Sezonun ilk haftasının kapanış maçında sahasında Konyaspor’u konuk eden MKE Ankaragücü inişli çıkışlı bir maç oynadı. Başkent ekibi seyircisinin büyük desteğine rağmen ikinci yarıdan oyundan düşmesi nasıl açıklanır bilmiyorum?

Sarı lacivertli takım ilk yarı çok net pozisyonlar kaçırdı, ikinci yarı ise orta sahayı boş bırakan ve teknik direktör Mustafa Dalcı’nın yanlış oyuncu değişiklikleri sonrası üstünlüğü kaybetti. Mücadeleyi çok rahat şekilde 2-0 kazanması işten bile olmayan Ankaragücü yakaladığı fırsatları cömertçe harcayınca bir puana razı oldu.

Özellikle yeni transferlerin ikinci yarıda oyundan düşmesi ve yorulması bu takımın sezon öncesi iyi çalışmadı mı sorularını gündeme getirdi. Çünkü sahaya giren oyuncuları yeterince performans vermedikleri gibi takımın hücum gücüne olumlu katkı yapmadılar.

Sarı lacivertli takımın defansı güven verdi bunu söylemem lazım. Orta sahada Ghayas Zahid gerçekten çok kaliteli bir futbolcu fakat orta sahada çok yalnız kaldı. Haliyle takım arkadaşlarının desteğini göremeyince o da son bölümde yokları oynadı.

Daha ligin ilk haftası ve rakip güçlü, yani kolay değil Konyaspor ile oynamak hiç kolay değil. Çünkü konuk ekip hızlı oyuncuları ile birçok takımın başına bela oluyor. Ankaragücü savunması bu anlamda rakibine ciddi gol pozisyonu vermedi.

Ben takımda umut ışığını gördüm. Daha önceki yazılarımda dediğim gibi bu kaliteli oyuncuları teknik direktör Mustafa Dalcı’nın nasıl harmanlayacağı ve nasıl hazırlayacağıydı. Bence Mustafa Dalcı yanlış oyuncu değişiklikleri yaparak Ankaragücü’nün oyundan düşmesine neden olduğu gibi takımın hücumda etkisiz kalmasına neden oldu.

Yani ligin ilk maçları her zaman zordur. Beşiktaş ve Galatasaray uzatma dakikalarında galibiyet uzanırken, Fenerbahçe güç bela beraberliği kurtardı. Hal böyle olunca ilk hafta her türlü sürprize açıktır.

Ankaragücü ilerleyen maçlarla birlikte gerçek performansını ortaya koyacaktır ben inanıyorum. Futbolcuların birbirini daha iyi tanımasıyla birlikte daha güzel bir futbol ortaya koyacaktır.

Gelelim Süper Lig’de Pazartesi akşamı oynanan maçlara. Belki de ligin ilk haftasının en büyük sürprizine Ümraniyespor imza attı. Süper Ligin yeni ekibi yenik duruma düşmesine rağmen oyunu bırakmadı ve neredeyse Fenerbahçe’yi mağlup ediyordu fakat acemiliklerinin kurbanı oldular.

Uzatma dakikalarına 3-2 önde giren Ümraniyespor tam kazandım derken kalesinde talihsiz bir gol gördü ve güçlü Fenerbahçe’den bir puan kurtarmayı başardı. Sanki kırk yıllık Süper Lig deneyimi varmış gibi oynayan Ümraniyesporlu futbolcuları tebrik ediyorum. Gerçekten muhteşem bir mücadele örneği verdiler ve analarının ak sütü gibi bir puanı hak ettiler.

Fenerbahçe’ye gelirsek tam bir hayal kırıklığı. Zayıf takımlar karşısında aslan kesilen Sarı Lacivertliler dişli takımlar karşısında zorlanıyor. Yeni transferlerin takıma uyumu zaman alacak gibi görünüyor. Sahadaki futbola gelince maalesef tatmin etmedi. Ne hücumda etkili olabildi ne de savunmada etkili olabildi.

Kalesinde üç gol gören Fenerbahçe için bu beraberlik belki bir uyarı olmuştur. Çok transfer yapmak yerine takıma faydalı transfer yapmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. İnşallah bu başlangıç uzun sürmez, eğer bu beraberlik moral bozarsa Fenerbahçe’ni toparlanması gerçekten zor olur benden söylemesi.

Medipol Başakşehir haftanın en farklı galibiyetini Kasımpaşa karşısında 4-0’lık sonuçla alarak hem liderlik koltuğuna oturdu hem de dört büyüklere net bir mesaj verdi, “Ben buradayım, bu sene benden korkun” demiştir kesin.

Emre Belözoğlu’nun talebeleri doksan dakika boyunca ortaya koydukları futbolla bu sezonda şampiyonluk adaylarından birisi olduğunu kanıtladı. Komple bir takım olan Başakşehir hem hücumda hem savunmada kusursuza yakın bir futbol oynadı ve hak ettiği bir galibiyet aldı.

Neticede ilk hafta geride kaldı takımlarımız daha tam olarak hazır değil. Ligin ilerleyen haftaları ile birlikte havaların da normale dönmesiyle daha güzel ve daha keyifli futbol izleteceklerdir diye umut ediyor sağlıklı günler diliyorum.