Ekonomide türbülans!
SELAMİ MUTLU
MIŞ gibi yapıp ekonomiyi uçurdunuz. Biz de MIŞ gibi yapıp inandık. Yok, dünyanın 20. büyük ekonomisiyiz, yok biz Türk’üz bize bir şey olmaz balonunu tepemizde uçurup durdunuz. Evet, Türkiye sahip olduğu potansiyel ile dünya lider devletleri arasına girmişken, EYYY... Merkez dediniz ve MB üzerinde baskı yaratarak bağımsızlığını yok ettiniz. Dolar çıkıştayken dolara para bağlayan yanar dediniz dolar aldı başını gitti. Tut şimdi tutabilirsen. Londra’dan demeç verip faiz inecek dediniz MB faiz artırımına geç kalmış olmakla birlikte üç puan artırmak zorunda kaldı.
Bu gün ülkemizde uygulanan yanlış politikalar ve siyasi demeçler yüzünden Afrika ülkesi SENEGAL düzeyinde anılır olduk. Siz hâlâ MIŞ gibi yaparak meydanlarda rüzgâr estirmeye çalışıyorsunuz. Borcunu ödemekte zorlanan çiftçi Malatya da kendini yakmaya çalışıyor. Üretici sütü para etmeyince yollara dökerek feryat ediyor. Esnaf siftah etmeden kepenk kapatıyor, satış mağazalarında sinek uçmuyor. Aylar ve yıllar öncesi başlayan ekonomistlerin uyarıları “Bu politik gidişin sonu acı fatura getirecek” dendiğinde de, kulak arkası edip bildiğinizi okudunuz. Şimdi seyirci kaldığınız ekonomi ve özgürlükler için meydanlarda gerekli tedbir ve değişimleri yapmak için oy talep ediyorsunuz. Çeşitli seçim rüşvetleri vaat ederek meydanlarda dolaşıyorsunuz. Şimdi millet size 16 yıldır iktidardaydınız neden yapmadınız derse haklı olmaz mı?
Şimdi, eyvah diyerek tedbir almak sonuç getirir mi? Rahmetli Ecevit döneminin ekonomiden sorumlu bakanı krize neden oldum diye acı duyarak kafasına kurşun sıkmıştı. O dönemde yaşanan kriz nedeniyle esnaf Başbakanlığın merdivenlerine yazar kasa atmıştı. Sonuçta Ecevit hükümeti yapılan seçimlerde yine iktidar ortağı olan Sayın Devlet Bahçeli’nin çıkışıyla seçime giderek iktidardan olmuş ve kenara çekilmişti. Toplumda siyasette bu kadar duyarlılık gösterirken siz hala MIŞ gibi yapıyorsunuz. Sizi iktidarda kalmaya zorlayan bazı güçler mi yoksa iktidarı kaybedersem karşılaşacağım zorluklar mı korkutuyor? Halkın önüne çıkıp oy isterken kendinizi ve yaptıklarınızı nasıl savunacaksınız? Millet sizi ekonomi-siyaset-üretim-özgürlükler-hukukta yarattığınız olumsuzluklara seyirci kalasınız diye seçmedi.
Artık inin o çıktığınız kürsülerden, inin artık o milyon dolarlık lüks araçlardan-uçaklardan. Çünkü hak etmiyorsunuz artık ve millet hakkını helal etmez oldu sizlere bunu bilesiniz. Milli iradeyi oluşturacak ülkesinin çıkarlarını gözetecek kişileri göreve getirmek, liyakat sahibi olmayan ancak bu bizdendir diye göreve getirdikleriniz ülkede oluşan sorunları dile getiremez çözüm üretemezler. Sonrada ekonomimiz bu günkü gibi duvara toslar. Siyasette buna çözüm getiremez olur. Yerel reel ve finans sektöründe ki kırılganlık, Merkez Bankası (MB) kredibilitesi ve siyasi istikrar ülke ekonomisinin zora girmesinde başrolü oynar.
Yüksek enflasyon ve cari açık, dış finansmana bağımlılık Türkiye’nin göstergelerini bozuyor dediğimizde kulak arkası ettiniz. Kafanızı kumdan çıkarıp ekonomistlerin uyarılarını dinlemediniz. Savurgan ve vurdumduymaz tutumunuzla ülkeyi borç batağına soktunuz. Rant yaratan ekonomiden üreten ekonomiye yönelin bu ülkeyi batağa sürüklersiniz diyenlere “Bunlar geçici şeylerdir yola devam” dediniz. Ve… Sonuç ortada. Dolar 5 TL’ye doğru yol alıyor. Ekonominin dinamosu olan akaryakıt el yakıyor. Her ürünün mayasında benzine yapılan zammın katkısı var. İğneden ipliğe kadar her şey akaryakıt zammından pay alıyor. Millette bu ağır yükün altında ezilip duruyor. Anladınız mı şimdi ülke yönetiminin tek adam kararlarıyla yanlış yola nasıl girdiğini. Milli iradeyi oluşturan TBMM’nin alacağı kararların ne denli milletin sesi olacağını. Milli iradeyi oluşturan TBMM’nin daha Milli daha toplumsal, daha denetimli süreçten geçerek oluştuğunu anladınız mı?
Gördünüz mü şimdi inatla tek adam yaratmanın vardığı çıkmazı? Ekonomi yerlerde sürünmektedir. Bunu yerden kaldırmanın yolu da bilime dayalı yöntemlerin, liyakat sahibi kişilerin işidir. Sizlerin değil! Korku toplumu yaratıldığında kimse gerçekleri seslendiremez. Güven ortamı yargısız infazlar sorumsuzca yapılan yere yatırımcı girmez! Hak-hukuk-adalet-insan hak ve özgürlükleri olmayan yere dış sermaye girmez! Üç ay sürecek dediğiniz OHAL için neredeyse iki yıldır kaldıramadınız. Medya adeta sizin satışlarınızla el değiştirip düdüğünüzü çalar oldu. TRT ise içler acısı.
Bütün bunların yaşandığı ülkede güvenli liman bulamayan sermaye yatırım yapar mı? Mevcut fon sahipleri bile fondan çıkış yaparak dış dünyada ki yerini aldı. Ekonominin tütmeyen bacası sayılan turizm yerleri günahtır-haramdır diye baltalandı. Tesisler kapatılıp çürümeye terk edildi. Çürüdü diye de yandaşlara yok fiyatına satıldı. Şimdi, ülke kıyıları hem bakımsız ve de çöplük içinde. Kıyıları işgal eden, halka kapatan mafyanın tekeline girmiş durumda.
Üretim ekonomisine yönelip mal ve hizmet üretmek, fabrikalar açarak üretiminizi içerde ve dış dünyada ihraç etmeniz gerekirken her şeyin ithaline yöneldiniz. Şimdi neyinize güvenerek duvara toslayan ekonomiyi ayağa kaldıracaksınız? Petrol ithal. Enerji ithal. Üretim, tarım yerlerde sürünüyor. Ve MB’de dolar rezervi eriyor. Para basmaya gider durumda. Dış dünyadan kredi ve yüksek faizle para bulma şansımız azaldı. Yine İMF kapısını çalar durumdayız. Maalesef Türkiye için en büyük tehdit dış finansman kaynağı olmuştur.
Evet, ülke ekonomisi zordadır ve tedavisi yıllarımızı alacaktır. Milletin işi Allah’a kalmıştır. Halkımız yağmur duasına çıkarken bir de ülke ekonomisi için ve de fren tutmayan dolar için dua etmelidir.