Kaybedenler Kulübü manifestosu yine ''kaybedeceğiz'' diyor.

Kendi toplumundan uzak ve sokaktaki yaşamı göremeyen bu bilmişler kaybetmeye mahkumdurlar.

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde ödül alan Asiye Dinçsoy, halkın iradesine saygı duymayarak sandıktan çıkan sonucu “karanlık” olarak niteledi.

“Karanlık günlere ‘evet’ diyen kız kardeşlerim, bir gün bize ihtiyacınız olursa biz hep buradayız” diyor.

Bunlar kafayı yemiş; karanlık dönemmiş, acaba dün ne yapıp bugün yapamıyorlar çok merak ettim?

Gölge etme başka insan istemeyiz. Bir de ben buradayım demiyor mu ya, arkanızda duracağım demiyor mu ya. Pardon da kimsin sen, kendini neden bu kadar fazla önemsiyorsun. İşiniz gücünüz riv riv riv…

Onların gördüğü karanlık bizim ki ise parlayan güneş.

Her ödül alan niye Ortaçağ batı zihniyetiyle mücadele ediyor havası estiriyor. Biz Ortaçağda da şu anda da aydınlıktayız. Siz karanlıkta yaşamaktan aydınlığa yabancı kalmışsınız.

Her yalanı satın alan, inanan bu insanlar sokaklarda “aydınız” diye dolaşıyorlar. Hey, size katlanmak zorunda değiliz. Tedavi olun!

Çok dert değil zaten kendi gibilerine hitap ediyor, kendileri gibilere övgü veriyor. Aslında umursamazsak daha iyi konuşur dururlar kendi kendilerine.

Ben sıkıldım bu tiplerden. 26 yıldır yapılıyormuş bu festival, 20 yılı beğenmediği karanlık dönemde olmuş buna ne demeli.

Karanlık günler dedikten sonra arkadaşları ve sevdikleriyle sabaha kadar aldığın ödülün başarısını kutlamıştır ilginç.

Bu şımarıklıkla dolu kibir artık mide bulandırıcı olmaya başladı. Yahu siz kimsiniz? Ne bu hadsizlik? İnsanların tercihine karşı ne kadar edepsiz bir küçümseme bu? Ne kadar zelil bir yaklaşım! Sizi kendinize getirip haddinizi bildirmek için ne yapmalı bu halk?

Çok sıktı bunlar; defolup gitsinler hem bu memleketin ekmeğini yiyeceksin hem de söveceksin valla hiçbir yerde böyle bir özgürlük yok defolun gidin hem de hemen sabır zorlamayın artık.

Birine 40 defa hırsız dersen, değilse bile olur, birine 40 defa deli dersen değilse bile olur. O kadar rahat ve özgür olmalarına rağmen değillermiş gibi göstermeleri, belki bu son konserimiz olacak deyip göz göre göre yalan söyleyip konserden konsere koşmaları, bu riyakarlık bıktırdı bizleri.

Çok komik zavallı. Güya karanlık günlerden daha da karanlık günlere doğru geçerken ödülü almış, özgürce istediği cümlelerle laf sokmayı seçiyor.

Bazı kendini üstün zekalı sanan bir kesimi çok üzdük çok :))

Gerçekten bunlar ne yaşıyor valla incelemek lazım.

Gözünü kapatarak yalnızca kendine karanlık yaparsın. Gözünüzü açın. Kafanızı gömdüğünüz yerlerden çıkarın. Biz o karanlıkları 3 Kasım 2002’den beri sandıklarda aydınlatıyoruz. “Diktatör!” dediğiniz adam 18 ayda bir önünüze sandık getiriyor.

Yahu kardeşim karanlık dönem dediğiniz dönemde özgürce yemediğiniz nane, kazanmadığınız para kalmadı daha ne kadar ne istiyorsunuz? Sizi nasıl mutlu edecek bu devlet Allah aşkına söyleyin de bilelim…

Bu bildiğiniz hastalıklı ruh hali ve çevremde o kadar çok var ki bu ruh hastalarından; insan gerçekten hayret ediyor.

Adı üstünde “Uçan Süpürge Festivali”. Cadılar için karanlık günler. İyi insanlar için aydınlık günler…