Hepimiz suçluyuz!
Son günlerde artan sokak köpeği saldırıları sonrası bir masum yavrumuz daha hayatını kaybetti. Anne ve babasını nasıl teselli edeceğiz bilemiyorum. Başta belediyeler olmak üzere hepimiz bu işte suçluyuz.
Çünkü can dostlarımız dediğimiz başta sokak köpekleri olmak üzere canlılara bu dünyayı dar eden biziz, onları süs olsun diye evlerimize alıp sonra sokaklara başıboş bırakan yine biziz. Onun için suçluyuz hepimiz.
Hatırlanacağı üzere 10 yaşındaki Mahra Melin Pınar’a, 5 Mart Cumartesi sabahı saat 10.00 sıralarında Antalya’nın Serik ilçesi, Belek Mahallesi’nde kaldırımda yürürken yol kenarındaki arazide dolaşan başıboş köpekler saldırdı.
Köpeklerin saldırısından kaçmak için yola atlayan Mahra, kamyonetin çarpması sonucu ağır yaralandı. 72 saatlik kritik sürecin sonunda Mahra Melin Pınar’ın sağ bacağı kesilip ampute edildi. Doktorların bütün çabalarına rağmen Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Mahra, 23 günlük yoğun bakım mücadelesinden sonra hayatını kaybetti.
Her çocuk gibi bir hayvansever olan 10 yaşındaki Mahra’nın hayatını böyle acı bir şekilde kaybetmesi karşısında ne söylenir, ailesinin acısını ne hafifletir ki... Ailesini hangi sözlerle teselli edebiliriz. Bu acının tarifi de yok açıklaması da yok…
Bu işin artık aması, lakini ve fakatı kalmadı artık. İktidar, muhalefet, yerel yönetimler başta belediyeler, sivil toplum kuruluşları, medya, hayvanseverler, tüm vatandaşlar olarak elimizden, “Mekânı cennet olsun, Allah ailesine sabırlar versin” demekten fazlası gelmesi lazım.
Çünkü son günlerde sokak köpeklerinin saldırısı artmış durumda. Özellikle de masum yavrularımız bu köpeklerin hedefi oluyor. Ben sokak köpeklerine bir şey diyemiyorum çünkü hayvanlar aç kalıp yemek bulamayınca saldırıyorlar.
Yani artık bu işin üstüne gidilmesi kaçınılmaz. Suçu birbirimizin üstüne atarak bu işten sıyrılamayız. Başta belediyelerimiz lütfen bu sokak hayvanlarına sahip çıkın, çıkın ki masum insanların canını yakmasın, anne ve babaları sonsuz acılar içinde bırakmayalım.
İçişleri Bakanlığı’nın rapor haline getirilen anketteki rakamları hatırlatmakta yarar görüyorum: “Sokak hayvanlarını tehlikeli buluyor musunuz?” sorusuna, “Tehlikeli buluyorum” diyenlerin oranı yüzde 34.3, “Tehlikeli bulmuyorum” diyenlerin oranı yüzde 45.1, “Emin değilim” diyenlerin oranı ise yüzde 20.6...
Demek ki vatandaşın yüzde 34’ü bu hayvanları tehlikeli buluyor. O halde neden bu konunun üstüne gidip sorunu kökünden çözmüyoruz. Daha neyi bekliyoruz söyler misiniz?
Ama bir konu daha var ki bu daha acı. Belediyelerin hayvan barınaklarının hali içler acısı. Oralara toplanan köpekler inanın açlıktan ve bakımsızlıktan birbirlerini parçalayıp yiyorlar. Barına hayvanları toplamakla iş bitmiyor, iş onları nasıl baktığımız.
Yani işin özü evet dünyamız can dostlarımız ile güzel fakat onların bizim canımızı yakmasına izin vermemeliyiz. Bugün Mahra Melin Pınar’ın başına gelen yarın veya bir başka gün bizim başımıza gelir ve acısını ömür boyu yaşarız.
Artık bu işe devlet mi el atacak, yoksa belediyeler mi kesin çözüm bulacaksa bulsun anne ve babalar daha fazla üzülmesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.