Şairlerin dilinden Ankara -12-
Aynı yılda doğduğumuz, Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde, bölümdaş olduğumuz, 55 yaşında İstanbul’da hayata veda etse de Ankara ile Karşıyaka Mezarlığında buluşarak Başkentin bağrına sığınan Ahmet Erhan, sağ iken;
“Ben sudan çıkmış bir Ankaralı
Sen doğma büyüme güzeldin”
Diye sesleniyor sevdiğine…
***
Ahmet Özer’e göre;
“buğu içinde Ankara
sanırsın bir saldır
ankara kalesi
karadenizde yolcu bekleyen”
***
Gülten Akın, sevdiklerini “Natoyolu’ndan” götürüyor Ankara’ya…
(…)
Ankara’nın ağaları beyleri
(…)
Ankara’nın susuz dereleri
Bademliyi Kesikbaştan
Kesikbaşı Seyran’dan
Seyran’ı İncesu’dan, onu Topraklıktan
Topraklığı Abidinpaşa’dan Tuzluçayırdan
Ve Mamaktan
Ayıran susuz dereler
Ankara’nın kıraç tepeleri
(…)
Karşıda Bayındır, Kusunlar
Yağubaptal
İlerde İmrahor, Mühye
Seydali
Orda dağların derelerin
Köy yollarının koynuna
Eski bir bildik gibi sokuldu
(…)
***
Hüseyin Kaya’nın, “Ankara Havası” sizi aldatmasın. Bazen bıyık kestirir:
pantolonum ütülü ve ütülü gömleğim
rengarenk kravatım boyalı potinlerim
üst düğmesi her zaman ilikli ceketimin
kazınmaya alıştı her sabah hassas tenim
yine de yan bakırsın şuncacık bıyığıma
sana ne zararı var çeneme inmesinin
traş
yeter ki sen mesut ol dedik kıydım hepsine
böyle kıldan mevzular olmasın aramızda
yok artık bıyıklarım şen olasın ankara
***
Mahmut Turgut, “Yaşam ve Nergis” ile bir dolmuş durağına götürürse hal belli:
Otobüsler hıncahınç. Upuzun dolmuş kuyrukları. Bir kız
yeşil gözlerini delikanlının sıcak avuçlarına bıraktı. Başım
dönüyor beton yığınlarına baktıkça.
***
Mehmed Kemal ile “Ankara’nın Sabahları”na gidersek, ona göre bir sabaha uyanırız:
Bu kış da başka türlü geldi,
Sardı içimi ateşin;
Sokaklarda gezerim rahat rahat
Aklımda hep sen varsın,
Kulaklarında sesin.
Bilmezsin Ankara’nın sabahlarını,
Her gün ayrı biçimde gelir.
***
Şairane Ankara turumuz başka şair dostlarla sürecek…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.