Kadının adı yokmuş bunu bir kez daha gördük. Pınar Gültekin’in cinayet zanlısına verilen ceza bunu bir kez daha gözler önüne serdi ne acı ki…

Muğla’da üniversite öğrencisi 27 yaşında daha hayatının baharında Pınar Gültekin davasında karar çıktı. Çıkan karar gerçekten yürekleri yaktı. Yakmanın ötesinde inanın toplumda büyük infiale neden oldu desem yeridir.

Hatırlarsınız geçen yıl Muğla'da, üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i boğduktan sonra varile koyup, yakan Cemal Metin Avcı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti bunu çok bulup ceza “HAKSIZ TAHRİK”le 23 yıla indirdi.

Haklısınız sayın mahkeme heyeti bu kesinlikle çok olmuş, sizin yerinizde ben olsam bu katile beraat verip iyi etmişsin eline sağlık yeni kurbanlar bul ve aynen böyle devam et derdim.

Yazık gerçekten çok yazık. Bu kararı verirken hiç vicdanınız sızlamadı mı? Yani siz bu caniye “HAKSIZ TAHRİK” indirimini verirken neyi düşündünüz? Aklınıza ne geldi onu merak ediyorum?

Bu katil bir genç kızı “canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme” suçu işliyor siz bunun cezasını artırmak yerine indiriyorsunuz bu nasıl iştir Allah aşkına. Yani bu kararı verirsen toplumdan büyük tepki geleceğini ve bu kararın mutlaka istinaf mahkemesine götürüleceğini düşünmediniz mi?

Zaten mahkeme çıkışı ailenin avukatı Rezan Epözdemir, “Cinayetin öncesini tasarlıyor, sonrasını tasarlıyor. Bağ evine götürüyor. Diri diri yakıyor. Betona gömüyor. Nehre atıyor. Böyle bir olayda 23 yıl hapis cezasının verildiği bir ortamda kadın cinayetlerini önleyemeyiz. Bu tip kararlar kadın katillerini yüreklendirir. Tek kelimeyle yazıklar olsun. Ulusal uluslararası tüm hukuk yollarını tüketeceğiz” diyerek olaya sert tepki gösterip haklarını sonuna kadar arayacaklarını bir kez daha dile getirdi.

Zaten ülkemizde neredeyse kadın cinayeti olmayan gün yok. Her sabah uyanıp televizyona baktığımızda mutlaka bir kadın cinayeti haberi okuyoruz. Zaten kadına yeterince şiddet varken, kadın cinayetlerinin önü alınamazken bu karar ne demektir biliyor musunuz?

Sen bir kadını öldür, yak, ateşe at, yüzüne kezzap at, olmadık işkenceler yap sonrasını merak etme. Biz mahkeme olarak ne yapar ne eder bir yolunu bulup sana her türlü indirimi yaparız. Sonrada neden kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor diye konuşuyoruz.

Mahkemeler böyle kararlar alırsa kadın cinayetlerinin, kadına şiddetin arkası kesilir mi? Kadını öldüren de zaten biliyor ki ben ne yaparsam yapayım mahkeme bir yolunu bulup beni haklı görür ve bana indirim yaparak en az cezayı almamı sağlar.

Olan burada inanın ölene oluyor, kalana hiçbir şey olduğu falan da yok bunu yaşayıp görüyoruz. Mahkemeler böyle kararlar verdiği sürece anne ve babaların daha çok yüreği yanacak bundan şüphem yok.

Mahkeme heyetinin bu verdiği karar kendi evladının başına gelmiş olsaydı ne yapardı? Nasıl bir karar alırdı merak ediyorum. İnsanın başına gelince ancak karşı tarafın acısını anlıyor. Hal böyle olunca bu karar vicdanları derinden yaralamıştır, kanatmıştır ve o acılı anne babanın yarasına tuz basmıştır başka izahı yok…

Pınar Gültekin’in anne ve babasına sabır diliyorum. Gerçekten Rabbim kimseyi evladı ile sınamasın gerçekten acısı tarif edilemiyor. Sağlıklı günler diliyorum…