Ömer Aydos

Ömer Aydos

Tebrikler Adana Demirspor

Tebrikler Adana Demirspor

Avrupa kupalarında başarılı bir haftayı geride bıraktık. Ülke puanı açısından son derece önemli olan maçlarda dört takımımız rakiplerini eleyerek büyük bir başarıya imza attı.

Avrupa kupalarında ilk defa bu yıl ülkemizi temsil eden Adana Demirspor’un 2007 yılından beri Avrupa kupalarında boy gösteren Romen ekibi Cluj’u elemesi hafif alınır bir durum değil. Rakibinin kupa tecrübesi Demirspor’a göre bir hayli avantaj taşıyan bir yöndü.

İlk maçı deplasmanda 1-1’lik beraberlikle geçirmesi ekibimiz için bir avantaj oluşturmuş olsa da Adana’daki ikinci maçın sonucunu daha da önemli hale getirmişti. Fakat Lacivert-Mavili ekibimiz bunun bilinci ile iyi bir oyun ortaya koydu. Özellikle Gravillon’un çok gereksizce kırmızı kart görmesinden sonra ekibimizin moralinin bozulmaması ve aynı oyununu, özellikle Yusuf Sarı, Stambolli ve Scherif Ndiae’nin etkili oyunları ile rakibi yıpratıp maçı 2-1 kazanması kolay iş değildi.

Kupalara katılan 4 takımımızın da kayıpsız bir üst tura çıkmaları ülkemiz açısından takibi gurur verici. Fakat Adana Demirspor dışındaki rakiplerimizin çok zayıf olmaları Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş hakkında sağlıklı bir yorum yapmamızı şimdilik etkiledi.

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi ön elemesini zayıf rakibi Zalgiris önünde skor olarak zor geçti olarak görüyoruz. Fakat Cim-Bom’un bir hayli eksik kadro ile bu tur da mücadele etmesi sağlıklı tahlil etmenin önüne geçiyor. Bir Torrera’nın orta sahadaki eksikliği, İcardi’nin gol yollarında olmaması, yeni transferlerin takıma daha girememesi ile Cim-Bom’un gerçek yüzünü göremedik. Fakat bu tur da Zalgiris biraz şanslı olsa turu kapıp gidiverirdi. Allah’tan öyle bir talihsizlik yaşanmadı.

Konferans Ligi ön elemelerindeki ekiplerimizden Fenerbahçe’nin rakibi Moldova ekibi Zimbru ise rakiplerimiz arasında en zayıf olanıydı. Sarı Lacivertliler her iki maçta da 5-0 ve 4-0 gibi farklı skorlarla turu rahat geçti. Bu yüzden Kanarya için de herhangi bir yorum yapmak olanaksız. Sarı-Lacivertlilerin yeni transferleri diğer takımlarımızdan önce takıma adapte olmuş gözüküyor. Özellikle Dusan Tadic kendini iki maçta da kanıtlayarak, faydalı bir transfer olduğunu gösterdi. Dzeko, Kent, Djiku ve Syzmanski’yi ilk maç farklı olduğu için oynatmayan ve diğer oyuncuların durumunu görmek isteyen İsmail Kartal’ın hala transfer istemesi de ilginç geldi bize.

Orta saha için Sloven oyuncu Zajc’la tekrar anlaşılması, üzerine Mert Müldür’ün defans hattına transferi ve Becao’nun henüz takıma girmemesi ve Cengiz Ünder transferinin konuşulması da Fenerbahçe’nin kadro yapılanmasında henüz istediği düzeye gelmediğinin bir işareti olsa gerek.

Şimdi bu kadar transfer takıma yarar mı sağlar, zarar mı verir ileriki günlerde, özellikle ligler başladıktan sonra gözükecektir. Batshuayi’nin bu maçta 2 gol atması ve son iki resmi maçını 4 golle tamamlaması onun da hücum hattında vazgeçilmezlerden birisi olması gerektiği gün gibi aşikar. Bir hata edip de Dzeko transfer edildi diye Batshuayi’nin gitmesine izin verilirse büyük hata yapılmış olur.

Bir diğer ekibimiz Beşiktaş’ın da, Arnavutluk takımı Tiran’ı her iki maçta 2 farklı yenerek kupa dışı bırakması da önemli tabii ki. Çünkü, Tiran takımı her ne kadar zayıf gözükse de bir Zimbru değildi, daha dirençli, kompakt ve sert oynayan bir rakip. Zaman zaman Avrupa kupalarında boy gösteren ve aşina olan bir takım. Kara Kartal’da Abuobakar’ın henüz form tutmasa da, klasını konuşturarak yine golle buluşması sevindirici. Yeni transfer Amertey’in ilk maçında golle buluşması da önemli. İyi kumaş olduğunu gösterdi.

Siyah Beyazlıların Şenol Güneş gibi bir şansı var. Takımını ve futbolcularını iyi tanıyan bir teknik direktör çoğu zaman istikrarlı oyunu yakalar. Beşiktaş’ın şu ana kadar transferde biraz yavaş görünmesi hiç önemli değil. Cenk’in sakatlığından dönmesi ile geçen yılın son bölümünde yakaladığı oyun gücüne ulaşması zor olmayacaktır. Merak edilen konu ise Kartal’ın yeni transferlerinin takıma katacağı veya katamayacağı güçtür. Siyah Beyazlılar bu gücü bulabilirse 3 büyük takım arasında kıyasıya bir yarış olacağı da artık aşikardır.

Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak’ın şampiyonluk iddiaları ile iyi bir takım oluşturması ve Trabzonspor’un da yeniden yapılanması ve Hırvat çalıştırıcısı Nenad Bjelica ile eski gücünü bulabilirse yarış 5’li masaya dönebilir. Bu süreçte kim en az hata ile oynar ve şansı da yaver giderse o yarışı önde bitirir. Tabii ki hakem, medya, TFF ve lobi vs faktörlerini söylemeden de geçmeyelim. Çünkü bu faktörleri arkasına alan kulüp daima bir adım önde oluyor.

Son söz olarak fire vermeden Avrupa turunu geçmek güzeldi ve ülke puanı açısından olumlu oldu. Dileğimiz bundan sonraki turları da fire vermeden geçmek ve gruplara kalmak, sonraki hedef ise tüm takımlarımızın gruplardan çıkma başarısını göstermesi ve ülke puanımızı daha yukarılara taşıması.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Aydos Arşivi