Bozkırda bahar
Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Kırşehir'e bahar geldi.
Dağlar, ovalar, vadiler, köyler, parklar, bahçeler yeşile büründü.
Göçmen kuşları yuvalarına döndü, her yerde kuş sesleri yükseldi.
Kervansaray dağları yeşile büründü, Kırşehir ne güzel göründü.
Mayıs ayında toprak yağmurla buluşuyor, Allah'ın bereketi ne güzel.
Kış uykusunda olan canlılar yeniden doğaya koşuyor.
Yaratılmışlar yeniden diriliyor.
Ölüm sonrası dirilişin adı bahar olsa gerek.
Baharla birlikte hayat buldu tüm canlılar.
Kılıç özü deresi çağlıyor, kenet parkta ördekler yüzüyor, baharın kokusu her tarafı sarıyor.
Kırşehir’in her yerinde bahar kokuyor.
İğdelerin, ıhlamurların kokusu şehri kaplıyor, elma, ayva, kiraz çiçeklerinde arı bal topluyor.
Kelebekler uçuyor, arılar vızıldıyor, derelerde kurbağalar ötüyor.
Etrafımızı sıralayan dağlarda açmış binlerce renk çiçekler nakış gibi dokunuyor.
Bülbüller uçuyor renge renk çiçekler arasında.
Ağaçlar meyveye durdu, papatyalar açtı, bahçeler yeniden belle, kürekle, çapayla buluştu.
Fidanlar toprakla buluşuyor, bağlar budandı, fidyeler dikiliyor.
Özbağ, Dinek Bağ, Kındam hepsi birbirinde yeşil görünüyor.
Güllerin her tarafta kokusu geliyor derin derin.
Baharla güzel memleketim.
Bir bozlak tadındadır Kırşehir’in yeşili baharı, köylüsü, şehirlisi.
Bağ başında yükselen saz, keman, davul, zurna sesi eşliğinde kokar kekik, menekşe, sümbül, lale…
Sanki Neşet Ertaş'ın sesi gelir bozkırın ortasında rengarenk kır çiçeklerinin arasından:
“Bahar gelmiş türlü çiçek açmış
Baharda gül, gül baharda ne güzel
Açılmış goncalar güller saçılmış
Baharda gül, gül baharda ne güzel
Yağmur yağmış fidanım beslemiş
Seher vakti bülbül gülü seslemiş
Bahar gülü, gül baharı süslemiş
Baharda gül, gül baharda ne güzel
Güller sinesini açmış yellere
Güneş doğmuş hayat vermiş güllere
Bülbül gül aşkına düşmüş dillere
Baharda gül, gül baharda ne güzel
Bir garibim yanar bağrım tutuşur
Bunca hasret çektim gayri yetişir
Bülbülleri gül aşkına ötüşür
Baharda gül, gül baharda ne güzel”
Baharla birlikte dinlesin her kez.
Ve tüm tonları yeşilin bir doğum sevinci yaşar da baharda…
Dağlar, dereler, tepeler ayrı bir görüntü, ayrı bir ışıltıdır Kırşehir’de.
Kısa olur ana dolun ortasın boz toprakların ilinde bahar.
Bilir ki ömrü kısadır.
Bilir ki, bir iki ay bile sürmeyecek bu yeşillik, bu tazelik, bu ferahlık…
Ey insan dur, düşün; kaç bahar yaşayabilirsin.
Kiracı sın şu kıymet verdiğin dünyada.
Bu gün varsın, yarın yoksun.
Gittiğinde bu diyardan.
Yanında götüreceğin bir beyaz kefen.
Onun için kıymeti bil şu güzel baharın kokular saçan etrafın çiçekli bahçelerin bağların.
Dirilişi var olan bir gidişinde neden bahar gibi yeniden dirilişin adı olmayacaksın.