İki yüzlü Avrupa
Rusya’nın, Ukrayna’ya karşı başlattığı işgalin üzerinden bir hafta geçti. Ortada ne bir anlaşma var ne de bir uzlaşma. Belirsizlik özellikle Ukrayna vatandaşlarını tedirgin etmeye yetti de arttı bile.
Sayıları neredeyse bir milyonu geç birçok Ukrayna vatandaşı komşu ülkelere mülteci olarak yola çıktı. Evlerini terk eden Ukraynalıların durumu gerçekten üzücü. Bunu hiçbir ülke vatandaşı hak etmiyor onu baştan belirteyim
Fakat işin başka bir boyutu var ki gerçekten yürek burkuyor ve insanın vicdanını sızlatıyor. Birçok Avrupa ülkesi Ukrayna vatandaşlarına kapılarını açıyor bize gelin, bize gelin diye insanlık dersi vermeye kalkıyor.
İnsanlık dersi veren Avrupa ülkeleri gerçekten iki yüzlülüğün, riyakarlığın ve sahtekarlığın daniskasını gözlerimizin içine baka baka yapıyor. Konu Avrupa ülkesi olunca kuma gömdükleri kafalarını hemen çıkarıp savaş mağduru Ukraynalılara kapılarını açtı.
Peki sormak gerekmiyor mu başta bu Avrupa ülkeleri olmak üzere bütün dünya, öldürülen Müslüman olunca kör, sağır ve dilsiz neden kalıyorsunuz? Ukrayna için çıkardığınız sesi Suriye, Irak, Afganistan ve Filistin için niye çıkarmıyorsunuz?
Neden Ermeniler binlerce Azerbaycan vatandaşını katlederken, yurtlarından sürdüğü zaman ortalıkta yoksunuz? Onlar Türk olduğu için mi? İki yüzlülüğün kitabını yazdınız gerçekten.
İki yüzlü Avrupa. Yunanistan’ın yaptıklarını neden görmezden geliyorsunuz? Yunanlılar mülteci olarak gelen Suriyelileri bile bile ölüme göndermiyor mu? Onların botlarını batırıp denizlerde ölmesine göz yumuyor neden ses çıkarmıyorsunuz?
Hani nerede sizin insanlığınız? Konu Avrupalı olunca hemen ortalığı ayağa kaldırıyorsunuz, Müslüman olunca kılınızı bile kıpırdatmıyorsunuz. Sizlere yazıklar olsun. Sizler insanlığın yüz karasısınız benim nazarımda.
Zengin Ukrayna vatandaşlarına kapılarını açarken hiç tereddüt etmeden buyur ediyorsunuz, konu Müslüman olunca mı sesiniz kısılıyor? Hani sizin insanlığınız diye sorgulamak insanı gerçekten kahrediyor.
Bugüne kadar savaş mağdurlarına olan yaklaşımları yüzünden eleştirilen Avrupa Birliği, Ukrayna’dan gelen sığınmacılara başka bir yüzünü gösterdi. Uzmanlara göre AB, Ukraynalıları kültür ve din bakımından kendilerine daha yakın gördükleri için bu tutum içinde.
“Ukrayna bize ait, bizden biri ve onları aramızda görmek istiyoruz...” bu sözler Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e ait. Avrupa'nın mülteci ezberinin bozulduğunun en net kanıtı.
Bugüne kadar Afganistan’dan, Suriye’den gelen binlerce çocuk, kadın ve yaşlının da olduğu mülteci grupları ülkelerindeki savaştan kaçarak, gitmek istedikleri Avrupa Birliği ülkelerine alınmamıştı. Yunanistan’ın sınırlarından Avrupa ülkelerine geçmek isteyen düzensiz göçmenlere insanlık dışı müdahalesi de birçok kez kayıtlara geçmişti.
Kimi zaman, botlarla denizi geçen mültecilerin, soğuk sulara geri itilmesi, kimi zaman kara yolundan gelenlerin dövülmesi ve donmaya terk edilmeleri Yunanistan'ın çaresiz göçmenlere uyguladığı 'caydırıcı' politikalardan bazıları olmuştu.
Yani işin özü bizdensen sana yardım ederiz, kapılarımızı açarız, Müslüman isen sesimizi çıkarmayız, kafamızı kuma gömeriz diyorlar. Bunun Türkçesi ve açıklaması bu kadar basit.
Bir çift sözümde içimizdeki Suriye düşmanlarına gelsin. Şuana kadar Ukrayna’dan kaçıp başka ülkelere sığınanların sayısı 6 yüz elli bini geçmiş durumda. Ülkesini terk edip giden Ukraynalılara neden ülkenizde kalıp savaşmıyorsunuz da ülkenizi terk ediyorsunuz diyenler umarım kafalarını kumdan çıkarır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.