Çanakkale geçilmez
Mermiler vızır vızır geçiyordu; an be an. Yağmur gibi yağıyordu, toplar gümbür, gümbür. Kızılca kıyamet kopuyor, ortalık toz duman. İnsanlar kan revan içerisindeydi. Askerlerimizin binlercesi çocuk yaştaydı. Savaşta nereden çıkmıştı. Çocuk ne bilir ki savaşı; savaşmayı. O haldeyken bile, vatan için canlarını hiçe sayarak, öndeki mevziiye geçerken yaşama umudu bile hemen hemen hiç yoktu. Ancak; can fedaydı vatana, can feda. Akan kanın, giden canın bile önemi yoktu. Aksine şehit olmak, bir onur, bir gurur meselesiydi. Ölürsem şehit, yaralı kalırsam gazi olurum felsefesi vardı altında. Birçok gazinin keşke bende ölseydim dediklerini duyar gibiyim. Allah’ımıza, Peygamberimize kavuşma anıydı; ölüm. Ağızlarında dua, ceplerinde Kuran, yüreğindeki iman ile savaştılar. Nice evladımızı vatana kurban verdik; bu savaşta. Mekânınız cennet olsun, hepinizin. Cennette; yüce peygamberimize komşu olursunuz inşallah.
Mermilerin birbiriyle çarpıştığı mermi çekirdekleri bulundu; savaş meydanında. İşte o anlarda neler yaşanmıştı; neler.
Karşımızdaki savaştığımız askerlerin birçoğu Anzak askeriydi. İlk geldikleri bir ülke insanıyla tanımadan savaşırken, bizleri maalesef onlara insan yiyen yamyamlar olarak tanıtmışlardı. Savaşta onların yaralılarını bizim askerlerimiz tıbbi müdahale için doktorlara taşırken hayrete düşmüşlerdi. Hakkımızdaki söylenenlerin yalan dolan olduğunu sonradan anlamışlardı. Anzaklar her sene Çanakkale zaferimizi beraber kutlamaya geliyorlar. Yok, böyle bir savaş örneği dünyada; yok. Olamazda. Çanakkale geçilmez. Hiçbir zamanda geçilmeyecek. Çünkü yaradan Allah’ımız bizim yanımızda.
Anzakları bize saldırmaya iten materyalist emperyalist zihniyetlerin, kan emicilerin oyunundan başka bir şey değil. Hala da aynı oyunları bize karşı sürdürüyorlar.
Zaten yüce Rabbim, biz insanlara gönderdiği dört büyük kitabının her birinin ilk ayetlerinde uyarılarını yapmış ama dinleyen kim.
Yahudilere Hz. Musa a.s. gönderdiği yüce kitap Tevrat’ta Yahudilere ‘‘Öldürme’’ diyor. Hz. Davut a.s. gönderdiği Zebur’da ‘‘Arkadaşını iyi seç,’’ Hz. İsa a.s. gönderdiği İncil’de ‘‘Sev’’ diyor. Biz Müslümanlara ise peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa s.a.s. efendimize bizlere de uysun diye gönderdiği en büyük kitap Hz. Kuran’da ise ‘‘Oku’’ diyor.
Biz insanoğlu ise, daha yüce rabbimizin gönderdiği ilk ayetlere bile uymamışız. Sıkıntının büyüğü de burada başlıyor işte.
Yahudi maalesef öldürüyor. Hristiyan sevmiyor; biz Müslümanlar ise okumuyoruz. Bu demek oluyor ki; Hz. Davut’un kavmi de arkadaşını iyi seçememiş.
Bugün Yahudilerin başına diyorum ki. Neden yahu, neden! Bir garip rastlantı olsa gerek bu şahsın adı bile Neten-yahu. Bu öfke, bu kin, bu nefret neden, anlamıyorum. Neden öldürüyorsunuz. Ya siz Hristiyanlar neden insanları sevmiyorsunuz. Ya biz Müslümanlara ne demeli. Okumuyoruz, arkamızdan dönen dolapları görmüyoruz. İlimde fende onların önüne geçip, dünyanın kontrolünü onlara bırakıyoruz. Onlarda her şeyi karıştırıp, insanları birbirine düşürüp, Müslümanları birbiriyle savaştırıyorlar. Savaşanların hepsi güya Allah adına savaşırken savaştığı insanlarda Müslüman olması manidardır.
