"ŞAH ve MAT"

Açıkçası kurultay sonucuna değin kamuoyunda ve kulislerde, Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlık koltuğunu koruyacağı görüşü ağır basıyordu.

Hatta Kemal Kılıçdaroğlu'da kurultayın neticesinin kendi lehine sonuçlanacağı düşüncesini o kadar benimsemişti ki, "bir sonra ki kurultay da aday olmayacağım" diyerek bir nevi "Genel Başkanlığa" devam edeceği düşüncesinde olduğunu sözlü olarak da dile getirmişti.

Ancak "ÖZEL" cesurca yaptığı Liderlik hamlesi ile kurultayda Kılıçdaroğlu'nu "MAT" etmeyi başararak, CHP'nin yeni "Genel Başkanı" seçilmişti.

13 yılın ardından gelen bu değişimle birlikte, son genel seçimin kaybedilmesinin ardından, kamuoyu ve CHP tabanının da oluşan şiddetli değişim arzusu böylelikle gerçekleşmişti.

ÖZEL, siyasette "LİDERLİK" sahnesine çıkarken, daha önce Milletvekilliği de son bulmuş olan Kılıçdaroğlu, ise siyaset sahnesine veda etmişti.

*

BURDAN SONUÇLA AKLIMA GELEN SORULAR

1- ÖZEL'in yıllardır yürüttüğü başarılı grup başkanvekilliği ve genç ve dinamik olması CHP'yi iktidara taşımak için yeterli olabilecek mi?

2- Kılıçdaroğlu'nun son 13 yıldır sergilediği "Genel Başkan" perspektifinden farklı bir bakış açısı sergileyebilecek mi?

3- CHP'nin uzun yıllardır ihtiyaç duyduğu "LİDER" , "ÖZEL" de hayat bulabilecek mi?

4- ÖZEL, yerel seçimlere az bir süre kalmışken seçmenin güvenini kazanabilecek mi?

Bu sorulara şimdilik kesin cevaplar vermek zor görünse de ilerleyen süreçte izleyip göreceğiz ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi tecrübeli ve önemli bir "LİDER" karşısında ÖZEL'in işi oldukça zor.

*

ÖZEL'İN STRATEJİK HAMLELER YAPMASI ŞART!

CHP liderliğini kritik "Mart 2024" yerel seçiminin hemen öncesinde devralması, son genel seçimlerde alınan "yenilgi" algısı ile birlikte ÖZEL'in üzerinde büyük bir 'kazanma baskısı" yaratıyor.

ÖZEL, bu süreçte soğuklanlı hareket eder ve " doğru stratejik hamleler" yapabilirse bu baskıyı dezavantajdan, "avantaja" çevirebilir.

Ancak ÖZEL'in "Lider" olarak vereceği bu ilk büyük sınavdan başarı ile çıkması için, kısa süre içinde CHP dışındaki seçmene de hitap etmesi ve onların da güvenini kazanması gerek.

Aksi takdirde, genel seçimlerin hemen ardından, yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara gibi önemli iki Büyükşehir'in de kaybedilmesi CHP için yeni bir "siyasi hezimet" olur.

*