Ankara - Yozgat hattı ve Türkiye sathında kahramanlar
Sosyal medyada uzun süre önce yapılan iki paylaşımı güncele bulayıp aktarmak istiyorum düşüncelerimi…
BİRİNCİ PAYLAŞIM: OSMAN KÖKSAL’DAN
Mart ayında kaybettiğimiz Türkiye, Yozgat, Gökçekışla sevdalısı iş insanı merhum Osman Köksal ağabey aramızda iken çok önemli paylaşımlarda bulunurdu. Bunlardan birini arşivlemişim. Fotoğrafı izah etmeye gerek yok; yoksulluğun içindeki zenginliği, vatan sevgisini ve her şeyi anlatıyor zaten…
Osman Köksal ağabey, “Fotoya Sadece Bir Dakika Odaklanın” diyerek, şu notu düşmüş:
- Vatanın müdafaası için Ailesini geride bırakarak Kurtuluş Savaşına katılmaya giden bir Türk Babası... Bu aziz vatanı işte bu babalara borçluyuz. Mekanları cennet olsun…
Merhum ağabeyime, “Senin de mekanın cennettir inşallah” diyerek, fotoğrafın siyah/beyazlığından, zaferler ayı ağustosun Türk Milletine yaşattığı rengarenk güzelliklere değinmek istiyorum…
İKİNCİ PAYLAŞIM: NEVZAT CEYLAN’DAN
Türkiye, Ankara ve Nallıhan sevdalısı; doğa ve sivil toplum gönüllüsü Nevzat Ceylan, 25, 26 ve 27. dönem Ankara Milletvekili olarak, Başkente ve Türkiye’ye büyük hizmetlerde bulundu. Ankara adına bugün TBMM’de olmamasının eksikliği hissedilen Nevzat Ceylan’ın paylaştığı mezar fotoğrafı, 40 yıl önce aramızdan ayrılan bir kahramanı rahmetle, minnetle anmamıza vesile oluyor.
Nevzat Ceylan’ın paylaştığı fotoğrafa eklediği mesaj şöyle:
- Medine Müdafaası Kahramanı Fahrettin Paşanın yanında Mukaddes Emanetleri İstanbul’a gönderen, 26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz’da Afyon’da ağır yaralanan ve bir kulağı koptuğu için Kulaksız Mustafa diye anılan, 14 yıl askerlik yaparak bu toprakları ebedi vatan yapan kahramanlardan olan ve vücudundaki şarapnel parçaları ile ölünceye kadar yaşayan Kulak Dedemi rahmetle yad ediyorum... Ruhu şad olsun.
Bizlere ‘amin’ demek düşüyor elbette ama mesajda sıralanan özellikleri okuyunca atalarımızla ne kadar gururlanıyorsak, bugün bu ülke için kılını kıpırdatmayanları hatta kast edenleri görünce de kahroluyoruz…
RUHLARI ŞAD, MEKANLARI CENNET OLSUN
Osman Köksal ve Nevzat Ceylan’ın paylaşımları vesilesiyle; kısacık ömrünü cepheden cepheye koşarak Türk Milleti uğruna feda eden, yüzyıllardır devam eden toprak kaybını ve geri çekilmeyi Ankara’da durdurarak Türk Milletini savunmadan saldırıya geçirip büyük zaferlere kavuşturan, bizleri 100 yıl önce cumhuriyet aydınlığıyla buluşturan, çağdaş gereklerin yurt sathına yayılmasını sağlayan, Türk kadınını dünyanın zirvesine taşıyan, “Türk öğün, çalış, güven” diyerek her birimize “Çağdaş uygarlık seviyesi”ni hedef gösteren Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsında aşağıdaki kahramanlara ve tüm şehitlerimize rahmet dilemek istiyorum:
Mustafa Kemal Paşa’ya kuşattıkları tepeyi yarım saat sonra alacaklarını bildirmesine rağmen bunu başaramayınca canına kıyan Miralay Reşat (Çiğiltepe); Cephede “Geri çekileni (kaçanı) vururum” diyen ve bunun gereğini yerine getirerek ‘Deli Halit’ lakabını alan Mirliva Halit (Karsıalan), İzmir’e giren ilk süvari birlikleri komutanı Ferik Fahrettin (Altay), savaş boyunca derme çatma trenlerle cepheye asker, cephane, malzeme nakleden, ray döşeten, vagonlardan çelik söktürüp kılıç yaptıran miralay Behiç Bey; Mustafa Kemal Paşa'yı tutuklamasını emreden telgrafa rağmen “Ben ve kolordum emrinizdedir Paşam!” diyen Birinci Ferik Musa Kâzım (Karabekir)¸ Birlikleri ile İzmit ve Adapazarı üzerinden Bilecik ve Eskişehir istikametine ilerleyen İngiliz kuvvetlerini Geyve yakınlarında durdurup geri püskürten ve Kurtuluş Savaşı'nı fiilen başlatan Mirliva Ali Fuat (Cebesoy) ile; Kazım Fikri (Özalp), Hüseyin Rauf (Orbay), İbrahim Refet (Bele), Mustafa Fevzi (Çakmak), Orgeneral Yakup Şevki (Subaşı), Onbaşı Halide (Edip Adıvar), kağnıyla cepheye silah taşıyan Fatma Nine, Şerife Bacı, Erzurumlu Kara Fatma (Seher Erden), Gördesli Makbule, Yörük Ali Efe’ye katılan Emir Ayşe, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın gizli örgütü Karakol’un yöneticisi Naciye Faham, Topkapılı ebe Şahende, İşgal protestolarında on binlere konuşan Şükufe Nihal, Darülfünunlu Saime, 12 yaşında İnönü muharebelerinde savaşan Nezahat, “Muhabere bana düğündür Paşam” diyen Mustafa Kemal’in askeri Sivaslı Fatma Seher, kadınları örgütleyen Hayriye Melek, Alaşehir’deki zulmü dünyaya çektikleri telgraf ile duyuran Makbule ve Nebile, Yunan işgaline elinde silahla karşı koyan Turgutlulu Çavuş Ayşe, Ödemişli Fatma, Binbaşı Ayşe, nişancı olarak savaşan Emire Aliye, elinde balta ile Menderes Köprüsü’nde düşman bekleyen Arşın Teyze, Adöv Ayşe, Senem Ayşe, düğünde takılan altınları Ankara’ya bağışlayan Kastamonulu 17 yaşındaki Hatice, Ayşe Çavuş, Domaniçli Habibe, erkek kılığında savaşan Halime Çavuş ve daha niceleri nur içinde yatın…
***
Son söz Mithat Cemal Kuntay’ın olsun:
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.