Temizliğin önemi
Temizlik, tabiatın özünde ve insanın fıtratında var olan bir ihtiyaçtır. İnsana yakışan; temiz, nezih, sade ve zarif olmaktır. Yüce dinimiz İslam, temizliği imanın vazgeçilmez bir gereği olarak görür. Müminlere maddi ve manevi kirlerden arınmayı, hayatın her alanında pak ve temiz olmayı emreder.
Temizlik, maddi olduğu kadar, manevi anlamda da güzelliğe erişmektir. Ruhu yoran ve gönül aynasını karartan manevi kirlerden uzaklaşmaktır. Dış dünyamız gibi gönül hanemizi de tertemiz tutarak huzur bulmaktır.
Temizlik, kul olduğumuzu, yaratılış gayemizi unutturan her türlü hatalı tutumu terk etmektir. Kendimizi günah ve haramdan uzak tutmaktır. Öfke ve haset, kin ve nefret, yalan ve iftira, kibir ve riya gibi manevi hastalıklardan arınmaktır. Allah’ın rızasına, güzel ahlâka ve helâl olana yönelmektir.
Manevi anlamda arınmaya gayret eden Müslüman, maddi temizliğine de özen gösterir. Temiz yaşamak ve sağlığını emanet bilerek korumak, müminin erdemidir. Dininin direği, gözünün nuru olan namaza abdestle hazırlanan her mümin, en çok kirlenen uzuvlarını günde en az beş defa temizlemiş olur. Peygamber Efendimizden aldığı terbiye gereği, kişisel bakımına dikkat eder. Bedenini, giysilerini, evini ve çevresini temiz tutar.
Resûl-i Ekrem (s.a.s), insanların çoğunun değerini bilemediği iki nimetten birinin sağlık olduğunu söylemiştir. Özensiz davranarak sağlığını tehlikeye atmanın sonucu elbette pişmanlıktır.
O halde, salgın hastalıkla mücadele ettiğimiz şu günlerde, temizliğe her zamankinden daha fazla dikkat edelim. Maske ve mesafe kuralına uyarak çevremize olan saygımızı, yakınlarımıza olan sevgimizi ve Allah’a karşı sorumluluğumuzu gösterelim. Toplum sağlığımızı en az kendi sağlığımız kadar değerli görelim. Tedbirde ihmalin, Rabbimiz katında vebal olduğunu unutmayalım.
Kalın sağlıcakla…