İl’den İl’e 40 Yıllık Anadolu Serüveni
Gazeteleri insana benzetmem boşuna değildir! Doğar, büyür ve yaşar veya ölürler…
40 yıllık Anadolu Gazetesi ve gepgenç anadolugazete.com.tr internet haber sitesinin son 20 yılına tanıklık edenlerdenim…
‘İl’ gazetesi olarak başlayan süreç Ankara, Türkiye ve dünya geneline uzanan bir büyük serüvendir…
ZORLU VE YAMAN BİR SÜREÇTİ, AŞILDI
40. yıl sevinciyle 41 kere maşallah dedirten Büyük Anadolu Medya Grup, Ali Çetin Bey önderliğinde medya sektöründe tutunmak ve hem yayımcılık / yayıncılık hem de gazetecilik mesleğine katkı sunmak adına büyük fedakarlıklara katlandı…
Bu fedakarlık maddi / manevi kapsama sahipken, biliyorum ki o dönem, “25 yıllık serüveninin anlatıldığı ve Grup tarafından çıkarılacak yeni gazetenin konuşulduğu sohbet toplantısı ‘tarihi’ bir süreç başlattı.”
17 yıl önce, “Ayrılık, gayrılık, sahipsizlik bitiyor” diyerek, “Anadolu ayağa kalkıyor” girişimine öncülük etme görevi Ali Çetin Bey'e ve ekibine düşmüştü…
O demler, ileride çıkarılacak yeni gazetenin (Anadolu Gazetesi’nin) konuşulduğu istişare toplantısı yapılmış ve toplantıya, Orta Anadolu illeri sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri katılmıştı…
ALİ ÇETİN: HİÇBİR BEKLENTİMİZ YOK…
Tanıklık ettiğim için biliyorum; o toplantıda konuşan Çetin Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çetin, “Bizim sizlerden hiçbir beklentimiz, isteğimiz yok. Aksine size vereceğimiz şeyler var” dedi. Çetin’in, tarih belirtmeksizin, “Yeni bir gazete, yeni bir televizyon ve yeni bir radyo” müjdesi vermesi, katılımcıları heyecanlandırdı.
OLUMLU GELİŞMELERE VESİLE…
“Anadolu Türkiye’dir” diyen Ali Çetin, bir gazete ismi olarak “Anadolu” adının kendilerine ait olduğunu ifade ederek, “Anadolu’ya yönelik bir gazete çıkarırsak adı Anadolu olabilir. Bu gazete ile ülke yönetimine etki ederek olumlu gelişmelere vesile olabiliriz” diye konuştu.
Katılımcıların büyük çoğunluğu, yeni gazetenin Orta Anadolu’ya hitap eden bölgesel bir gazete olmasını istedi. Gazetenin ulusal çapta yaygınlığa sahip olması ise ortak bir özlem olarak dile getirildi.
KÜLFETTE VAR NİMETTE YOK…
Toplantıda varılan ortak kanaatlerden biri de; “Anadolu’nun külfeti sırtlayan, nimetten en az yararlanan bölge” olduğu idi. Ülke savunmasında şehit düşen Anadolu insanının nimet paylaşımında göz ardı edildiğine ve bunun değişmesi gerektiğine değinen katılımcılar, özellikle yaygın medyanın Anadolu’nun sorunlarına duyarsız kaldığını ve bu anlamda bir sahipsizlik olduğunu belirtti.
Toplantıların ve projenin içinde bulunmuş biri olarak, o dem, “Anadolu Birliği şart” demiş ve şu dörtlüğü döktürmüştüm:
Anadolu dediğin kör talihli yer imiş
Makus talih sırtına yalan ile bağlandı
Kendisine cingözler ülkesine kör imiş
Soygun, vurgun, iltimas, talan ile ağlandı
YARIN: Evet, Anadolu Birliği şart
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.