Dursun Erkılıç

Dursun Erkılıç

Ceviz, kara dut, üzüm; İnönü, Baykal, Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve…

Ceviz, kara dut, üzüm; İnönü, Baykal, Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve…

Yakın çevremden biliyorum; CHP içinde yaşanan genel başkanlık yarışı, tabandaki partilileri bıktırdı. Evet, o koltuğa oturmak da bu uğurda verilen mücadele de haktır, doğrudur. Ancak… Tıpkı Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’a rakip olacak ismin seçime ramak kala belirlenmesine benzer bir durum yaşanıyor. Her şey Parti içinde olduğu için ‘dar alanda paslaşma’ kıvraklığı da tavırlar, söylemler, eylemler de kimsenin gözünden kaçmıyor…

Erzincan’ın cevizi yenirken sofraya Tunceli’nin kara dutu ya da Elazığ’ın üzümü servis edilirse; partililer hangisini yiyeceğini şaşırır!

Bir başka açıdan bakacak olursak; ‘İki yiğit çıktı meydane…’ derken; üçüncü, dördüncü yiğit de peşrev çekmeye başlarsa tribündekilerin kafası karışmaz mı? Neyse…

PROF. DR. ERDAL İNÖNÜ…

1983-1985 yılları arasında Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) ve 1986’dan 1993’e kadar Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Başkanlığı görevlerinde bulunan; Başbakanlığa vekalet eden, Başbakan Yardımcılığı yapan Prof. Dr. Erdal İnönü’nün ‘genel başkanlık macerası’, istifası, ‘lütfen geri dön’ çağrılarına direnişi ve değerlendirmeleri birilerince örnek alınmalı…

YAVUZ DONAT’IN YAZISI…

Önce 40 gün önceye, 29 Haziran 2023’e gidelim ve Yavuz Donat üstadın ‘İstifa’ başlıklı yazısına bakalım:

Saygın bir siyaset ve devlet adamıydı... Seviliyordu.
Genel başkanlığı üzerinde bir tartışma yoktu.
Parti tabanında ve Meclis Grubu'nda eleştirilmiyordu.
Kimse istifasını istemiyordu.
Ama... Günün birinde... Kimseye haber vermeden... Genel başkanlıktan istifa ediverdi.
Şok... Büyük sürpriz.
Erdal İnönü'den söz ediyoruz.

VE 22 YIL ÖNCEKİ AÇIKLAMASINA BAKALIM

Şimdi de 22 yıl önceye, 2001 yılının Haziran ayı ortalarına uzanalım…

Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Anılardan Bugüne” konulu söyleşiye katılan Erdal İnönü, o günlerde de büyük çalkantı yaşayan CHP için diyordu ki:

- CHP kendini toparlamaz ise ki, toparlayacak gibi görünmüyor, yeni partiler kurulacaktır…

(NOT: Paradoks mu yoksa gerçekçi bir siyaset okuması mı bilemem ama bu konuşmadan iki ay sonra, 14 Ağustos 2001’de AK Parti kuruldu. Ve…)

Merhum İnönü’ye yukarıdaki cümleyi kurduran hal ve gidiş kendi ağzından şöyleydi:

- Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, hiçbir siyasi parti yüzde 10 barajını geçemiyor, son derece düşündürücü ve önemli…

“Bunlar iyiye işaret değil” diyen İnönü öyle gerçekçi konuşuyordu ki:

- Yeni arayışlar da bu somut nedenlerden kaynaklanıyor. Ekonomik kriz var, (Gereken yapılacaktır) deniliyor, ancak kimin ne yapacağı henüz belli değil. Bunun için sanıyorum yeni partiler gerekiyor. Çünkü mevcut partiler toplumun beklediği atılımı gerçekleştiremeyince, umut da olamıyor.

İNÖNÜ ÖLDÜ, CHP DEĞİŞMEDİ!

Merhum, sanki CHP’nin bugün içinde bulunduğu durumu, o günlerde kendisine altın tepsi içinde sunulan genel başkanlık teklifine bakışıyla birlikte değerlendiriyordu:

- Eğer yeni partiler olacaksa, bunlar tüzüklerini katılımı artıracak şekilde değiştirmeli, dar kadrocu ve hizipçi anlayışlar bir kenara bırakılmalıdır. Yeni kurulacak partilerde genel başkan olur muyum, onu ben de bilmiyorum. Ben anılarımı yazmaktan başka bir şey istemediğimi söyledim, ama 'Siz olursanız bu iş kolaylaşır' diyorlar. Henüz karar vermiş değilim…

Yeniden Yavuz Donat üstadın yazısına dönelim ve kayıt altına aldığı 22 yıl önceki Erdal İnönü cümlelerini bugünkü CHP harmanında savuralım. İsteyen payına düşeni alabilir:

- Demokrasilerde bazen genel başkan değişikliği gerekiyor.

- Evet, beni seviyorlar, biliyorum... Ama oy vermiyorlar.

- Babamı da çok seviyorlardı... Ona da oy vermiyorlardı.

- Benim bu davranışım, bundan sonraki genel başkanlar için de ölmeden, seçim yenilgisine uğramadan ayrılabilmeleri için örnek bir davranış olur.

ÖNEMLİ NOT: “Ceviz, kara dut, üzüm; İnönü, Baykal, Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve…” başlığında anılanlardan çoğunun adı yazının içinde geçmiyor diyen; veya; “Erzincan’ın cevizi yenirken sofraya Tunceli’nin kara dutu ya da Elazığ’ın üzümü servis edilirse…” ifadesi için ‘bu yazıda bunların ne işi var’ diyen bu yazıyı boşuna okumuştur!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dursun Erkılıç Arşivi