Ülke olarak, 31 Mart’ta önemli bir seçime gidiyoruz. Aslında geleceğimizi oylayacağız. Devam edip gelen yerel yönetimleri değerlendireceğiz. Yapılan ve yapılamayan hizmetleri tartacağız. Adaylara, kenara çekil veya devam et diyeceğiz. Vatandaşlar olarak hep birlikte sandığa gidip, demokratik hakkımızı kullanacağız. Kendi hür irademizle Bismillah deyip, Türkiye’nin bekası için oylarımızı sandığa atacağız.

Çevre ve gürültü kirliliği artık gerilerde kaldı. Eskilerde büyüklerimiz, başka ülkelerde yaşanan Avrupai seçimleri anlatmakla bitiremezlerdi. Bizde de seçimler artık çok farklılaştı. Gelişmeleri insanlarımız, sosyal medyadan ve televizyonlardan çok güzel takip ediyorlar. İttifaklar sayesinde Partiler, son zamanlarda farklı birleşmelere sahne oluyor. İttifakların ne getireceği ve ne götüreceği seçimlerin neticesinde belli olacak. Siyasette 2x2=4 edecek mi, hep birlikte göreceğiz.

Seçmenlerimiz adaylarda proje arıyorlar, çağdaş belediyecilik bekliyorlar. Temiz ve yaşanabilir bir çevre istiyorlar. İlçelerde birimlerin çoğu Büyükşehir Belediyesine ait. İlçe Belediyelerine, hizmetlerin hızlı bir şekilde aktarımı için büyük görevler düşüyor.

12 Eylül öncesini yaşayan biri olarak, günümüzdeki siyasi olgunluğu takdirle karşılıyorum. Farklı düşüncelerdeki kimseler, bulundukları ortamda birbirlerini kırmadan ne güzel tartışıyorlar. Bütün bu yaşananlar, demokrasinin önemli bir hamlesidir.

Milletimiz ne söylerse doğru söyler. Çoğunluğun vereceği karar, her zaman baş tacımız.

Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de, belli çevrelerce algı operasyonu yapıldığı apaçık bir gerçek. Unutmayalım, en doğru anket sandıktan çıkacak oylardır. Her zaman olduğu gibi Büyük Türkiye, en önemli hedefimizdir. Sandıkta mesajımızı en güzel şekilde vermek üzere, kalın sağlıcakla. Haydi hayırlısı…