Çocuklarımıza sahip çıkalım
Dünyamızda bu yüz yıldaki yaşama baktığımız zaman çocuklarımızı günün teknolojisinin ailelerin elinden aldığını görüyoruz. Bu durumdan ailelerin çok şikâyetçi olduğuna şahitlik ediyoruz. Ama bu durumdan şikâyetçi ailenin bu olumsuzluğu kendi hazırlamadı mı? Evet, kendi hazırladı çünkü teknolojinin en son icadı telefonu kendi aldı. Ondan sonrada çocuklarına aldı. Kendi kullandı buradan nerelere ulaştığını övünerek anlattı. Bunu duyan yaşayan çocuğuna bunu kullanma deme hakkı var mı? Tabii ki yok. Peki, teknolojinin nimetlerinden faydalanmayalım mı? Tatbiki faydalanacağız. Aşırıya gitmeden kendimize, ailemize zarar vermeyecek şekilde kullanacağız.
Çocuklarımıza sahip çıkalım derken zararlı olduğuna inandığımız uygulamaları, uygun olmayan yayınları öncelikle kendimiz kullanmayacak, seyretmeyeceğiz. Eğer kendimiz yapıyorsak çocuğumuza bunları kullanma şu programları seyretme demeye hakkımız yoktur. Aile olarak giyim kuşamımızda, toplumdaki davranışlarımızda kendimizi disiplin edemiyorsak onu yapmaya çalışan çocuklarımıza bunu yapma, böyle giyinme, böyle davranma diyemeyiz. Desek bile tesirli olamayız. Öyleyse öncelikle çocuklarımıza aile olarak kendimiz sahip çıkacağız.
Eğitimin eli kalem tutan neferleri sevgili öğretmenlerimiz biliyoruz çocuk önce ailede eğitilir. Ama ailenin devamı siz öğretmenler ve her seviyedeki okullarımızdır. Ailelerden size teslim edilen çocuklarımızı iyi eğitmek onları hayata bağlayacak iyi bilgi ve davranışları kazandırmak siz öğretmenlerimize aittir. Aileden sizlere teslim edilen ayrı ayrı bilgi ve davranışlarda bulunan öğrencilerimizi Milli Eğitim Bakanlığı müfredat programlarının özel ve genel amaçları doğrultusunda her türlü doğru bilgi ve davranışlarla donatmak sizlerin elindedir. Onun için önce yapacağınız eğitim ve öğretimin doğruluğunu sizlerin kabullenmesi bunları kılık ve kıyafetinizle, bilgi ve becerilerinizle öğrencilerinize örnek olmanız ondan sonra da yanlış davranışlarda bulunan öğrencilerinizi uyararak kazanmayı sağlarsınız. Eğer siz söylediklerinizi ve beklentilerinizi kendiniz yaşamıyor ve yapmıyorsanız, öğrencinize onu kabul ettirmeniz mümkün olmaz.
Dinimizin temsilcileri sayın hocalarımız sizlerde konuştuğunuz her sözün uygulayıcısı olmazsanız sizin hitap ettiğiniz çocuklarımıza, gençlerimize ve yaşlılarımıza söylediklerinizi nezaketen dinlerler ama uygulamasını yapmazlar. Çünkü sizin söylediklerinizi yaşayıp yaşamadığınıza bakarlar. Siz din adamlarımızın ve eğitim ordusunun kıymetli öğretmenlerinin toplumun önündeki yaşantısı giyim kuşamı ve davranışları çok önemlidir. Çünkü ikisi de örnek alınanlardır.
Çocuklarımıza sahip çıkalım derken sakın teknolojiden uzat durun teknolojiden yararlanmayın ve ya çocuklarınızdan uzak tutun diye bir sözümüz yok. Ondan iyi yönden faydalanmak lazım. Çünkü zamanımızın en iyi aracıdır. Onun bu iyi tarafını kötüye kullananlardan uzak duralım çocuklarımızı da ondan uzak tutalım. Bunu yaşayarak önce kendimiz uygulayalım ondan sonra da çocuklarımızı korumaya çalışalım.
Eğer anne-baba olarak, öğretmen-okul olarak, din görevlileri olarak bizlerden bekleneni veremezsek, yani yaşantımızda uygulamazsak o çocuklara nasıl örnek olacağız o çocukları nasıl inandıracağız. O çocuklara vatan millet, bayrak, ezan sevgisini nasıl aşılayacağız. Bunları veremezsek o zaman o çocuklarımızdan şikâyetçi olmayalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.