Eski takvimlerde çeşitli bilgiler vardı. Her evin oturma odasının duvarlarında mutlaka bir,

“...... Takvimi” asılı olurdu.

Evin reisi, örneğin babam:

Her gün ve hiç aksatmadan yönünü takvim asılı duvara döner, takvim yaprağından bir gün öncesinin yaprağını kopartır, yaprağın arka tarafındaki bilgileri okur, okuduktan sonra külah şekline getirir, bu külahın sivri tarafıyla kulağını kaşır, eğer mevsim kış ise, işi biten yaprağı sobanın üst kapağını kaydırarak içine atardı.

Takvim yapraklarının ön yüzünde daha çok o güne yönelik,

Bu gün ne pişirelim:

Etli patates, makarna, üzüm hoşafı,

Bugün doğan çocuğa isim:

“Erkekse; Mükremin,

Kızsa; Merruşe” gibi önerileri bulurdunuz!

Takvim yapraklarının arka yüzündeki

“Tarihte bugün; bölümünden Hayber Kalesinin fethini öğrenirken,

“Bugün hava nasıl olacak: Başlığı altındaysa, kırlangıçların göç zamanını ya da kocakarı soğuklarının başlangıcı gibi bilgilerle! yüklenirdiniz.

Ancak, asıl çarpıcı olan, faydalı bilgiler bölümünün ilginç yazılarıydı.

Biz yaştakilerden geçti de, gençleri bilgilendirmek ve onlara yararlı olmak açısından.... takvimin'in arka sayfasında tesadüfen bulduğum “MUHTEŞEM!” bilgileri paylaşmayı bir görev bildim.

"300 yıl önce yazılmış olan Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın “MARİFETNAME” adlı eserinde yer alan bilgilere göre, *CİMA* vaktine göre bebeğinizin cinsiyetini, huy ve karakterini öğrenmeniz mümkün. Bilim adamı ve mutasavvıf olan Erzurumlu İbrahim Hakkı, ansiklopedi tarzındaki kitabında astronomiden kadın erkek ilişkilerine kadar pek çok konuya değinmiştir!"

“CİMA” sözlükte cinsel ilişkide bulunma anlamına gelen cima, kadın ve erkek arasındaki cinsi münasebet anlamına gelen fıkıh terimi.

CİMA VAKTİNE GÖRE BEBEĞİN CİNSİYETİ:

“Erkeğin suyu erken gelip de çok olursa, çocuk öncelikle oğlan olup, ekseriya amcasına benzer.

“Eğer erkeğin suyu erken gelip de kadınınki çok olursa çabuk akma sebebiyle çocuk oğlan, fakat kadınınkinin çokluğu dolayısıyla çocuk dayısına benzer.

“Eğer kadının suyu daha evvel gelir ve fakat erkeğin suyu daha bol olursa, o zaman çabuk akması sebebiyle çocuk kız olur, fakat erkeğin suyunun çokluğu nedeniyle kız halasına benzer.

“Eğer kadının suyu erkekten evvel gelir ve onunkinden çok olursa doğan çocuk kız olur ve fakat daha çok teyzesine benzer.

“Eğer erkek ve kadının birleşik menileri rahmin dört ağzından yalnızca birine girerse çocuk bir, iki ağıza girerse çocuk iki, üçüne girerse üç, dördüne girerse dört çocuk doğar.

Cima sırasında konuşanın çocuğu dilsiz olur.

Cimada öpüşenin çocuğu sağır olur.

Başkasının yanında cima edenin çocuğu hırsız olur.

Öğleden sonra yapılan cimada çocuğun gözü şaşı olur.

Kadının rızası dışında cima yapılırsa çocuk ahmak olur.

Ayın ilk günü yapılan çocuk güzel olur.

Pazartesi gecesi cima yapılırsa çocuk Kuran hafızı olur.

Salı gecesi cima yapılırsa çocuk cömert ve merhametli olur.

Çarşamba gecesi cima yapılırsa çocuk öldürmeye meyilli olur.

Perşembe gecesi cima yapılırsa çocuk alim ve âmil olur.

Cuma namazından önce cima yapılırsa çocuk mutlu ve ölünce şehit olur.

Cuma gecesi cima yapılırsa çocuk abid ve arif olur.

Pazar gecesi cima yapılırsa çocuk yol kesci olur.

Ramazan Bayramı gecesi cima yapılırsa çocuk serkeş ve inatçı olur.

Kurban bayramı gecesi cima yapılırsa çocuk dört ya da altı parmaklı olur.

Ayakta yapılan cima sonrası doğan çocuk yatağına işer.

Meyve ağacı altında yapılan cimada doğan çocuk zalim olur.

Haydi hayırlısı!..