Nedir eskilerin adabımuaşeret dedikleri…

Adap, yol yordam demektir.

Muaşeret ise toplumsal ilişki anlamına gelmektedir.

Yani insanların belli kurallar çerçevesinde toplumsal yaşamını düzenleyerek birbirlerine gösterdikleri ölçülü davranışlardır.

Günümüzde görgü kuralları olarak adlandırdığımız bu kurallar silsilesinin asıl amacı, insana saygı göstererek gündelik yaşamı daha yaşanabilir kılmaktır.

Aynı zamanda bu kurallar bir toplumun uygarlık düzeyinin de göstergesidir.

Toplumsal düzenin korunabilmesi için bu tavır ve davranışların sürdürülmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması gerekir.

Bulunduğunuz mevki, yaptığınız iş ne olursa olsun nezaket ve saygı sizi karşınızdaki insanın gözünde yüceltir.

Bir insanın itibar sahibi olmasında bulunduğu konumdan çok, çevresindeki insanlara verdiği değer, nezaketi, saygısı, tavırları, yol yordam bilmesi önemlidir.

İnsanların çevreleri tarafından aranılır, sözünün sohbetinin sevilir, değer görür olması adabımuaşeret kurallarını iyi bilmesi ve uygulamasından kaynaklıdır aynı zamanda.

Adabımuaşeret sizin bir kültüre ait olduğunuzu gösterir.

Bunun eğitimle alakası yoktur.

Eğer bu kuralların doğal olarak yaşatıldığı görgülü görenekli bir yapıdan geliyorsanız siz de adabımuaşeret kurallarını gündelik yaşantınızda uygulayanlardansınız demektir.

Sosyal hayatta başarılı insanların çoğu adabımuaşeret bilmekle iş dünyasında da zirveye tırmanmışlardır.

Adabımuaşeret fikirlerin kıyafetidir.

Bulunduğunuz ortama biri geldiğinde ayağa kalmak,

Kıyafet seçimini gireceği ortama uygun yapmak,

Yaşına uygun tavırlar sergilemek,

El şakası yapmadan şaka yapabilmek,

Kişisel bakıma önem vermek,

Gönül almasını bilmek,

Nezaket ifadelerini gündelik yaşamın bir parçası hâline getirmek,

Hitabın muhataba biçilen kıymet olduğunu bilerek uygun şekilde hitap etmek,

Verilen randevuya zamanında gitmek,

Telefon kullanma adabını bilmek,

Sofra düzenine riayet etmek kurallardan bazılarıdır.

İnsanı diğer varlıklardan ayıran adabımuaşerettir.

Dağ başında derviş olmak kolaydır, adap erkân bilerek toplum içinde yaşama sanatını gündelik hayatımıza yerleştirmek temel görevimiz olmalıdır.

Ancak bu şekilde gelecek nesillere yaşanabilir bir toplum bırakabiliriz.

Sevgi ve selamla…