Siyasetin seçim Zübükleri.

Bunlar her alanda oldukları gibi siyasetin ortasındalar.

Seçimler yaklaştıkça daha çok görmektesiniz.

Ülkede seçim var oldukça menfaat çeteleri olmakta.

Siyasetin çivisi tavan yapmış.

Çivisi çıkmış bir siyasetin göbeğine Zübükler konmuş.

Mahalli seçimler yaklaştı Zübükleri meydanlarda görmekteyiz.

Kimi İslamcı oluyor, camilerde poz veriyor; kimileri Kemalist olup Anıtkabir'de resim veriyor.

Bunlar zaman ve mekâna göre örtü değiştirenler.

Adaylardan biri sabah namazında kıyamda resim çektiriyor.

Bir başak siyasetçi bir başka camide secdede resim veriyor.

Bir başka aday "Ben neysem oyum" deyip kendi rengine bürünüyor.

Ülke seçime girdiğinde dinci, Kemalist, Türkçü, Kürtçü söylemler öne çıkıyor.

AK Parti, sağ muhafazakârdan oy almak için cami cemaatine yakın gözükmek istiyor.

CHP’li aday ne yapsın o da oy uğruna camiye koşuyor, Kur'an okuyup cemaatten gelen sözlere "Ben beş yaşında beri namaz kılarım." diyor.

Kimi adaylar umre yapıyor, orda Kâbe’nin karşısında boy boy poz veriyor.

Yahu arkadaş senin umrende ya da camide namazda olman milletin neyine?

Sen ahlaklı ve dürüst, kul ol; yetimin, milletin hakkında uzak dur, devletin malını koru.

Bırak camide namaz kılmayı, Umre yapmayı.

Bu millet sezilerin rengini biliyor.

Halkın istediği ahlaktan uzaksanız. Ne namaz ne de umre sizleri adam etmez.

Namaz Allah’a teslim olanların secdesi, umre yine müminlerin arınması.

Namaz sizleri düzeltmiyorsa “vay o namaz kılanların haline “diyor Allah.

Umre sizleri arındırmıyorsa seyahatten başka bir şey değil.

Toplumun gözünde Zübük olmayınız.

Ya bu Zübüklere ne demeli?

Kötü örnektirler.

Ama her dönem vardırlar.

Var olmaya da devam edeceklerdir.

Bunlar her yerde vardırlar…

Zübükler bitmez…

Siyasette, sosyal hayatta, ticarette, sosyal hayatın birçok alanında karşınıza hep çıkar...

Tek ölçüleri, menfaat, yolunu bulmak, işlerini yürütmek, makama, paraya ram olmaktır.

Herhangi bir özellikleri, kabiliyetleri var mıdır?

Evet, kabiliyetleri, akılları çıkara hizmet eder bunların…

Yüzleri değişkendir.

Mimikleri azdır, yok gibidir.

Bazen, sizden benden daha çok dava dava diye bağırırlar…

Allah naraları yeri göğü inletir.

Ama sahtekârdırlar.

Memleket, insanlık, millet, onların umurunda değildir.

Lakin konuştuklarında, ağızlarına vatanı milleti, İslam’ı pelesenk ederler.

Yüzleri başkadır, sözleri başkadır.

Milletin ekseriyeti bunların içyüzünü bilir, lakin ulu gönüllü olduklarından onların yüzlerine tükürmez, kem söz etmezler…

Zübükler de sanırlar ki, millet onları övmektedir, saygı duymaktadır.

Ne büyük yanılgı!

Siyaseti, sosyal hayatı onlardan kurtarmanın tek yolu, bu sistemin baştan aşağı değişmesidir…

Değişmez ise, sayıları çoğalır, hayat biraz daha kirlenir, siyaset ise, gittikçe milletin hizmet yolu olmaktan, Allah’a iyi kul olma çizgisinden uzaklaşır, şeytani heveslere dönüşür…

Bugün etrafımızda taze Zübükler gelişiyor çoğalıyor.