Ülkenin birisinde adaylardan bir tanesi devlet başkanı seçilmişti. Başkan ülkenin bütün sorunları çözmek için, sorunları tartışmak üzere, bakanlar kurulunu ve basın mensuplarını topladı.

Başkan-Bakanlar kurulumun değerli bakanları ve basın mensupları sözü fazla uzatmadan, önümüzdeki dönemde yapmamız gerekenleri sizlere çözüm yolları ile alakalı bilgileri bir ay sonraki toplantıda anlatacağım. Ancak öncelikle sizleri dinleyip sizin çözüm önerilerinizi görmek istiyorum. Bu konuyla alakalı bakanlıklarınıza yazılı bilgilendirme yaptım. Çözüm önerilerinizi dinlemek üzere sözü sizlere bırakırken, sizin konuşmalarınıza fikirlerimi sizleri dinledikten bir ay sonra ki! Toplantıda arz edeceğim. Çünkü bu hususları konunun uzmanları ve danışmanlarımla, sizlerle istişare ederek karar vereceğim.

Bakanlar bir bir ülke problemlerini anlattıktan sonra kapanış için başkan son konuşmasını yaptı. Bir ay sonrasına görüşmek üzere bakanlar kurulunu kapattı.

Aradan bir ay geçtikten sonra, yeni bakanlar kurulu toplantısında;

Kıymetli bakan arkadaşlarım, değerli basın mensupları. Ülkemizde bizi bekleyen birçok mesele var. Bunların hepsine çözüm bulmak bizim işimiz. Bu bakımdan öncelikle sizleri geçen ay ki toplantımızda dinledim. Ve sizlerle, konunun uzmanları ve danışmanlarımla değerlendirmelerden sonra çözüm önerilerimi açıklıyorum.

Birinci olarak ülkemizin içte ve dışta güvenliğidir. Bu açıdan ilk önce yapacağımız şey. Milli birlik ve kardeşlik ruhunu tesis etmeliyiz. Biz bu birliği sağladığımızda bir bütün oluruz ve kimse bizi yıkamaz. Öncelikle kendi silahımızı kendimiz yapmak zorundayız.

Eğitim ve öğretim bizim ikinci planlamamız olmalıdır. Memleketimizdeki bütün iş kollarında ne kadar eleman ihtiyacı var ise ona uygun elemanlar yetiştirmek zorundayız. Branşlaşma çok önemli. Herkes kendi eğitimine göre istihdam edilmeli. Herkes bilgi becerisine göre sevdiği mesleğe yönlendirilmeli. Dersler uygulamalı olmalı. Okullarını son yılında tamamen branşına uygun kurumlarda staj yaparak öğrenmeli. Stajlarını yaparken amacına uygun işlerde çalıştırılmalı.

Sanayi, Ticaret ve Pazarlama konusunda köklü değişiklikler yapmak zorundayız. Ekonomimizi üst düzeye çıkarmak için, devletimizin gelirini artırmalıyız. Bu sebeple sanayileşmede ileri gitmek için ilk hedefimiz üretim, üretim, üretim. Üretimi desteklemek çok önemli bunu yaparken, çok dikkatli olmalıyız. Vereceğimiz desteklemeler birilerinin iştahını kabartabilir. Onun için gerçek üretim yapanlara bu desteği ulaştırmalıyız. Ayrıca desteğimizi art niyetli kullanımlarda mutlaka cezalandırmalıyız. Hatta faaliyetlerine tamamen son verip verdiği zararı, misliyle geri almalıyız. Böyle yaparsak devleti kimse dolandırmaya kalkmaz.

Ticari ürünlerde mutlaka standartlar oluşturmalıyız. Mesela bir markette 1, 2, 5  kg 25, 50, 100, 250, 500 gramlık paketlerde sunulmalı. 900 gram gibi bir paketleme satın alan insanlarda 1 kilo diye algılanıyor. Bu tüketiciyi yanıltmaktır. Bu durumlardan tüketiciyi korumak bizim görevimiz. Merdiven altı imalatlar kesinlikle önlenmeli, kaliteli, ürünün garantisi devletimiz olmalı. Vatandaşımız bize güvenmeli.

Mesela pazarlarda satılan meyve sebzede frigorofik araçlarda taşınmalı. Tarımsal ürünlerimizde de sağlıklı ürünleri halkımıza sunmalıyız. Kimyasal gübre ve ilaçlardan kesinlikle kaçınmalıyız. Tarımda kalite için ziraat mühendislerimiz kontrolünde profesyonel tarıma geçiş yapmalıyız. Hayvancılıkta da aynı şekilde, doğal eti, sütü ve ürünlerini halkımıza yedirmeliyiz. Halkın sağlığı ile oynayanlara büyük cezalar verilmeli.

Dış ticarette pazarlama çok önemli. Bunun için her türlü pazarlama şartlarını iyileştirip. Kaliteli ürünü daha ucuza mal etmenin yöntemlerini mutlaka bulmalıyız. Ar-Ge Ar-Ge Ar-Ge. Reklamda çok önemli.

Gelelim enerji konusuna, enerji bizim için çok önemli her safhada bize her türlü enerji lazım. Dışa bağımlı olmaktan kurtulup, kendi enerjimizi kendimiz üretmeliyiz.

