildiğimiz gibi yerel seçimler mart ayı sonunda, yani hemencecik çok yakında sandık gelecek. Adı üzerinde YEREL idarecilerimizi seçeceğiz. Yerel demek, sadece sınırları içerisinde olan yere, bölgeye; il, ilçe, belde yerinde hizmet demektir, bölgesinde anında hizmet demektir.
Tarafsızlık yemini çok anlı, şanlı hatta 'namusum ve şerefim üzerine' de geçiyor metnin içerisinde, ancak partili olan CB, bu yemini kenarlarda bir yere mi atıyor, konuştuğu kürsünün altına mı saklıyor, onu bilemeyiz. Ancak bildiğimiz bir gerçek var o da vatandaşa, gür ve yüksek perdeden Hatay’da diyor ki; "Hükümetle beraber olmazsanız, hizmet gelmez!" Dinleyen vatandaş mı? Batandaş mı? Onlar da içten alkışlıyorlar. Alkış tutan vatandaş hemen yanı başlarındaki Maraş’a, Malatya’ya, Adıyaman’a baksa orada da hiçbir şey olmadığını görecek ama 'Alkışdaş' olunca bakmıyor.
İktidar partisinin idaresinde olan belediyeler, sokakları 'altından asfalt'la döşedi, evleri elmastan yaptı bitirdi sanıyor. Böyle alkışdaş bulunca ben de olsam öyle derim. Tekirdağ’ına geliyor "Biz muhalefet gibi değiliz, herkese hizmet ederiz" diyor, o da alkış alıyor. Ordu’ya gidiyor orada da "İktidarla beraber aynı partiden olmazsa belediyeniz, doğal gazı rüyanızda görürsünüz" diyor, o da alkış alıyor.
Bu alkışlara şapka çıkarılır, hatta iki rekat şükür namazı kılınır kesinlikle, ne söylersen alkışlayan bir sürü topluluğu var. CB de istediğini istediği ve gönlünün bildiği gibi yapıyor. Klonlanmış, aynı vatandaş her yerde sanki; eleştiri yok, araştırma yok, alkış gani. Yani, yeryüzünde Mozambik’te, Uganda’da, Kenya’da bile böyle alkışdaş bulamazsınız, ne kadar övünsek böyle vatandaşla az kalır. Çok övünmemiz lazım, alkış atanlara 'bravo, yaşa!' sesleri ile.
Hâlbuki vatandaş kuma gömdüğü ve alkışa yönlendirdiği kafasını kaldırıp sadece Ankara’ya, İstanbul’a, Adana’ya, Mersin’e, Aydın’a, Edirne’ye, Ardahan’a, Bolu’ya, Sinop’a, Kocaeli İzmit’e, Bursa Nilüfere, Antalya Muratpaşa’ya, Karabük Safranbolu’ya, Samsun Atakum’a, baksa yüzlerce örnek belediyeciliği görecek.
Orta Anadolu’da bir Avrupa şehri yaratan Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin projeleri, gerçekleştirdiği hizmetler, sayfalara değil ancak cilt cilt kitaplara sığar. İktidarın bir yığın değil, binlerce engellemelerine rağmen, belediye meclislerinde azınlıkta olmasına rağmen, parmakla gösterilen ve hatta parmak ısırtan 'Bunu da nasıl yapmış?' dedirten, 'Ha bak bunu bile yapmış' diye imrendiren bir gurur abidesi Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve onun binlerce başarı ödülüne sahip olmuş Belediye Başkanı Sn. Yılmaz Büyükerşen’i de saygıyla buradan selamlıyorum.
Vatandaşlık bilinci olan herkesi Eskişehir’e gidemiyorsa da internet ortamından yararlanarak Eskişehir’de yapılanları görmelerini tavsiye ediyorum.
Çetin Altan’ın bir sözü vardı. “Enseyi karartmayın!” CB’nı ne derse desin aklı, bilgisi olan hiçbir belediye başkanının iktidara ihtiyacı olmaz. Yukarıda saydığım -ki yer darlığı nedeniyle sayamadığım belediyeler- canlı örnekler işte Halep ordaysa arşında burada, sorup sorgulamak da körü körüne pembe gözlükle bakmayan vatandaşa kalıyor!
Ey vatandaş! PATRON sensin, PATRON sensin. Yalanlara, tehditlere kanmayın, uyumayın, uyuyanları da uyandırın, uyandırma borusuyla araştırın, soruşturun, ucuz peynir bulmak için 10 market geziyorsun, hizmeti görmek içinde kafanı kaldır yeter. Kimse babasının arazisini, evini satarak sana hizmet etmiyor. Senin ödediğin vergilerle sana hizmet ediyor, etmek zorunda, bunu bilin… Ünvanı, makamı ne olursa olsun senin paranla sana hizmet getirene sadece nezaketen teşekkür edin. Ayrıştıran, bölen, tepeden bakan hiçbir idareciye minnet duymak zorunda değilsin!!!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.