Zaten bizlerde hazırız böyle şeylere. Bizde bencillik ön plana geçiyor; her zaman. Biz olmayı değil de ben olmayı seçiyoruz. Birbirimizi yiyoruz. Oncu, buncu, şuncu oluyoruz. Ancak savaş zamanlarında Çanakkale’de, Kurtuluş savaşında, Sakarya’da, Rus harbinde bir olduğumuz gibi zora mı girmemiz lazım. Türkü, Kürdü, Çerkez’i, Laz’ı daha nice Türk milletimizin olmazsa olmazı.
Biz olalım biz. Çünkü biz birlikte güçlüyüz. Biz Türkler; yüce Allah’ımıza şükür olsun ki, İsrail gibi öldüren katil bir millet değiliz. Yine şükürler olsun ki, Hristiyanlar gibi sevgi yoksunu da; değiliz. Hatta tam aksine duygusal bir milletiz. Arkadaş seçmede ise, yine iyi olduğumuzu düşünüyorum. Zaten Yüce rabbim biz Müslümanlara ilk ayetindeki söylediği mesajı “Oku” ayetini unutmayalım. Yine unutmayalım ki! Diğer kitaplarındaki mesajları o yüce mesajlarını da unutmayalım.
“Öldürme – Arkadaşını İyi Seç – Sev –Oku”
Siz; siz olun yüce Allah’ımızın biz insanlara verdiği mesajları iyi dinleyin. Arkadaşınızı iyi seçin, öldürmeyin tam tersine insanları sevin. Zaten yüce peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa s.a.s. efendimiz bir hadisinde bakın ne diyor;
“Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.”
Selam olsun yüce Allah’ıma
Selam olsun peygamberimiz Hz. Muhammed’ime
Selam olsun İsa’ya, Musa’ya, Davut’a
Selam olsun Atatürk’üme
Selam olsun silah arkadaşlarına
Selam olsun bütün şehitlerimize, gazilerimize
Selam olsun Çanakkale’ye
Selam olsun Türkiye’ye
Selam olsun sizlere
Selam olsun “Ne Mutlu Türküm Diyene”
Sevgi dolsun dünyaya, savaşlar bitsin. Kimse aç, açıkta kalmasın. Gönüllere bahar gelsin, bahar gelsin dünyaya, selam olsun dünyaya.
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!!!
Hatta dünyadaki bütün kaptanlar seyir defterlerine geçilen yerleri, boğazların adlarını yazalar. Saat 10.00'da Süveş kanalı geçildi. Saat 11.00'de İstanbul boğazı geçildi yazılır. Ancak sadece Çanakkale boğazı için "Çanakkale boğazı çıkıldı veya Çanakkale şehitlik abidesi selamlandı'' yazarlar.
Çanakkale Türküsü
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyom düşmana karşı, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı, kimimiz evli, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde bir kırık testi
Analar babalar ümidi kesti, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale üstünü duman bürüdü
On üçüncü fırka harbe yürüdü, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale elinde toplar kuruldu
Vay bizim uşaklar orda vuruldu, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale köprüsü dardır geçilmez
Al kan olmuş suları bir tas içilmez, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale'den çıktım yan basa basa
Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale'den çıktım başım selamet
Anafarta'ya varmadan koptu kıyamet, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde sıra söğütler
Altında yatıyor aslan yiğitler, off, gençliğim eyvah!"
Söz - İhsan Ozanoğlu-Kastamonu
Beste – Muzaffer Sarısözen
Bu muhteşem esere can veren ilhan Ozanoğlu ve de muzaffer Sarısözen’e de selam olsun. Bütün şehitlerimizin mekânı cennet olsun.
“ÇANAKKALE ZAFERİMİZ TÜRK MİLLETİMİZE ARMAĞAN OLSUN”
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.