Avrupa Avrupa duy sesimizi
Dört takımla başladığımız Avrupa Kupalarında grup aşamasına geçildi. Adana Demirspor’un elenmesi ile Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray, Konferans Liginde ise Fenerbahçe ile Beşiktaş ilk maçlarını mağlup olmadan kapattılar.
A Grubunda çok zorlu rakiplerle eşleşen Cim Bom’un işi oldukça zor gözüküyor. Grupta dişine göre ve geçebileceği en kolay rakip olarak gözüken Danimarka’nın Kopenhag takımını kendi evinde yenemezsen deplasmanda mutlak yenmen gerekecek.
Aslında Sarı Kırmızılı takımın futbolcu ve kurmayları Kopenhag’ı kolay lokma olarak gördüler. Fakat hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz. Hiçbir rakip küçümsenmez. Halbuki bu Kopenhag takımı yıllardır Türk takımlarına karşı hep üstünlük sağlamışken, Galatasaray’ın bunu göz önüne almaması en büyük handikabı olmuştur. En son geçen yıl Trabzonspor ile eşleşmesi ve Bordo-Mavilileri eleyerek gruplara kaldığının hatırlanılması yeterli olabilirdi Galatasaray için.
Aslında Cim Bom maçın büyük bir bölümünde üstün oynayan ve pozisyonları bulan taraftı. Fakat Sarı Kırmızılıların son haftalarda kaleci Fernando Muslera’nın performans olarak büyük düşüşü ve bir takım defansif problemlerin gözükmesi hesaba katılmalıydı. Bu yanlışlar Cim Bom’un galip gelmesini engelledi. Şimdi önünde Bayern Münih ve Manchester United maçları var. Ve çok zor bir süreç bu maçlar Galatasaray için, bu iki maçtan puanlar alamaz ise grubun dibine oturabilir.
Konferans ligindeki takımlarımızdan Fenerbahçe yine kayıpsız bir maç daha geçti. Fakat Sarı Kanarya için de bir takım tedbirler alması gereken noktalar var gibi gözüktü. Maçın 11’ini görünce önce bir “eyvah” dedik. Çünkü çok büyük bir rotasyon vardı takımda. Fakat alışılmış futbolcuların yerine oynayanların maçın dörtte üçünde iyi oynayınca İsmail Kartal’ın o kadar da yanlış yapmadığı anlaşıldı. Bu büyük rotasyon işi Fenerbahçe’ye geçen yıl Jorge Jesus ile birlikte yüklendi. Kartal da ilk kez bu maçta bu modaya uydu. Demek ki rakibi Danimarka temsilcisi Nordsjaelland takımını iyi tahlil etmiş.
Danimarka takımı gerçekten atletizmi iyi olan bir rakip. İyi koşuyorlar, özellikle sağ kanatta oynayan İbrahim Osman çok süratli ve çabuk bir oyuncu. Bu oyuncuyu orda ilk devre Oosterwolde iyi durdurdu. İkinci yarı sakatlanıp çıkınca biraz oh dedik, oyuna devam etse başımıza iş açabilirdi.
İlk 5 dakikadan sonra ilk yarı boyunca Sarı Lacivertliler üstün oynadı her ne kadar rakipleri diri gözükse de. Fred başta olmak üzere Crespo, Batshuayi, Kent, Oosterwolde, Osayi, Mert Hakan, King ilk yarı boyunca göze batan isimlerdi. Bu üstün oyun ilk yarıyı 2-0 üstün kapatmasına yetti Fenerbahçe’nin, hemen ikinci yarının başında Serdar Aziz’le 3. golün gelmesinden sonra oyun üstünlüğünü eline geçirdi rakip, sağlı sollu ataklar ile bir gol buldular. 10-15 dakika bocaladı Sarı-lacivertliler, bu süreçte Fred ve defansta Djiku iyi direndiler. İsmail hoca biraz geç kaldı oyuncu değişikliklerinde. Değişikliklerden sonra oyun dengelendi ve son bölümde Kanarya yine gol kaçırma yarışına girdi kendi aralarında. Allah’tan rakip 2.yi atamadı da maç bundan sonra rahat geçti.
Birinci haftanın en zor rakibi kuşkusuz Beşiktaş’ın rakibi Belçika’nın Clup Brugge takımı idi. Kara Kartal’ın deplasmandan yenilmeden dönmesi çok iyi oldu. Çünkü 3 gün önce Trabzon’da hezimete uğramış ve morali bozuk bir takım vardı. Aynı hızla bir hezimet daha yaşaması Kartal için hiç iyi olmazdı.
Şenol Güneş’in bir türlü yeni transferlerden randıman alamaması, akabinde sakatlığını atlatan Cenk’ten de yeteri kadar yararlanamaması Kartal’ın ahengini bozmuş gözüküyor. Buna rağmen iyi direndi ve son dakikalarda attığı golle 1 puanı kaptı Siyah Beyazlılar. Burada kaleci Mert Günok’a ayrı bir parantez açalım. Kariyerinin en iyi maçlarından birini dün gece çıkardı tecrübeli kaleci. Tebrik ediyoruz ve Milli Takım kalesini ne kadar hak ettiğini görüyoruz.
Beşiktaş grubunun en güçlü takımı ile oynadı, şimdi diğer rakipleri İsviçre’nin Lugano ve Norveç’in Bodo Glimt takımları ile oynayacak. Kara Kartal ve hocası Şenol Güneş kendileri gibi olursa bu iki takımı da yenecek güçte. Fakat maç sahada oynanıp kazanılıyor. Hiçbir rakibi küçümsemek ve tedbirsiz davranmak hiç ummadığımız sonuçları doğurabilir.
Bu yüzden her 3 takımımızın da daha çok çalışarak ve her rakibini değerli görüp işlerini ciddi yapmaları gerekir ki ülkemiz için en iyi sonuçları ve puanları alsınlar. Hepsine bundan sonraki maçlarda başarılar diliyoruz.