Ekonomiyi bu duruma düşürenler mi? Yoksa onu dile getirenler mi terörist?
İç borç: 535 milyar, dış borç: 680,8 milyar. Yoksulluk sınırı: 9.600. TL. Açlık sınırı: 2.600 TL. 17 yılda geçim sıkıntısı yüzünden 4.481 kişi intihar etmiş durumda. İmalat sanayi sektörü kullanım oranı %75,3 olarak gerçekleşti. Her dört fabrikadan biri üretim yapamıyor. Hazinenin bu yılın 7 aylık döneminde ki nakit açığı 68,7 Milyar lira. Hazine 176,6 Milyar ile yeni borçlanmaya girecek. Döviz cinsinden mevduatlar 216 Milyar dolara çıkmış durumda. Takibe alınan krediler 120,6 Milyar liraya ulaştı. Tüketici kredisi ve kredi kartı borcu 524,1 Milyar lira. Bu veriler devletin ve araştırma kurumlarının verileri. Bunu dile getirenler terörist bu hale sokanlar terörist değil.
Türkiye ekonomisinin vardığı son nokta bu. Bu tabloyu gören dış yatırımcı gelip bu ülkeye yatırım yapar mı? Yapmaz tabi ölmüş eşek fiyatına yer altı ve yer üstü varlıklarını satın alıp seni kendine mahkûm etmeye bakar. Bu durumda olan ülkede kalkınma olur mu? Bu duruma getirilmiş sistemde vatandaşta, devlette havadan ve rant tan faydalanmaya kalkar. Ülkenin geleceği ipotek edilerek Cumhuriyetin elde edilmiş varlıklarını önce yerli işbirlikçileri ile özelleştirip sonra kârla yabancıya satılarak idare etme yolu seçilir. Şehir Hastanelerinin durumu böyledir. Köprü ve oto yolların durumu böyledir.
Kâr garantisi vererek, bunu da karşılayabilmek için halkın ödeme gücünün de üstünde bir fiyat uygulanırsa, nükleer santral kuracağız enerji üreteceğiz diyenlere yüksek kâr garantisi verip bunu ödeyecek olan halkın boynuna davulu, tokmağı da yerli-yabancı sermayenin eline bırakırsanız o ülkede huzur olur mu? İşte bu gibi nedenledir ki dünyada en yüksek faizle dış borç arayan ülkeyiz. İşte bu nedenlerledir ki yürütülen kötü yönetim ülkeye ve halkımıza “fakirleşme, enflasyon, yüksek faiz, işsizlik, değersizleşen TL” olarak geri dönüyor.
Mangalda kül bırakmayan yalan ekonomisiyle işin kolayını yaparak, durmadan vergileri artırarak zamları yaparak yol almaya çalışıyor. Kendi çıkardığınız krizleri yarattığınız ekonomik sıkıntıların yükünü vatandaşa-esnafa-üretene yüklüyorsunuz. Üstelik sıkılmadan kalkıp dengeledik ekonomimiz uçuyor diyorsunuz. Bu millet size ülkeye huzur ve refahı getiresiniz diye oy verdi. Saraylarda yaşayasınız, saray gibi uçaklarda uçasınız diye değil!
Acımasızca yapılan zam ve vergiler ülkenin üretim yapan kesimine zarar vereceği kadar enflasyonla mücadeleye de sekte vuracaktır. Milli gelir açısından kıyaslandığında OECD üyesi 33 ülke içinde biz en fakiri durumunda olan üçüncü ülke olduk. Ekonomide yaşanan durgunluğun en belirgin sonucu olan geçim sıkıntısı ülkede travmalara-intiharlara neden oluşturmaktadır. Günümüzde görülen intiharların nedeni toplum bilimcileri tarafından yoksulluk-işsizlik-geçim sıkıntısı-yaşam koşullarındaki olumsuzluklar olarak nitelendirilmektedir.
Her şeyin tek ağızın söylemine ve isteğine bağlandığı Cumhurbaşkanlığı Sistemi ülke sorunlarına çözüm getirici olmamıştır. Ne üretim kaynaklarımızın yeterince değerlenmesi ne de dış politikada yüz ağartıcı bir gelişme sağlanamamıştır. Enflasyonu bile gerçek rakamlar dışında göstererek 8,9 gibi kağıt üzerinde kaydetmek gerçek bir değerlendirmeden uzaktır. Ülkede güven ortamı yaratacak insan hak ve özgürlükleri-hukuk-adalet kavramları tarafsız ellere bırakılmadıkça siyaset yandaşlığı yaratmaktan uzaklaşılmadığı, burası benim arka bahçem çabalamalarından vazgeçilmediği müddetçe ülke ekonomisinde bir gelişme beklenmemelidir. Bu gün Türkiye dünün hasta adamı durumuna düşmüş Osmanlı özlemcilerinin benzer bir anlayışı ile yönetilmeye çalışılmaktadır. Bu hastalık o günlerin hasta adamlarının günümüze yansıyan bulaşmış anlayışıdır. Bu anlayıştan ve kısır döngüden uzaklaşılmadığı müddetçe ülkede bir iyileşme beklenemez.
İki de bir millete korku yayan ekonomi iyi değil ülke iyi yönetilemiyor diyenler için “bunların Terör eylemlerinde gördüğümüz ekipten farkı yoktur” diyen muhterem acaba ben bu ülkeyi yönetemediğim için ülke bu hale geliyor diye bir kez daha düşünmesinde de yarar vardır. Neredeyse algı yaratmaya toplumu oluşturmaya yarayan tüm medya elinizde ama siz üç-beş kişinin ekonomimiz iyi yönetilemiyor işsizlik dorukta dış politika başarısız demesi yüzünden mi ekonomiyi düze çıkaramadınız?
Ülke yönetilemiyor, ekonomi batakta, işsizlik facia boyutunda derken bizler mi yoksa ülkeyi bu hale sokanlar mı Terörist oluyor. Varın siz karar verin. Böyle bir zihniyetin yarın kalkıp ta işsizlik konusunda ağlama duvarına dönen ülkemizde “Ben işsizim” diyecek olanın da suçlu ve terörist ilan edileceği kuşkusu içerisindeyiz.