Gündem belirlemek-gündemle meşgul etmek
Rahmetli Mariye ebem (Babaannem) 48 ay askere gidip tekrar köyüne dönen, rahmetli Şevket (Demirbaş) Emmiyi yeniden gördüğünde;
"Amaa, kele Şevket askere ne zaman gitti de geldi!.." demiş.
Tartışmalı referandum ertesi 2019 hayali erkene alınıp, hiç bir zaman ayrılınamayan (fiilen ve gönül olarak) bir partiye uzun ve bir aradan sonra sanki yeniden üye olunuyormuş gibi yaparak kamuoyunu meşgul etmek gündemi belirleyip, halkı ülke gerçeklerinden uzaklaştırmaktır... Bu uğurda ülkenin yoksul bütçesinden yapılan harcamalar da işin çabası... Nasıl olsa içinde bir şeyleri yok...*YIRTILAN TÜFEKÇİ BEKİR’İN YAKASI....*
Demek ki, gene de bize çok yakın gibi gelen Mariye ebemin dediği gibi, "ne zaman gitti geldi" olan zaman bazıları için çoook uzunmuş....
1921 yılında İngiliz CORCİL (Churchill) ve danışmanları, bazılarının dediği gibi üç gün içinde ve kum üzerine çizerek Osmanlı yani, bizim topraklarımız üzerinde yeni bir ORTADOĞU haritası icat ettiler... Filistin bölünüp, bir tarafını ÜRDÜN yaptılar, başına da Fransa tarafından Prens Abdulah getirildi... Dicle ve Fırat suyunun kapladığı ve tarihe beşiklik yapmış alana da İngilizler tarafından IRAK denilip, başına da Ürdün Prensi Abdullah’ın kardeşi Faysal getirildi...
O günlerde döşenen taşlar Filistin toprağı üzerine bir İSRAİL devleti kurulmasının altyapı çalışmalarıydı…
Tarih tekerrürden ibarettir derler. O günkü yapılanlar bilenler için bu günkü yapılanlara bir örnek teşkil etmektedir...
Aradan yüz yılı aşkın bir zaman geçti. O günkü yapılan haritalar ve planlar bu günün istemlerine tam olarak cevap vermediğinden, bu günkü yapılanlar Türkiye dahil Ortadoğu haritasının yeniden çizilip yeni ülkeler yeni yönetimler dizayn etme çabalarıdır… Bunun adı Türkçe deyimiyle BOP (BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ) tur...
Bu projede senaryo aynı, Aktörler aynı sahne aynı sadece figüranlar farklıdır…
Emperyalizmin değişmez taktiği, böl ve yönettir... Bu bölgede Petrol vardır, bu bölgede gaz vardır, bu bölgede enerji kaynaklarının da üzerindedir…
Daha da önemlisi bu bölgede Fırat, Dicle gibi Türk su kaynakları mevcuttur. Bazı bilim adamlarının bazı düşünürlerin dediği gibi gelecek su savaşlarına mı sahne olacaktır...?
Tarih tekerrürden ibaret olduğuna göre, dünkü yapılanlara bakıp ders çıkararak bu günkü yapılmak istenenleri anlamak mümkündür...
Olanları, ülkemiz üzerinde ve Ortadoğu halkları üzerinde oynanan oyunları görüp sezmek illa da EİNSTEİN zekasına sahip olmayı gerektirmez. Biraz düşünme, sezinleme yetisine sahip herkes oynanan oyunun farkına varabilir...
Şöyle bir düşünelim. Son referandumdan sonra ülkemiz hayrına, ülkemiz lehine ne değişti?
İşsiz çocuğumuza iş mi bulabildik? Maaşımız ya da gelirimiz mi arttı? Girdi fiyatlarının yüksekliği yüzünden (mazot-gübre vb.) ekemeyip anıza bıraktığımız tarlalarımızı mı ekmeye başladık? GDO’lu ürün ve etlere veda edip, kendi hayvancılığımızı mı geliştirmeye başladık? Mahkemelerden, icra dairelerinden mi kurtulduk? Borç yükümüz mü hafifledi? Siftahsız kapattığımız dükkanımızı yoğun alış-verişle mi kapatıyoruz? Yarınımıza güvenimiz mi arttı?
Yerlerde sürünen dış politikamız sayesinde sorgulanan diplomatlarımız ülkeye sokulmayan bakanlarımız dönemi mi kapandı? Haksızca işgal edilen adalarımıza yeniden bayraklar mı astık? Ver kurtul politikası izlenerek adeta başımızdan atmaya çalıştığımız Kıbrıs’ta 1974 ruhuna mı döndük? İhracatımız artıp, dış borcumuz mu azaldı? Döviz artışı mı durdu, işsizlik mi azaldı? ByLock kullanan AK Parti’li hain FETÖ mensubu milletvekilleri, üst bürokratlar mı sorgulandı?
Gündem belirleyip halkın dikkatini başka yerlere çekerek uyutma politikaları sadece bizim ülkemize özgü değildir.
Gelecekte bir Suriye, bir Irak, bir Libya olmak istemiyorsak, sorgulayıp, düşünelim.
Unutmayalım ki; Onbeş sene önce, bir Irak’ın, on sene önce bir Suriye’nin, bir Libya’nın böyle olacağını kimse tahmin edemezdi...
Düşünen sorgulayan için tehlike her zaman geliyorum der. Bunu görüp, ona göre davranmalıyız.
Gündem belirleme ustalarınca yeniden yeni bir seçim gündemi yaratarak insanları gerçeklerden uzaklaştırıp uyutmak için, bu ilkbaharda ya da dayanabilirlerse gelecek sene (2020) Sonbaharında yeni bir secim gündeme gelebilir. Hele bu günleri bir atlatsınlar hep beraber görürüz inşallah…
Atalarımızın, dedelerimizin yokluk, yoksulluk içinde canlarıyla, kanlarıyla kurarak bizlere emanet ettikleri bu Cumhuriyeti yıkıp parçalatmamak, çocuklarımıza, torunlarımıza güvenli bir gelecek temin etmek istiyorsak; ülkemiz, coğrafyamız ve Ortadoğu halklarının mutluluğu için üstümüze oynanan oyunları görüp, emperyalist ve yerli işbirlikçilerinin oyununa gelmeyelim.
Kurtuluş MİLLİ MÜCADELE ruhundadır.
Saygılarımla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.