Halkın gerçek gündemi ekonomik kriz: Krizin krizi
Ülkemiz, ağır bir ekonomik krizin pençesinde. Milyonlarca vatandaş ekonomik baskı altında eziliyor. Her gün sokakta, iş yerlerinde, pazar tezgahlarında aynı serzeniş: “Bu maaşla geçinmek imkansız.”
Asgari ücret ve emekli maaşı tartışmaları giderek daha da gündemde. Halk, artık en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılmasını talep ediyor. Türk-İş’in 2024 verilerine göre, bir ailenin açlık sınırı 15.500 TL, yoksulluk sınırı ise 50.000 TL’ye dayanmış durumda. Bu da mevcut 17.002 TL'lik asgari ücretin yoksulluk sınırının çok altında kaldığını gösteriyor. Ve halk, haklı olarak sesleniyor: “Asgari ücretle en düşük emekli maaşı eşit olmalıdır!” Asgari ücret ile emekli maaşının aynı seviyeye çıkartılması şarttır; aksi halde halkın ve emeklinin yaşam standartlarının güvence altına alınması mümkün değildir.
GERÇEK GÜNDEM: YAŞAM HAKKI
Hükümetin ekonomik politikaları, maalesef vatandaşın temel yaşam hakkını güvence altına almaktan uzak. Yaşam standardının korunması bir zorunluluk; ancak bu zorunluluk, dar gelirli, emekli, işçi, çiftçi ve kimsesiz vatandaşlar için hâlâ bir hayal.
Bu ekonomik paketin ilk maddesi, vatandaşın yaşam hakkını garanti altına almak olmalıdır. Hayat pahalılığı bu denli yüksekken, insan onuruna yaraşır bir gelir düzeyinin sağlanması şart.
REFAH UZAK MI?
Yaşam standartlarının iyileştirilmesi için neler gerekiyor?
Temel ihtiyaçları karşılayabilecek bir gelir düzeyi,
Sosyal yardımların artırılması,
Emekliler, dar gelirli ve kimsesiz vatandaşlarımız için kapsamlı destek programları.
Bu sorunların çözümü için alınacak tedbirler, artık bir seçenek değil; zorunluluktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.