Dünya siyasetinde yükselen ‘milliyetçilik’, Türkiye’deki son seçimlerin de belirleyicisi oldu.

Muhalefetin özellikle de Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun vatandaşın cebine, mutfağına ateş düşüren ekonomik sıkıntıları meydanlarda ve ekranlarda dile getirmesi seçilmesine yetmedi…

Kimilerinde ‘şüphe’ kimilerinde ‘endişe’ uyandıran; ancak; vatandaş açısından yeterli oy verme vesilesine dönüşmeyen sözler ve göz kamaştıran vaatler de Kemal Kılıçdaroğlu’nun Recep Tayyip Erdoğan’ı yenmesi adına akıl çelmeyi sağlayamadı…

Çünkü…

Siyasette dip dalgası yaratan ve milliyetçilik duygularını kabartan birçok iç ve dış sorun göz ardı edilmişti…

Görmezden gelinenler vatandaş açısından öylesine önemliydi ki muhalefetin en büyük kozu sayılan ‘Suriyeliler’ bile ‘beka’ meselesini yenemedi…

***

Bu noktada dikkat çekmek istediğim husus şu:

- Türk siyasetinde ipler Ülkücülerin eline geçti!

Nasıl mı? Şöyle:

Ülkücülerin Başbuğ’u merhum Alparslan Türkeş’in kurduğu MHP ve MÇP gibi partiler, az oy ve milletvekili sayısıyla bile Türk siyasetini derinden etkileyen gelişmelerin mimarı olmuştu. Bu uzun süreci araştıranlar ne demek istediğimi anlayacaktır…

Bugünlere gelip 14 Mayıs ve 28 Mayıs’taki seçimlerin öncesinden sonrasına bakacak olursak;

1- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2002’de koalisyonu bozarak AK Parti ve Erdoğan’ı iktidara taşıyan gelişmelerin yolunu açmıştı. 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin ardından, 11 Ekim 2016’da, Erdoğan’a “Başkanlık önerisini Meclis’e sun” çağrısında bulunmuştu. Bozkurt selamıyla metalcilerin selamını karıştıran Ekmeleddin İhsanoğlu vakasını bir yana bırakırsak, Bahçeli, 8 Ocak 2018’de cumhurbaşkanı adayı göstermeyeceklerini, bunun yerine Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini duyurarak siyaseti sarsmıştı... O gün bu gündür Erdoğan’ın yanında pozisyon alan Devlet Bahçeli ve Ülkücüler, siyasi gelişmelerdeki en büyük etken hatta etmen oldu…

2- Son seçimde öne çıkan ve hem ittifakların kaderini hem de seçim sonuçlarını etkileyen isimlerden biri olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve yönetim kadrosu da MHP’den kopan isimlerden oluşuyordu. Hepsi de Ülkücü…

3- Demir Perde yırtılıp SSCB dağıldıktan ve Türk cumhuriyetleri kurulmaya başladıktan sonra, yanına merhum Türkeş’i de alarak Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’ye giden ve oturduğu sandalyeden sallanan elini bozkurt selamına alıştırmaya çalışırken fotoğraflanan dönemin Başbakanı Süleyman Demirel bir yana da; Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Gerçek Ülkücü benim” söylemleri ve bozkurt selamıyla süslediği eylemleri de gösteriyor ki; Ülkücüler gerçekten de siyasi bir etmen. Kılıçdaroğlu’nun bir “Ülkücü hareket engellenemez” demesi kalmıştı!

4- Kökü, Ülkücülerin anavatanı MHP’de olan Büyük Birlik Partisi’nin kurucusu ve efsane lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış olması ve o yoldan hiç ayrılmayarak siyaseten gücünü, etkisini ve varlığını koruması… Katledilmesinin ardından yerine geçen Mustafa Destici’nin de Ülkücü söylem ve tavırlarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında yer alarak siyaset sahnesindeki rolünü sürdürmesi… Yine BBP’den ayrılan Remzi Çayır’ın Milli Yol Partisi’ni kurarak, “Hedefimiz Ülkücü İttifakını kurmak”tır mesajı vermesi… Ülkücülerin siyaset sahnesindeki gücünün göstergesi…

4- MHP’de Genel Sekreterlik de yapmış olan, İYİ Parti Kurumsal İlişkiler Başkanı iken, Genel Başkanına rağmen, “Sokakta Kılıçdaroğlu’na itiraz var” diyen Cihan Paçacı da bir Ülkücüydü…

5- “Kılıçdaroğlu seçilirse iç savaş çıkar” diyen ve buna rağmen kısa süre sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini açıklayan Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ da yılların Ülkücüsü…

6- Veee Sinan Oğan… ‘Doğma büyüme Ülkücü’ denecek kalite ve kalibredeki bir isim… Sinan Oğan, 14 Mayıs’taki ilk turda Erdoğan ve Kılıçdaroğlu ile yarışan; aldığı yüzde 5.2 oy oranı ile seçimin sonucunu etkileyen; 28 Mayıs’taki ikinci tur seçimde Erdoğan’ın yanında yer alarak cumhurbaşkanı seçilmesine katkı sunan bir ülkücü…

***

Sağı/solu deşelerseniz siyaseti derinden etkileyen birçok Ülkücü çıkar karşınıza. Örnek: Selçuk Özdağ…

Özdağ; MÇP, BBP, AK Parti milletvekillikleri yapmasının ardından Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisinin kurucuları arasında yer aldı ve CHP Listelerinden Muğla Milletvekili seçildi. Selçuk Özdağ gibi birçok ‘Ülkücü’ var siyaset sahnesinde…

***

Uzatmayayım… Yükselen milliyetçiliğin üzerlerine yüklediği misyonu Türkiye’nin aydınlık geleceğine giden bir “Dokuz Işık” vizyonuyla mı yoksa başka tercihlerle mi yerine getirirler bilemem ama gördüğüm ve bildiğim şudur:

- Siyasetin ipleri Ülkücülerin elinde!