Damak çatlatan lezzetler ve hikâyeler-1-
Babaannem ve onun yediğimde beni hep çocukluğuma götüren lezzetli tarifleri, yemek yapmaya ve yemeye olan tutkum çocukluğumdan gelir.
Büyüklerimin yaptığı lezzetli yemekler, o yemekleri yerken yaptığımız sohbetler; Neşeli, bazen duygusal bazen hararetli ama her daim damak çatlatan türdendi.
Büyüdüğüm ortam yaptığım işi aşkla yapmamda çok büyük etkendir.
Az malzemeyle bu kadar lezzetli şeyleri nasıl çıkartırlar diye düşünmeden edemediğim ve sonraki yıllarda edindiğim tecrübeyle anladım ki ne malzeme kullanırsan kullan el lezzeti yoksa ve tabii ki aşkla yapmıyorsan o yemek karın doyurmaktan öteye gidemiyormuş.
Her yörenin kendine has lezzetleri var, hepsi birbirinden kıymetli ama benim için tariften çok, o yemeğin hikâyesi ve insanların üzerinde nasıl bir etki bıraktığı önemlidir.
Osmanlı mutfağının tarihten günümüze ihtişamlı bir şekilde taşınmasındaki en büyük etken de bence budur.
Hikâyeleriyle saray mutfağı ve orada pişirilen her yemeğin, tatlının büyük bir özenle yapılması ve sunuma hazırlanması beni çok etkilemiştir hep.
O günden günümüz mutfağına gelen özünde aynı malzemelerle ama farklı ellerde evirilerek inanılmaz lezzetlere dönüşen mutfağımız çok kıymetli. Çocuklarımıza bırakacağımız kültürel mirasımızın bir parçası olmak değerli.
Bu coğrafyanın içine doğmaktan dolayı çok şanslısıyız.
Babaannemden ve onun lezzetlerinden bahsetmişken onun bir tarifini paylaşmadan ve rahmetle anmadan olmaz.
HAVLETER (NİĞDE YÖRESİNE AİT)
2 su bardağı un
4 çorba kaşığı tereyağı
Yarım çay bardağı zeytinyağı
4 /3 su bardağı pekmez
Yarım su bardağı suyla açıyoruz.
Unu güzelce kavurup pekmezli karışımı yavaş yavaş ilave edip karıştırıyoruz ve yemek kaşığıyla porsiyonlayıp servise hazır hâle getiriyoruz.
Günlerce durabilen damak çatlatan bir lezzet.
Afiyet olsun.
Bizi biz yapan geçmişimizle geleceğimizle var olduğumuz güzel ülkemin güzel insanlarına SEVGİ’yle..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.