Adalet; evet en önemli konulardan bir tanesi de budur. Hapishanelerimiz dolu; o zaman, adalet mekanizmamız da bir sıkıntı var demektir. Araştırmalarım sonucunda cezai müeyyidelerimiz caydırıcı olmadığını görüyorum. Hele hırsızlık yapıp başkasının parasını çalanlar borcunu ödemeden ceza evinden çıkmamalı. Borcunu ödeyene kadar asgari ücretle çalıştırılmalı. Yemek ve yatak ücreti maaşından kesilmeli.

Uyuşturucu işiyle uğraşanlar kasten adam öldürme suçuyla yargılanmalı. Trafikte ölümlü kazaya sebebiyet verenlerin kesinlikle ehliyeti alınmalı bir daha ehliyet verilmemeli. Araç kullanması yasaklanmalı.

Bir trafik kuralını bir sene içinde üç kere ihlal eden kişinin ehliyeti iptal edilmeli. Bir sene her ay psikologa gönderilmeli bir sene sonunda tekrar yeniden ehliyet sınavına girip yeniden ehliyet almalı. Ehliyetsiz araba kullanan en az iki sene hapis cezası uygulanmalı. Her beş senede yeniden trafik sınavına tabi tutulup, tam teşekküllü hastane raporsuz araç kullanmak yasaklanmalı. Psikoteknik raporu ister ticari araç kullanımlarda isterse özel araç kullanımlarda mecburi olmalı. 55 yaş üstü için 5 yıl kuralı yerine 2 yılda bir yapılmalı.

Cezaevine girenlerin tamamı madenlerde çalıştırılmalı. Cezaevine girmekten insanlar çekinmeli. Onun için suç işlememeli. Suçta ısrar eden kişilerin cezaları ise katlanarak cezalandırılmalı. İlk suçunda 1 yıl ceza alan kişi ikincisinde 3 üçüncüsünde 5 yıl gibi cezalara çarptırılmalı ki! İnsanlar suç işlemekten korksun. Telefon, internet dolandırıcılığında da cezalar çok ağırlaştırılmalı.

Sosyal adalet çok önemli herkese iş imkanı verilmeli çalışanın hakları korunmalı herkes emeğinin karşılığını almalı. Asgari ücret artırılmalı. Geçinemeyen insanlar hırsızlık yapabilir.  Sosyal yardımlaşmada ise yardım edilecek kişiler, gerçekten yardıma muhtaç insanlar olmalı. Ayrıca yardım yapılan insanlar, yapılan yardım nispetinde asgari ücrete göre değerlendirip yapılan yardım asgari ücretin oranlaması yapılıp karşılığında gün sayısınca kamu kuruluşlarında gün sayısına göre çalıştırılmalı. Yoksa kişiler iş bulduğunda bile çalışmaz karşılıksız yardımla yetinmeye çalışırlar. Sağlık durumu iş yapmaya elverişli olmayanlar bu söylediklerimden muaf tabi ki!

Vergilerde adil olunmalı çok kazanandan çok vergi alınmalı. Vergi bizden önceki uygulamada tabana uygulayın, tabana yayın idi. Bundan sonra birazda tavana yayalım. Geliri çok olanlar vergi oranlaması daha yüksek olmalı.

Kahve köşelerinde insanlar boş oturmamalı. Devlet adına ağaç dikmeli, ormancılık ilerlemeli. Su kaynaklarımız artırılmalı. Sağa sola atılan çöpleri toplamada yüz binlerce insanımız çalışıyor. Bu sebeple sağa sola çöp atanlara cezai müeyyideler uygulanmalı. Çöpler nevine göre evlerden toplanmalı, kağıt, cam, demir gibi ürünler ayrı zamanlarda toplanıp belediyeye olan su ve diğer borçlarından düşmeli. Ülkemizi temiz tutalım.

Hangi iş kolunda ilim dalında yeni bir buluş yapan olursa devlete ulaşımı kolaylaştırılmalı. Bize müracaat edip, ret edilen kişiler. Bir başka ülkeden patent alırsa bunun hesabı mutlaka engelleyenlerden sorulacaktır.

Bütün insanlar okumaya teşvik edilmeli. Sigara içmeyen personele ekstra bir bedel devlet tarafından ödenmeli. Bu kötü alışkanlığa bulaşanları bu sayede önleyebiliriz. Her ay sağlık kontrolünden geçirilip, tekrar sigara başlayanlardan bu ücret kesilmeli.

Belediyelerimiz alt yapılarını tamamlamadan, elektrik doğal gaz gibi alt yapılar yapılmadan yeni yol yapilmamalı. Kısacası yol yapıldıktan sonra o yolu tekrar bozan kuruma çok büyük cezalar yazılmalı. Hatta belli oranda o kurumun başındaki kişiye de bu cezanın bir bölümü ödettirilmeli ki! Bir daha işini düzgün yapsın. Bu türlü cezaları yiyen yetkililer üçüncü cezayı yemişse yerine bu işi daha iyi yapabilecek yetkililer konulsun.

Kısacası koyduğumuz kuralları işleteceğiz. Daha güzel kurallar ve daha verimli tekliflere her zaman açığız. Önemli olan ülkemizin geleceğidir. Bu sebeple, devlet ve millet el ele vererek bütün sorunları halledeceğiz. Hadi ne duruyorsunuz sayın bakanlarım. İş başına devlet ve millet olarak çok çalışmamız lazım çok.