Esra Alkan

Esra Alkan

Bir kahvenin hatırı

Bir kahvenin hatırı

Bayram yaklaşıyor.

Bayramın olmazsa olmazlarından biri de kahve.

Bazılarına göre bir tutku.

Sabah kalkınca, yemek sonrası, iki muhabbet arası, yorgunluk üstüne, yalnızken bir sigara yanına yaren, dostlarla geçmişten geleceğe biçimsel yorum getirirken, bazen köz üstünde bazen ocak üstünde, misafirlikte kısa ziyarette, hayırlı işlerde kız istemede, üzülünce kahve sevinince kahve…

“Kahve Yemen’den gelir” türküsünden hareketle ilk kaynağı bizim topraklarımız olmasa da artık kültürümüze girmiş ve bizim olmuş bir sembol.

Öyle ki Türk kahvesi kültürü ve geleneği, UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne alındı.

Bir acı kahvenin kırk yıllık hatırını tutan bir milletin artık kahve kültürü.

Yanında illa bir bardak suyu.

Hele olmazsa olmaz lokumu.

Eski zamanlarda Türk kahvesinin çekirdekleri bakır havanlarda dövülür ve sonrasında öğütülürmüş.

Öğütülen kahve kavrularak içime hazır hâle getirilirmiş.

Bakır cezvelerde, ağır ateşte pişirilirmiş.

Hatta rivayet olur ki en lezzetli Türk kahvesi mum ateşinde pişirilirmiş.

Bugünse lezzetli pişirme yöntemlerinin başında sıcak kumda veya kor ateşte kahve oldukça yaygın.

Kahvenin Osmanlı mutfağına girişi ve geleneksel Türk lezzeti olma hikâyesi ise çok eski zamanlara dayanıyor.

Bununla ilgili iki farklı rivayet mevcut.

İlki 1554 yılında Suriyeli iki tüccarın kahveyi Osmanlı topraklarına soktuğudur.

Diğer rivayet ise Kanuni Sultan Süleyman döneminde.

Yemen Valisi’nden Türk kahvesi isteyen Sultan Süleyman, en güzel kahveleri ve kahve pişiricilerini sarayına davet eder.

Kırk farklı çeşitte kahve pişirme yöntemi bilen ustalar saraya yerleşir ve böylece kahve, Osmanlı sarayına girmiş olur.

Kahve yanında ikram edilen suyla ilgili pek çok şehir efsanesi anlatılsa da bence akla en yatkın olanı şu:

Kahve öncesi kahvenin tadını bozacak bütün tatları ağızdan temizlemek amacıyla bir yudum olmak şartıyla su içilir.

Ardından kahve keyifle ağır ağır yudumlanır.

Buradaki amaç  kahvenin tadını tam almaktır.

Su kesinlikle kahveden sonra içilmez, çünkü bu kahve adabına ihanet demektir.

Bu adaba göre ağızda kalan son tat kahvenin tadı olmalıdır.

Kahveniz hatırlı, ağzınız tatlı, bayramınız mutlu olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Esra Alkan Arşivi