Fatmanur Er

Fatmanur Er

Yavrum sen düşünme

Yavrum sen düşünme

Doksan dokuz yazı ile ilgili aklıma anılar seçmesinden tek bir tanesi kafama kakıyor. O sıralarda Gebze’de oturuyorduk. Arka sokakta oturan genç bir kadın vardı. Her gün bebek arabasına çocuğunu alır bizim sokaktan geçerdi. Her gün ortalama aynı saatlerde geçerdi. Kısa saçlarını jöleler ve kot pantolon giyerdi. Bizim sokaktaki kadınlar onun gibi giyinmezdi. Bana farklı gelirdi. 17 ağustos günü geldi. O gün hepimiz için korkunç anılar bıraktı. Depremden birkaç gün sonra o kızını yine gördüm. Kadın fenalaştı ve çevredeki insanlar onu arabaya bindirip hastaneye götürdüler. Giderken çocuğu unuttular. Çocuk o boncuk gözleriyle etrafa bakakaldı. Çevreye baktığımda kimse çocuğun yanına gelmedi. Sanki herkes çocuk ağladığında gelecekti. Geri birkaç dakika sonra geri aldılar. O birkaç saniye benim için yıl gibi geçti. Çocuğu alıp annem ve diğer kadınların yanına götürmeyi düşündüm. Annesi gelirse de bulamazsa diye düşündüm. Bunları düşünürken daha beş yaşındaydım. Aklımdan kırk fikir geçti. Çocuğu alıp götürmeyi düşünürken ortada sağlam bir evim bile yoktu. Evimiz hasarlıydı. O kadını gözümde o kadar büyütmüşüm ki fenalaşmasına şaşırmıştım.

Şimdi düşünüyorum da beş yaşında bu düşünceler aklımdan geçti. Bu durum o zamanlar normaldi. O yaşta bir çocuk düşünebilirdi. Şimdi daha küçük nasıl aklına gelsin gibi düşünceler var. Yardım etmenin ve düşünceli olmanın yaşı var şimdi. Çocuklar ailelerinin göz bebeği olarak yetiştirilip, dünyanın en özel insanı gibi sokaklara gönderiliyor. Çevrenize bir bakın herkes kendini özel zannediyor. “Benim çocuğumun dediği olacak. Benim çocuğum en zeki, sınıf birincisi olacak.” Ailelerin bu düşünceleri çocukların kapasitelerinin üstüne aşabiliyor. Senin çocuğun her konuda iyi olamaz hiç kimse bunu anlamıyor.

Sen düşünme, yardım etme ben senin yerine yaparım diye düşünen aileler çok güzel bir robot yetiştiriyorsunuz. “Ne var çocuk o daha aklına gelmemiştir.” Bizim neslin aklına çok güzel geliyordu. Ailelerimiz biz düşünmeyince kızıyordu. Para yok dendiğinde o oyuncak için ısrar edilmezdi. Güzel bir oyuncak alsan ortalığa çıkarılmazdı. Durumu iyi olmayanlar olabilir diye evde oynardık. Götürsek bile bakmasına izin verip birlikte oynardık. Şuan çocukluğum ile ilgili o çocuğun gözleri hafızamda yer edindi. O çocuğu unutma tek başına birkaç saniyede olsa yalnız kaldı. O gün düşündüklerini unutma. Her zaman içindeki yardım etmek isteyen çocuğu unutma. Her zaman içinde biraz insan sevgisi kalsın. Bu seni geliştirir alçaltmaz. Diğer insanlar seni küçük görmez. Sizlerde içinizden geldiği gibi davranın bu sizi küçültmez. Sadece daha nitelikli bir nesil yetiştirirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatmanur Er Arşivi