DERELER TAŞIYOR
Dereler intikamını alıyor mu?
Evet derler bugün intikamını alıyor.
Alacakta…
Sizler derelerin akıntı yatağını kapatırsanız.
Getirim elde edeceğiz diye yapı izni verirseniz.
Dere yataklarını konutlarla doldurursanız.
Bir gün Yağmur suları önüne ne gelirse alır götürür.
Dağlarda gelen yağmur suları nereye akacak demediniz.
Dereleri siyasetiniz uğruna rantçılara göz yumdunuz.
Dere yataklarının önlerini kapatsanız da, yağmur suları sel olup yerini buluyor.
Çünkü yaratılışta, doğası gereği derelerin suyu akacak.
Rantçı müteahhitler su yatağına çok katlı konutlar yapacak ya da yaptıracaksınız.
Sonrada küresel ısınma, iklim değişti deyip sıyrılamazsınız.
İklim değişikliği deyip kurtulamazsınız.
İnsan değişti insanın değişikliğinden konuşmuyorsunuz.
İklim değişti deyip topu taca atıyorsunuz.
Ve suçu yağan yağmura akan sele çıkarıyorsunuz.
Yağan yağmurun suç arayanlar önce kendilerini bir sorgulamalılar.
Dere yatağına ev yapanların suçu olduğu kadar.
Buralara ruhsat veren yetkililer suçlu değil mi?
Evet, en büyük suçlu oralar ruhsat veren seçilmiş yöneticiler ve yönetimleri.
Müteahhitlerin derdi para.
Seçilmişlerin derdi oy.
Oy ala bilmek için gece kondu, gündüz kondu fark etmiyor.
Köylerden şehirlere göç başladığında büyük kentlerde gece kondu furyası vardı.
Devletin, kamunun malına geceden yapılar konardı.
Sabah olunca ruhsatlar verilir elektrik, su, kanalizasyonlar yapılırdı.
Seçimler yaklaşınca tapularda verilirdi.
Değişen hiçbir şey yok dün gece konanlar bugün belediyelerin içinde gündüz konuyorlar.
Gecede konsa bu ülkede Her Ruhsatın bir ederi var.
Gece ya da gündüz konanlar ruhsatın ederini veriyorsa izninde alıyor.
Eder peşinde olmayınız oy kaygısı gütmeyiniz.
Yapmayınız garibanın cebinde ki parayı alıp alın size daire demeyin.
Müteahhit yapıyor belediyeler ruhsat veriyor, sel gelip alıp götürüyor.
Gariban az birikimiyle, banka kredisiyle aldığı dairesi belki bugün sel gelmeye bilir.
Gelecek yıllarda derelerin taşmayacağını kim söyleye bilir.
Bir yıldır yağmurlar yağıyor derler taşıyor.
Ülke genelinde taşkınlar oluyor kasabalar ,,köyler, şehirler selin önünde akıp gidiyor.
Bugün Ankara’da dereler kapatıldı konutlara izin verildi kim suçlu.
Ruhsat verenler mi, Konut yapanlar mı, yoksa alan vatandaş mı?
Ankara’nın gözde mekânlarına yapılan konutlar dere yatağı değil miydi?
Biz ne yaptık burasını güzelleştirdik ama selin geleceğini hesap etik mi?
Belki bugün taşımaya bilir fakat burası su yatağı olarak Allah inşa etiyse bir gün su akacak yerini bulacak.
Unutmayınız…