Amellerde ihlâsın ehemmiyeti
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: Allâhü Teâlâ Adn cennetini yarattı. İçinde de hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, hiçbir beşerin hatırına gelmeyen nimetler yarattı. Sonra da:
“Konuş ey cennet, konuş” buyurdu. Cennet de üç defa: “Muhakkak müminler kurtuluşa erdiler.” dedikten sonra “Ben cimri, münafık ve riyakâra haramım.” dedi.
Hz. Ali (k.v.) buyurdu: “Riyakârın dört alameti vardır:
Yalnız iken ibadetlerinde tembellik yapar, insanların yanında iken gayretli görünür, övüldüğü zaman daha fazla amel işler, kötülendiği zaman da amellerini azaltır.”
Avf bin Abdullah (rah.) şöyle dedi: Hayır ehlinden biri diğerine şu üç şeyi tavsiye ederdi:
“Âhireti için amel işleyenin dünyasına Allâhü Teâlâ kâfîdir.
Allâhü Teâlâ’yı razı edeceği ameller işleyerek onun ile arasını ıslah edenin, Allâhü Teâlâ da insanlarla arasını ıslah eder.
Kimsenin görmediği zamanda sâlih amel işleyene Allâhü Teâlâ başkalarının yanında da sâlih ameller işletir.”
İmam Ebu’l-Leys (rah.) şöyle dedi: “İşlediği amelin sevabını âhirette almak isteyen önce amelini riyâ ve gösterişten uzak; sırf Allah rızası için yapmalıdır. Sonra da kibir ve gururla amelinin sevabı gitmesin diye onu unutmalıdır. Muhakkak yapılan ibadeti muhafaza etmek, yapmaktan daha zordur.” (Tenbîhü’l-Gâfilîn)
Kalın sağlıcakla...