Felaket çok büyük. Felaket onbir ilde. Felaket on bir ilin dışına taşıyor, ilçeleri köyleri kapsıyor... Ayrıca ülke sınırları dışına da taşmış durumda.

Suriye'de yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği bilgileri geliyor. Irak, Lübnan gibi Arap coğrafyası ülkelerinin de ayrıca felaketten etkilendikleri belirtiliyor.

Felaket karda kışta vurdu! Evlerde güvenlik nedeniyle yer yer havagazları, elektrikler kesik. Enkaz altında yaralılar var, kurtulmayı bekleyenler var kuşkusuz. Yardımlar gelmeye başlamış olsa da kış şartları yardımların dağıtımını engelliyor...

Öncelikli olmakla birlikte sorun sadece enkaz altındakilerin kurtarılmasıyla bitmiyor. Dışarda kalıp evine giremeyenlerle evini yakınını kaybetmiş onbinlerce insan var. Bunların içinde açlığa soğuğa dayanamayacak çocuklar var, hastalar var, yaşlılar var!

Bu insanların güvenli yerlerde barındırılıp doyurulmaları beslenmeleri, psikolojik destek almaları gerekiyor...

Akşam oldu. Görevliler zamanla yarışırcasına çalışmış olsalar da ucunda insan hayatı olduğundan arkeolojik kazı yapar gibi büyük bir özenle ve dikkatle çalışılması gerekiyor.

Görevliler adeta iğneyle kuyu kazıyorlar... Üstte kar. Hava sıcaklığı eksilerde. Altta beton yığınları, demir yığınları, kalaslar, toz toprak.

Daha altta, beton tepelerinin, canavar dişleri gibi sırıtan demir kazıkların, moloz yığınlarının altında yaşama direnci, yürek çırpınışları, sıcacık nefesler...

Yurtdışından örneğin Avusturya'dan, Almanya'dan Devlet Başkanları geçmiş olsun mesajları yayınlayıp vatandaşlarına Kızılhaç üzerinden yardım çağrısında bulundular.

Almanya, Avusturya vb. gibi ülkelerin arama kurtarma ekipleri yardım için yola çıktılar.

Felaket büyük; Felaket yıkıcı, felaket can alıcı! Biz, bu felaketi çok sık yaşamamıza rağmen, gerekli önlemleri almıyoruz.

Deprem kuşağında bulunan ülkemizde bir deprem ülkesinde yapılması gerekenleri yapmıyoruz!

Demirden çalıyoruz,  çimentodan çalıyoruz, kumdan çalıyoruz, inşaat malzemelerinden çalıyoruz!

Oturacağımız yuvamızı kendimize mezar kazdığımızı,  bu binaların gün gelip bizi içine çekeceğini düşünmüyoruz.

Önceki felaketlerden ders almıyoruz! Depremle yaşayan Japonya'yı örnek almıyoruz. Onların kullandığı teknolojiyi masraflı buluyoruz. Japon disiplini ruhumuzu sıkıyor!

Cezalarımız caydırıcı olmaktan uzak!

Kendimize ettiğimiz ihaneti, çevremize ülkemize verdiğimiz zararı kurnazlık hanemize kazanç gibi yazıyoruz...

Her felaketin sonunda suçu feleğe, suçu kadere yükleyip işin içinden sıyrıldığımızı sanıyoruz!

Kızılay teşkilatı işlevinden çıkarılıp Varlık Fonuna devredilirken, Ensar Vakfı'na para transferi yaparken tepki vermedik, sonucunu, görüp katlanacağız!

Felaket çok büyük! Felaket çok merkezli! Mevsim kış...

Dışarda kar, fırtına, sıcaklık eksilerde, enkaz altında canlar kurtarılmayı bekliyor!

Felaketler bilimin karşısında yenilir. Malzemeden çalmak, rüşvetle iskân raporu almak bilimsel hesapları es geçerek bilimi kandırdım kurnazlığına düşmek yıkımı getirir, ölümcül felaketleri çağırır!

Millet İttifakının; Deprem ve Afet Bakanlığı'nı programlarına almaları gerekmektedir.

Gün birlik olma günüdür. Bu gece uyumayacağım... Depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılar acil şifalar diliyorum.

Saygılarımla...