Bu dünyadan bir efsane geçti
Türk spor camiasının büyük ustası ve duayeni Hıncal Uluç’un hayatını kaybettiğini sabah sosyal medyadan öğrendim. Gerçekten üzüldüm. Evet üzülmek insanı bir duygu ama Cenab-ı Allah’tan gelen her karar kabulümüzdür.
İnsanoğlu bugün var, belki beş dakika, belki bir saat ve belki de bir gün sonra hayatta olmayabilir. Doğanın kanunu bu ölüm hepimiz için.
Al-i İmran Suresi, 185. Ayet-i Kerime’sinde “Küllü Nefsin Zaikatü’l-Mevt. Her canlı ölümü tadacaktır. Amellerinizin karşılığı ise, ancak kıyamet günü size tam olarak verilecektir. Evet Cenab-ı Allah verdiği nefesi elbette bir gün alacaktır ona karşı gelmek ne mümkün.
Mesela güzel amelle muamele görebilmek, mesele bu dünyadan güzel bir insan geldi ve geçti dedirtebilmek değil mi? Onun için bu dünyada iyi insan olmak gerçekten çok önemli.
Kendisi Ankara’ya çok sevdiği ve kongre üyesi olduğu Galatasaray’ın maçlarını izlemek ve yazmak için gelirdi. Şimdi yıkılan ve yerine yenisi yapılacak olan 19 Mayıs Stadı’nın basın tribününde karşılaşırdık ve sohbet ederdik.
Öylesine bilgili, öylesine entelektüel ve öylesine samimi bir insandı ki kendisini hayran hayran dinlerdim. Maç sohbeti yaparken sitemlerini dile getirir ve başta Türk spor basını olmak üzere basının hiç iyiye gitmediğini sürekli bize söylerdi.
Neticede dediği gibi Türk spor basını şimdi hiç iyiye gitmiyor. Hele hele de dijitale geçtikten sonra yalan haberin biri bin para. Yalan haberlerin artık önünü alamadığımız gibi, yalana haberlere yetişemiyoruz artık ne acı bir tablo değil mi?
Duayen gazeteci Hıncal Uluç sabaha karşı 83 yaşında hayata gözlerini yumdu. 1960'lı yıllardan bu yana gazetecilik yapan Uluç, mesleğe spor yazarlığı ile başladı, çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'den mezun olan Hıncal Uluç gazetecilik mesleğine Yenigün gazetesinde başladı.1967'de askerden döndükten sonra mesleğe spor yazarlığıyla devam etti. Hıncal Uluç, bir dönem Haşmet Babaoğlu ve Kenan Onuk İle NTV'de 90 Dakika programını yaptı. Uluç, 1990 yılından bu yana Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yapıyordu.
Hıncal Uluç sadece gazeteci değildi aynı zamanda Türkiye’de geleneksel olarak düzenlenen güzellik yarışmalarında jüri üyesi olarak renkli kişiliğinden söz ettirir ve bu konuda hem duayen olarak kabul hem de aranan bir isimdi.
Yani sadece yazı yazmıyordu hem de sosyal hayatın en renkli simalarından birisi olarak karşımıza çıkıyordu çoğu zaman. Böylesine bilgili ve renkli bir kişiliği artık basında görmemiz mümkün olmayacak bana göre.
Çünkü Hıncal Uluç çok okuyan ve çok gezen bir gazeteci olduğu için çok kültürlü bir gazeteciydi. Hani öyle masa başında haber yazmayan, kendini sürekli geliştiren bir gazeteci ile kader tanışmak ve aynı havayı solumak bile insana heyecan ve gurur veriyor.
Hıncal Uluç’a bir kez daha Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun rabbim rahmetiyle muamele eylesin inşallah…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.