Dursun Erkılıç

Dursun Erkılıç

Aha buraya yazıyorum; EURO 2032’yi elimizden alırlar!

Aha buraya yazıyorum; EURO 2032’yi elimizden alırlar!

UEFA, 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası ev sahipliğini Türkiye ve İtalya ortaklığına verdi. Hayırlı, uğurlu olsun. Sevinçliyiz, gururluyuz ama en azından kendi adıma söyleyeyim endişeliyiz. Anlatayım…

***

Türkiye hangi alanda ilerlemeye çalışsa önüne bir taş koyan çıkıyor. Bu durum son yıllarda spor alanında yoğunlaştı. Mustafa Denizli’nin söylediği manada söylüyorum: İçimizdeki İrlandalıları yakından takip eden; ‘bizden bir şey olmaz’ veya ‘biz yapamayız’cılarla el ele omuz omuza olan birileri, ‘o zaman bu pastayı size yedirmeyelim’ diye hakkımız olanı elimizden, bazen de ağzımızdan alıyor!

***

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, Başkan Vekili Mustafa Eröğüt, Genel Sekreter Kadir Kardaş ve Türkiye'nin EURO 2032 adaylığındaki futbol elçisi olan Atakaş Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel’i tebrik etmek gerekiyor. UEFA Başkanı Aleksander Ceferin de bir ‘aferin’i hak ediyor! Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi ve İtalya Futbol Federasyonu Başkanı Gabriele Gravina ile basın mensuplarına poz verirken bizler kadar mutluydu Ceferin!

EURO 2032’ye ortak olmamız, UEFA yetkililerini bile şaşırtan hatta utandıran yıllardır verdiğimiz mücadelenin eseridir. Bir de İtalya gibi Avrupa ve dünya futbolunda söz sahibi bir ülke ile ortaklık kurmamızın… Gerçi farklı sebepleri de var ama yoksa EURO 2008'e Yunanistan ile ortak aday olduğumuzda kazanırdık turnuvanın ev sahipliğini.

ACI ÖRNEKLERİ VAR…

1988-1989 Şampiyonlar Ligi 2. Tur maçında Galatasaray ile Neuchatel Xamax’ın karşı karşıya geldiği ve ilk maçtaki 3-0’lık mağlubiyetin ardından rövanşta sarı-kırmızılıların 5-0 kazandığı maçı ve sonrasında yaşananları hatırlayanlar bilir; maç öncesi bazı spor yazarlarımız bile ‘hiçbir Avrupa takımı 3-0’ın rövanşında rakibe tur şansı vermez’ diye yazmıştı. UEFA yetkilileri de böyle düşünmüş olmalı kı uyduruk mazeretlerle maçın tekrarı yönünde karar vermiş ve başta Fenerbahçe’nin efsane başkanlarından Ali Şen ile Galasataray’a ve Türk futboluna çok şey kazandıran Derwall’in da aralarında bulunduğu bir ekip çetin mücadeleye girişmişti. Nihai toplantıya kulüp temsilcilerinden üç kişi ve Derwall girmiş, hakkımız olanı almayı başarmıştı…

Elimizden alınan olimpiyat veya Dünya Kupası Turnuvası düzenleme hakkımızdan ya da 2021 yılının 29 Mayıs’ında İstanbul’da oynanması gereken Şampiyonlar Ligi finalinin sayılı günler kala (virüs bahane edilerek) Portekiz’e alınmasından söz etmeyeceğim… Sadece şu bilinsin yeter: Ceferin, Türkiye’ye bir final sözü vermiş ve bunu Manchester City ile Inter arasında oynanan UEFA Şampiyonlar Ligi Finali ile yerine getirmişti.

YAŞANMIŞLIKLARI HATIRLAYALIM MI?

Türkiye'nin Avrupa Şampiyonası adaylık serüveninden kesitler sunmak istiyorum.

Bundan önce 4 adaylığında emeline ulaşamayan ve 2 adaylığından oylama sürecini beklemeden çekilen Türkiye, 7. girişiminde turnuvanın ev sahipliğini İtalya ile birlikte almayı başardı.

EURO 2008'e Yunanistan ile aday olmuş; EURO 2012, EURO 2016 ve EURO 2024’e tek başına adaylık başvurusu yapmıştık… EURO 2020 ve 2028 adaylıklarından ise çekilme kararı almıştık… Bunlar arasında çok umutlandığımız EURO 2024’ü Almanya’ya kaptırmamız ‘milli yas’ kertesinde üzmüştü bizleri.

Bu noktada dönemin FIFA Başkanı Sepp Blatter ve UEFA Başkanı Michel Platini hakkında açılan yolsuzluk davalarını hatırlamakta fayda var.

Durun durun! İngiliz gazetesi Times, yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak gözaltına alınan UEFA eski Başkanı Platini hakkında şu haberi yayımlamıştı:

- Platini, 2022 Dünya Kupası'nın Katar'a verilmesinin yanı sıra Türkiye'nin Fransa'ya bir oyla kaybettiği EURO 2016 oylamasıyla ilgili olarak da sorgulandı…

Hatırlatayım: Fransa, 2010 yılında EURO 2016 oylamasını Türkiye'ye karşı 7-6 kazanmış ve bunda Platini’nin oyu belirleyici olmuştu. Türk heyeti de oylama sırasında Platini'ye yönelik şikayetlerde bulunmuştu…

Dün, kamuoyuna yansıyan yansımayan birçok abidik gubidik döndü; yarın da dönecektir.

NEDEN ‘ALIRLAR’ DİYORUM…

Benim, “Aha buraya yazıyorum; EURO 2032’yi elimizden alırlar!” iddiam şuna dayanıyor:

- Dünya yeni bir paylaşım savaşının içine girdi. Ukrayna ve Filistin bunun öne çıkanları ama Balkanlardan Kafkaslara, Ortadoğu’dan Afrika’ya kadar Türkiye’nin civarı tam bir ateş çemberi. Bu işi bilenler diyor ki bu savaş ortamı çok uzun sürer… Ben de diyorum ki: Dünyada virüs ile mücadelede en başarılı ülkelerden biri olan Türkiye’nin elinden Şampiyonlar Ligi Finali alınmışsa, sınırlarının dibindeki savaş da bahane edilerek ve de ileride bir final ya da turnuva sözü verilerek İtalya’ya başka bir ortak bulunabilir. Hatta sadece İtalya’ya hediye edilebilir…

O zaman kendisi olur / olmaz onu bilmem ama bugünden sormuş olayım:

- Ne dersin Ceferin?

GÖRÜŞÜM DEĞİŞEBİLİR Mİ? EVET!

Bu görüşünde kararlı mısın derseniz, hayır! Görüşümü değiştirmem için, EURO 2032 final maçının Türkiye’de oynanacağının açıklanması yeterli. Bunun için de en azından 3-4 yıl var. Daha maçların oynanacağı şehirler bile belli değil. Kaldı ki final maçı için en önemli şart, “80 bin kişilik stadı ilk yapan ülke olmak”tır. Ya iki ülke aynı anda tamamlarsa stat yapımını? O zaman kura ile belirlenecek. TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin konuyla ilgili açıklaması şöyleydi:

"Final için 80 bin kapasitenin üzerinde stat şartı var. 2026'nın sonuna kadar bunu önce kim sağlarsa, o finali alacak. İki taraf da sağlarsa belki o zaman kura olabilir. Gönül ister ki final maçını İstanbul'da yapalım."

***

Öyle ya da böyle, final maçı Türkiye’de oynanacak olursa görüşümü masaya yatırırım!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dursun Erkılıç Arşivi