Sömürü dünyayı yoksullaştırıyor
Emperyalist zihniyetler kendi çıkarları uğruna insanları fakirleştiriyor.
Lüks yaşamları uğruna devletler köleleştiriliyor.
Emperyalist sermaye dünyayı kendine kul, köle ediyor.
Faiz düzeni her geçen gün güçleniyor.
Tefeci zihniyet para bende dünyayı ben idare ederim diyor.
Zulmün sonu bir türlü gelmiyor.
Fakir bırakılmış halk bir kilo pirinç uğruna yollarda ölüyor.
Sermayede umut var diyen insanlar gönüllü köle olmak için denizlerde boğuluyor.
Bunların hepsi dünyanın doymak bilmeyen zenginleri uğruna…
Ne zaman doyacak bunlar dersiniz.
Sermaye düzeni hiçbir zaman doymadı ki bugün mü doyacak.
Yıkılsın bu dünya, kahrolsun sermaye düzenleri diyen mazlumların duası her gün yükseliyor.
Emperyalist devletler bunu yapıyor da, Müslüman coğrafyasında yaşayan zengin sermaye sahipleri ne yapıyor.
Onlarda dünyanın nimetlerine tapıyor.
Zekât unutuldu, sadaka hepten yok oldu.
Müslümanlar kendi içlerinde yardımlaşmayı ve paylaşmayı kaybetti.
Kardeşliği hepten yok etti.
Müslümanlardanım diyenler bile hep bana der oldular.
Kapitalist dünya Müslüman olduğunu söyleyenlerin hayatında bile sömürü düzeni inşa ediyor.
Sermaye insanlığı sömürmek için her gün yeni bir dünya kuruyor.
Müslümanlar bir bir gâvurlaşıyor.
Toplumda fakir fukara, yetimi gözetme veya düşenin elinden tutma her gün yok oluyor.
Müslümanlar arasında kardeşlik, yardımlaşma yok olmuş durumda.
Zihniyetler değişmiş, vicdanlar körlenmiş hatta küflenmiş, acıma hissi, acıma duygusu, merhamet yok olmuş.
Günümüz koşullarında yokluk, fakirlik, ele güne el açmak bir lokma ekmek için el, etek öpmek insan vicdanını sızlatan yaşam olmuş.
İslam dinini kabullenmiş Müslüman bir ülkede yaşıyoruz, zaten bütün dinlerde israfın haram olduğundan bahseder.
İslam dini paylaşımcıdır, onun için sizlere hizmet eden, fakir fukara düşünmek bile istenmiyor.
Sermaye her şeyi parayla satıyor.
Paran varsa alma şansın var, yoksa ölüme terke ediliyorsun.
Biz küçükken mahalle çeşmeleri vardı, halk gelip suyunu parasız doldururdu.
İnsanlar yapış oldukları çeşmeler de canlılar su içisin diye hayır umarlardı.
Müslümanlar hayır için bir birleriyle yarışırlardı.
Bugün sermaye bu çeşmeleri kapattırdı, şimdi para ile su satmaktadır!
Köylerde bile hazır su bulunduruluyor.
Eskiden yollar köprüler yapılır, herkes o yollardan ve köprülerden parasız gelip geçerdi; şimdi yolları ve köprüleri sermaye yapıyor ve gelip geçenlerden para alıyor!
Eskiden kervansaraylar yapılırdı, misafirler gelip bedava gecelerlerdi; şimdi onlar ortadan kalktı, tarih oldu turistler geziyor.
Eskide köy odaları vardı, misafirler ağırlanırdı, bugün ne oda kaldı ne misafir ağırlamak.
Alimler mescitlere oturur, kimseden ücret almadan dersler verirlerdi; şimdi oralarda ders yapmak yasaklandı, paralı okullar ve dershaneler zuhur etti!
Saat ücretli ders veren hocalar türedi.
Bugün bu toplum bu hale geldiyse bunun sorumlusu yine ben Müslümanlardanım diyenlerden.
Müslümanlar yeryüzünün iktidarına talip olmadılar, sermayenin güzelliğine boyun eğdiler.
Gâvurlar gibi yaşayıp, sözüm ona Müslüman gibi gömüldüler.