Avrupa Hareketlilik Haftası Lansman Etkinliği'nde "Şehri birlikte yaşayalım" vurgusu!

HABER: AYBALA ALMİNA MELEK

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı, Büyükelçi, Nikolaus Meyer-Landrut ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun katılımı ile gerçekleştirilen etkinlikte, Türkiye’de paylaşımlı kamusal alanların sürdürülebilirliği için Kentsel Hareketlilik çalışmaları üzerinde duruldu.

“ŞEHRİ BİRLİKTE YAŞAYALIM”

Türkiye’de sürdürülebilir kentsel hareketliliği yaygınlaştırmayı amaçlayan ve Avrupa Hareketlilik Haftasını koordine eden “Şehirlerde Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik için Avrupa Birliği Desteği Projesi; SKUP Türkiye'nin bu yılki iletişim söylemi ise; “Şehri Birlikte Yaşayalım” olarak belirlendi.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye’deki yerel yönetimlerin Avrupa Hareketlilik Haftası’na gösterdiği ilgiye dikkat çekerek, “Her yıl 16-22 Eylül tarihleri arasında düzenlenen bu hafta ülkemizde de büyük rağbet görmektedir. Belediyelerimiz de bu kampanyaya aktif bir katılım göstermektedir. TBB olarak, Avrupa Hareketlilik Haftası’nın ulusal koordinasyonunu yürütüyor ve tüm belediyelerimize destek veriyoruz. Önümüzdeki Hareketlilik Haftası’nda daha güçlü destek vermek adına hamlelerimiz de olacaktır.” diye konuştu.

2023 yılında 670 il ve ilçe belediyesinin katılımıyla rekora imza atan Türkiye’nin, 2024 yılında Avrupa Hareketlilik Haftası hedeflerini büyüttüğünü belirten İmamoğlu, “Türkiye’nin yerelde güçlü bir yönetim dönemine kavuşması noktasında en önemli adımların atıldığı, demokratikleşme ve özellikle toplumun şehirlerde mutlu olduğu bir dönemin var edilmesi hususuyla ilgili tüm çalışmaları ekip arkadaşlarımızla, belediye başkanlarımızla, yönetimlerimizle yapabiliriz.” diye konuştu.

İmamoğlu, kamusal alanda erişilebilirliğin önemine dikkat çekerek, “Bu yılki temamız 'paylaşılan kamu alanları…' Bu kapsamda kamusal alanların daha verimli ve adil bir biçimde nasıl paylaşılabileceği konusunda çalışmalar yürüteceğiz. Kamusal alan kavramı şehirlerde çok kıymetli. Kentin özgürlüğünü, kentin hissedilebilirliğini çok yüksek seviyede insanlara yaşatan bir kavram. Bu yönüyle tabii başka bir parçası da toplu taşımanın teşvik edildiği, yürüyüş ve bisiklet ulaşımının ulaşılabilir olduğu her vatandaşın hakkıdır. Vatandaşlarımıza yakışır bir yaşam kalitesi sunabilmek için kamusal alanlar elbette daha erişilebilir ve kullanışlı hale getirerek toplumsal uyum ve dayanışmayı bütün şehirlerimizde güçlendirmeliyiz.” ifadelerini kullandı.