Seçim gelmiş neyime
Düzeni kuranların düzeni yerinde.
Düzene oy verenler geçim derdinde.
Çünkü halkın gündeminde her zaman olduğu gibi geçim derdi var.
İnsanlarımız sürdürülebilir olmayan ekonomik yapı, piyasa koşulları, gelir dağılımı adaletsizliği, sürekli artan fiyatlar yaşam koşularını zorlaştırıyor.
Her geçen yıl diğerini aratır oldu.
Ülkede hayat o kadar pahalılaştı ki bugün ne özel sektördeki ne de kamuda yapılan düzenleme ile emekliye ödenen maaşlar vatandaşlarımızı mutlu etmiyor.
Şu anda yaşadığımız ekonomik koşullar kısa vadede büyük sosyal sorunlara vesile olacak gibi gözüküyor.
Bunun en büyük göstergesi, ülkede var olan işsizlik, artan zamlar, ev işyerleri kiraları, boşanmalar, göç, kapanan iflas eden esnafımız iş yerleri, vergisini ödeyemeyen insanımız, mahkemelerde yığılan borç alacak ilişkilerinden kaynaklanan davalardır.
Genel seçimlerden kurtulduk derken.
Mahalli seçimler geldi.
Ülkede yaşam kalitesi düşerken ülke seçimlere odaklanmış durumda.
Halkın derdinden çok iktidar, muhalefet seçim yarışında.
Ülkede zamların gelmediği hiçbir şey kalmadı.
İnsanlar bu şartlar altında geçim düşünüyor.
İktidar, muhalefet hangi adayı koysak diyor.
Bu Yaşam kalitemizi yükselten siyaset yerine seçim odaklı siyasetin göstergesidir.
Bugün ülke genelinde pek çok belediye başkanının seçime birkaç ay kala asfaltlama ve temizlik çalışmaları gibi çalışmalarını gece gündüz sürdürdüğü ve bölge halkına normal standartların üzerinde hizmet götürdüklerine şahit oluyoruz.
Bu durum aynı zamanda insanlarımıza geride kalan dört yıllık süreyi de sorgulatmaktadır.
Açık bir şekilde görülüyor ki bu hizmetler normal zamanda da verilebilir ve insanımızın hak ettiği bir şekilde yaşayabileceği koşullar yaratılabilirdi.
Ülkede siyasal istikrarın olmaması, sürekli erken seçimlerin yapılması ve verilen vaatlerin yerine getirilmemesi insanların siyaset kurumuna karşı bakış açısında erozyona neden olmuştur.
Bu durum aynı zamanda seçimlere olan ilginin ve seçim heyecanının da azalmasını sağlamıştır.
Bugün halkın önemli bir bölümü ile yine siyaset kurumunun önemli bir bölümü farklı farklı yönlere odaklanmıştır.
Halk geçim ve geleceğinin derdindeyken siyaset kurumu seçim derdindedir.
“Seçim gelmiş neyim kan damlıyor yüreğime” sözleri manidar değil mi?
Seçim bitiyor yeni yüzler geliyor değişen sadece yüzler değil mi?
İktidar gitmiş, muhalefet gelmiş şehir halkı ne hizmet alıyor.
Vatandaş tanıdık başkan geldi diye bir yakını işe verirse on seviniyor.
Şehrin sorunları problemleri, hizmet bekliyor bir beş yıl gidiyor.
Yeni beş yıl için adaylar yapacağım dediği hizmetleri sıralıyor.
Yahu Allah aşkına seçildiğinde beş yıl ne yaptın ki gelince ne hizmet yapacaksın diyen olmuyor.
Gelecekte gidenden farklı olmuyor.
Bu düzen böyle gelmiş böyle gidiyor.
Düzülenlerde geçim derdinde büzülüyor.