Ülke genelinde köylüsü, kentlisi olmuş ağa.

Köylü şehirli olma hevesinde.

Şehirli metropollerin gürültüsünde, stresinde köye dönme derdinde.

Köylü inek koyun keçi tavuk beslemiyor, hazır var diye.

Şehirli alışmış çok katlı konutlarda hayvansal ürünleri almaya.

Köylü olmuş efendi.

Şehirli olmuş bey, asgari ücrete talibim der.

Köylü yumurta, süt, yoğurt, ayran, tereyağı, bal markette çok der.

O zaman bizim inekleri kim sağacak denmez mi?

Batıda bizim gibi tüketici toplumları da inek gibi sağıyor.

Köylerde inek, koyun güdücü çobanlar Afganistan da gelmiş.

Mandıralarda sağıcı, bakıcı ithal gelenler olmuş.

Hayvan sahipleri takım elbiseli patron olmuş.

Bir yandan da bu Afganlısı, İranlısı, Iraklısı, Suriyeli bizim ülkemizde ne geziyor diyenler var.

Sen hayvanlarına baktın, ineğini sağdın, Afganlılar elinde mi aldı.

Gelecekte bu ülkenin her alanında sığınmacı dedikleriniz patron olacak, siz yerliler onlara çoban duracaksınız unutmayın.

Tarım da dünya gözü bir ülkeyiz deriz, tarım politikaları hazırlarız.

Tarım sanayide en gerilerdeyiz niye.

Köylü kentli ağa olmuşta ondan.

Yemi, samanı, arpayı, buğdayı, patatesi, soğanı, sarımsağı daha ucuz alacağız diye yurt dışında kapıyı açıyoruz.

Koyun, keçi ithal ederiz diye üretim yapmıyoruz.

İnek, dana, nasıl olsa Avrupa’da alırız diye damızlığa değer vermiyoruz.

Çünkü köylü bey oldu markette alış veriş yapıyor, çocukları okutacağım diye şehre göç ediyor.

Diplomalı oğlum olsun diye her çileye göğüs geriyor.

Bitiren tekrar köye dönmüyor, diplomalı boştan gezer oluyor.

Bugün ülkemizin diplomaya ihtiyacı yok, köyde hayvanlarıyla, tarım alanlarıyla uğraşacak elamanlara ihtiyaç var.

Şehirlerde yine aynı şekilde küçük ölçekli sanayi alanlarında yetişecek ara elamanlara gerek duyulmakta.

Bunlarla ilgili yeni birimler, okullar açılmalı daha çok iş alanlarına yönelik eğitimler verilmeli.

Herkesin üniversite mezunu olmak için çabaladığı bir ortamda ara eleman ihtiyacının nasıl karşılanacağı meselesini Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk:

“Sen ağa ben ağa/Bu inekleri kim sağa” doğru bir sözde.

Sizler bu ülkeyi yöneten seçilmişlersiniz sorun sizde.

Nasıl olacak sorusu sizlerin.

Tekrar köylü ağaları, şehirli beyleri nasıl ahıra, araziye, tarıma yönlendireceksiniz.

Tarıma dayalı yatırımlarda destek yok değil fakat bu destekler nasıl kimler tarafında gerçekten yerinde kullanılıyor mu?

Önemli olan verilen desteklerin yerinde kullanılması.

Temel mesele inekleri sağacak kişi bulamamaksa...

Neden her yere üniversite açılıyor?

Herkes ağa olmayacak, birileri de inekleri sağacaksa...

İnek sağma işini biraz cazip hale getirmek gerekmez mi?

İnsanları tekrar köylere tarıma yönlendirecek projeler sunulmalı.

Şehir hayatında yetişen diplomalı gençlik paralı asker, polis, bekçi olma yarışlarındalar.

Diplomalı, diplomasız gençler köye gidip hayvan bakıp tarım alanında çalışmak istemiyor.

Devlet güvencesi altında, nasıl olsa maşım güvenli, mesaim belli sıkıntıya gelmeden devlete girmeye çalışan milyonlar bugün sokaklarda.

Gençlik yeniden tarıma ve hayvancılığa teşvik edilmeli.

Bunun içinde devletin öncelikli olarak üniversite kapılarında koşan gençliği tarım ve hayvancılığa teşvik etmeli.

Ana dolu topraklarında tarım alanları ekimsiz, bozkırlar hayvansız bırakılmış durumda, yeniden tarıma ve hayvancılığa dönülmeli.

Gelecekte gelişen dünya nüfusun en büyük sorunu gıda olacak bunun için geç kalınmadan başlanmalı.