Değerli yalnızlığımız!
KOBANİ olayından sonra yaşananlar, Türkiye’nin imajını zedelemiştir. Dünya kamuoyunda Türkiye’ye karşı sıkıntılı bir birikim oluşmuştur. Bunun nedeni ise siyasi muktedirin başından beri izlediği yanlış dış politikadaki birikimin son Suriye olayı ile patlama noktasına varmış olmasıdır. Sadece dünya kamuoyunda değil iç kamuoyunda da bu inatlaşma ve ABD çıkarlarına maşa olma yüzünden olumsuz bir hava gözlemlenmektedir. Suriye’ye yapılan harekât sonrası Türkiye’ye destek veren bir tek ülke yok. BM gündemine acilen sokulan harekât, çıkacak bir karar sonrası kınama cezasına dönüşebilir. Dünya ülkelerinin neredeyse tamamı yapılan harekâta karşı birlik olmuş durumda. Dost ve müttefik bildiğimiz ABD ülkemizi sinsice emellerine alet ederek sahadan çekilip Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sokmuştur.
Türkiye’nin terörü önlemek amacıyla yaptığı harekâta hiçbir ülke destek vermediği gibi silah satışlarını da askıya almaktadır. Adına ister savaş ister harekât deyin. Her ne derseniz deyin bu tür girişimler önce kendi kamuoyunun sonrada dünya kamuoyunun oluşturularak bilgilendirilerek BM de haklı kabulü sağlanarak Uluslar arası kurallara uyarak yol alınmalıdır. Kabul görmeyen çıkışlar sonuçsuz kalır. Çözüm getirmez. Sonrasında daha büyük ve içinden çıkılmayacak sonuçlar doğurur. Çok güvenip uğruna methiyeler dizdiğimiz, Ümmetimiz diyerek yırtındığımız Arap toplumuna bir bakın. Hemen Arap Birliği toplantısı düzenleyerek aleyhimize karar aldılar. Boşuna mı Mustafa Kemal Atatürk Arap toplumundan uzak durun hedefimiz batı medeniyetidir demiş. Hiç mi ders almadınız Atamızın sözlerinden?
Buyur bak dünya kamuoyundan gelen mesajlara. Bize destek veren tek ülke yok. Kaldık mı şimdi tek başımıza yapayalnız! Kuyruğundan ve de buyruğundan ayrılmadığınız her yapılanı kendisine onaylattığınız sözde müttefikimiz ABD nin yaptıklarına bir bakın. Olmadık tehditler savurup hakaretler ediyor. Ekonominizi felç ederim bunu daha önce de yaptık diyor. Bu sözleri neden yutuyorsunuz yoksa bir diyet borcunuz bir gebeliğiniz mi var? Sözde milliyetçi geçinen ortağınız bunu neresine sığdırabiliyor. Gördüğünüz gibi sözde değil özde milliyetçi olunur. Ama bunlar ABD talimatlı olunca susuyorlar işte. Hani müttefiktik ABD ile 30 km güvenli bölge oluşturacaktık? Seni Ortadoğu bataklığına sokup çekiliverdi işte. Sam amcanın askerlerinin canı kıymetli de bizim Mehmetçiğimizin canı can değil mi?
Hani nerede o Eyy.. Çekenler? Kükreyip haykıranlar. Neredeyseniz çıkın ortaya yapılan hakaretlere bir cevap verin. Suudi kıralı bile öldüğünde üç gün Türk bayraklarını yarıya indirmiştiniz. VAHABİ Araplarının Osmanlıya ihanetini ne çabuk unuttunuz? Şimdide aynı oyunlar tezgâhlanmaktadır. Daha başından beri söyleyip duruyoruz Türkün Türk’ten başka dostu yoktur diye. Ordumuzu en iyi ihraç ürünü diye Kore’ye, Suriye’ye vs. yollayıp durduk. Yanlış siyasi politikalarla kendi yarattığınız sorunu yine ben çözer kahraman olurum edasıyla ortaya çıktınız. Hesabınız ani baskın seçimle yine iktidar olurum idi. Ancak hem kendi siyasetinizi zedelediniz ülkeyi de ekonomiyi batırdığınız gibi Ortadoğu bataklığının içinden çıkılmaz hale getirdiniz. İnat edip masaya oturmadığınız diplomasi yoluyla çözülebilecek sorunu harekâta dönüştürdünüz. Ancak sorun yine masada çözülebilecektir. Bu sağlanamadığı müddetçe sınır ötesinde Teröristler yine var olacaktır.
Artık Ortadoğu bataklığında en ucuz ihraç ürünü olarak Türk askeri vardır. Zira bir ABD askerinin yıllık maliyeti 90.000 Dolar iken, Türk askerinin yıllık maliyeti 6.000 Dolardır. ABD dünya pazarında en ucuz fiyatı bizde bulmuştur. Bunun içindir ki devamlı bize hedef göstermektedir. Önce kendi çıkarları doğrultusunda para ve silah yardımı yapıp sonrada gel Mehmet’im gel diyerek bizi kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaktadır. Batı dünyası da bunun bir parçasıdır. Bu defa Ortadoğu da ki yumuşak karın Suriye’dir. Çıkarlar hep oraya odaklanmıştır. Öteden beri oluşturdukları ve kendi ülkelerinde bile sorun yaratan İŞID Teröristlerini Suriye’ye yönlendirmişlerdir. Böylece hem kendi içlerinde ki terör gruplarından kurtulmuşlar hem de para ve silah desteği sağlayarak Suriye’de ki iç savaşı körüklemişlerdir. PKK-YPG-PYD gibi terör grupları da aynı yolda olup ABD ve Batı şemsiyesi altında hareket etmektedirler. Batının kendi ülkelerinde ki terör gruplarına kucak açmaları bundandır.
Hesap ortadadır. Şimdiye kadar sergilenen oyunda kimin ve kimlerin çıkar hesabı yaptığı ayan beyan belli olmuştur. Hedef PKK-PYD-YPG İŞID gibi terör odaklarını yok etmekten çıkmış ABD- İsrail ve Batı için ileri karakol kurma savaşına dönüşmüştür. Bunu sağlayacak olan da en ucuz maliyeti olan Türk Mehmetçiğidir. Şimdiye kadar uygulanan yanlış politikalarla gelinen sonuç budur. Ancak yanlışta olsa askerimiz sahadadır. Yanlışta olsa Devletimizin yanındayız. Askerimizin kılına helal gelsin istemeyiz. İsteğimiz analar ağlamasın babaların gözyaşı dökmemesidir.
Bir Ulus biri birine sımsıkı bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez. Yeter ki diyet borcu olanlar vatana ve millete ihanet etmesinler.