Bilgi; doğayı kavramaktır! Evreni anlamaktır! Bilgi, bilinci yakalamaktır.

Bilgi, tarih boyunca kişilere ve toplumlara yeni imkânlar sağlamıştır.

Bilgiyi yerinde kullanabilen toplumlar; üretimini artırmış, yaşamı kolaylaştırmış, kültür geliştirmiş ve nihayetinde medeniyet kurabilmiştir.

Elbette bilgi emek istiyor. Bilgiyi elde edebilmek için bazı maliyetlere katlanmak gerekiyor. Zaman ve kaynak harcamak gerekiyor. Bazen de kaybetme risklerini göze almak gerekiyor.

Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra iki kutba bölünen dünyada bilimsel gelişmelerin ışığı altında çok rekabetçi bir uzay yarışı başlamıştır. Bu yarış elbette bilgi ile desteklenmiştir.

ABD ile SSCB arasında yaşanan bu rekabet uzay teknolojisine büyük kaynakların aktarılmasına neden olmuştur. Doğal olarak da uzay teknolojisi gelişmiştir.

Çinlilerin iki bin yıl önce eğlence olsun diye üç yüz metre öteye atabildikleri roketler, artık yüz bin kilometre kalınlıktaki atmosferi aşabilecek seviyeye gelmiş ve uzaya insan taşır olmuştur.

Özellikle de uzay teknolojisine sahip olmak her geçen gün biraz daha yaşamsal olmaktadır.

Çünkü uzay teknolojisine sahip ülkeler egemenliklerini uzaya taşımak üzeredirler. Hatta uzay turizmi, uzay madenciliği gibi konularda ekonomik açıdan kazanımlar elde edilmektedir.

Egemen milli devletler artık anlamışlardır ki; insanlık yeni bir eşiği atlamak üzeredir. O yüzden uzay yarışına her gün yeni bir devlet katılmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti de artık uzaya kendi gökmenini (astronotunu) göndererek yaşanan uzay rekabetini gördüğünü tüm dünyaya ilan etmiştir.

Ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti’nin uzaya çıkan ilk yurttaşı olmak Sayın Alper Gezeravcı’ya nasip olmuştur.

Türk milletini seven herkes bununla gurur duymalıdır. Sayın Alper Gezeravcı’nın attığı adım Türkiye ve Türk bilim camiası için sonuç değil başlangıç olacaktır.

Nasıl ki; ABD’nin astronotu, Rusya’nın kozmonotu, Çin’in taykonotu varsa, artık bizim de gökmenimiz vardır.

Acaba Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk gökmeni uzayda yaptığı deneyler sonucunda hangi bilgilerle gelecek?

Ben merak ediyorum. Siz merak etmiyor musunuz?