Tehlikenin farkında mıyız? -2-
Bir önceki yazımızda, PKK+Masa’nın 14 Mayıs’ta kazanması halinde Türkiye’nin içine düşeceği badirelere göz atmaya başlamıştık. Kaldığımız yerden devam edelim.
Kemal Bey ve başta Aykut Erdoğdu olmak üzere bilumum adamları, ‘yolsuzluk yapıldığı’ iddiasıyla, 418 milyar dolar lafını dillerine doladılar. Malum, Kemal Bey kendi iddiasına göre ‘Türkiye’nin en iyi hesap uzmanı’. Aykut Erdoğdu da, Uğur Dündar’ın çanak tutan sorularına cevap verirken, kendisini ‘uluslararası denetim uzmanı’ olarak tanımlamıştı. Tabi toplamda 200 küsur milyar dolar tutan AK Parti yatırımlarından 418 milyar dolar yolsuzluk bulmak da böylesi büyük uzmanların marifeti olsa gerek. Neyse…
Şimdi Kemal Bey seçimleri kazanır da Cumhurbaşkanı olursa, defalarca yaptıkları açıklamalara göre, ‘yolsuzluk bulaştı’ dedikleri veya daha yapımına başlanmadan itiraz edegeldikleri dev yatırımlara bir ‘dur’ demeleri gerekecek. Peki, nedir bu büyük yatırımlar? Aklımıza gelen birkaçını sayalım:
Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı, Avrasya Tüneli, Marmaray, Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul-İzmir Otoyolu, 1915 Çanakkale Köprüsü, büyükşehirlerde yapılan Şehir Hastaneleri, Deriner ve Yusufeli başta olmak üzere çok sayıda baraj, hızlı trenler (hele de British View Temel Reis’in, Sivaslıları göç ettireceğini iddia ettiği Ankara-Sivas Hızlı Treni), Akkuyu Nükleer Santrali, Karadeniz’de bulduğumuz ve çıkarmaya başladığımız doğalgaz ile Filyos’ta kurulan doğalgaz işleme tesisleri, doğalgaz arama ve sondaj gemilerimiz ve dünyanın dikkatini çeken, çok sayıda ülkeye ihraç ederek, domates-limon ihracatından kazanamadığımız milyarlarca doları ülkemize kazandıran İHA ve SİHA’larımız, Kızılelma İnsansız Savaş Uçağımız, Millî Muharip Uçağımız, Atak ve Gökbey Helikopterlerimiz, farklı amaç ve hedefler için üretmeye başladığımız onlarca türdeki yerli ve millî füzelerimiz, Altay Tankımız… 70 yılık hayalimizi gerçekleştiren TOGG otomobilimiz… Ve şu anda aklımıza gelmeyen onlarca, belki yüzlerce altyapı ve üretim tesisleri…
Evet, Kemal Bey ve ekibinin hesabına göre, tüm bu Türkiye’nin dev yatırımları birer ‘yolsuzluk üreten bataklıktır’ ve mutlaka hesapları görülecektir. Nitekim ilk başta, PKK kontenjanından CHP’de siyaset yapan bazı tipler, savunma sanayisi ürünlerimizi dillerine dolamış, hatta SİHA’larımızı ‘yeni model JİTEM’ diye itham etmişti. (Yeri gelmişken, JİTEM ve Beyaz Toros meselesini, Masa’da ortakları olan Meral Hanım’a bir soruverselerdi. Ne de olsa Tansu Çiller Hükümetinde şahin bir İçişleri Bakanı’ydı.)
Sonraları, AK Parti kaçkını Kolejli Ergen diline doladı, dünyanın gözbebeği SİHA’larımızı. Neymiş efendim? Baykar’ın ürettiği SİHA ve Kızılelma için bir ‘dokunulmazlık zırhı üretilmiş’ de, iktidara geldiklerinde bunlara dokunacaklarmış.
Ve en sonunda Kemal Bey de ağzındaki baklayı çıkardı. Tabi o diğerlerinden daha kurnaz olduğu için, yekten ‘dokunacağız’ demiyor; ‘kamu ile birlikte yürütülmeli, kamunun denetimi olmalı’ falan filan diyerek, eline fırsat geçtiğinde neler yapabileceğinin işaretlerini veriyor.
Şimdi birçok insanımız, gerek altyapı yatırımları ve gerekse savunma sanayisi ürünlerimizin bugün geldiği noktada artık ‘durdurulamaz’ olduğunu düşünebilir.
Şehir Hastanelerinin gereksiz bir israf olduğunu, hatta maliyetlerinin çok yüksek olduğunu iddia eden Kemal Bey, sağlık tesislerini perişan etme konusunda SSK Genel Müdürü olduğu dönemden gayet tecrübelidir. Hele de, onca yatırımı yapan, Türkiye’nin en önemli inşaat firmalarını ‘Beşli Çete’ diye niteleyip, Cumhurbaşkanı olduğu zaman bu firmalardan 418 milyar doları geri alacağını iddia ediyorsa…
Eğer, bunca bozgunculuğu Kemal Bey’in bile yapamayacağı hüsnü zannında bulunuyorsanız, Türkiye’nin havacılık sektöründe öncü isimler olan Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’ın, silah sistemleri ve bomba üretiminde ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarmak için hayatlarını ortaya koyan Nuri Killiğil Paşa ve Şakir Zümre’nin, yerli motor sanayisini oluşturmak için canını dişine takarak çaba gösteren Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın kurduğu Gümüş Motor’un başına getirilenleri unutmayın.
Tüm bu sanayi hamleleri hangi iktidar döneminde yok edildi, biliyor musunuz? Doğru bildiniz, tamamı CHP-İsmet Paşa iktidarı döneminde yok edildi. Yani CHP, millî ve yerli sanayi hamlelerini akamete uğratma konusunda hayli tecrübeli. Kaldı ki, Kemal Bey bu tür mevzularda İsmet Paşa’yı suya götürür de susuz getirir.
Bir sonraki yazımızın konusu da yine ‘Tehlikenin farkında mıyız?’ olacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.