İran-İsrail gerginliği
İran İslam devletiyle, Yahudi İsrail çakma devleti arsında tansiyon yükseliyor.
Zaman zaman İran, İsrail gerginliği yaşanıyordu.
Sayısız Yahudi İsrail devleti, İran üzerine saldırılarda bulunmuştu.
Birçok kere İranlı komutanlara İsrail tarafında suikastlar düzenlenmişti.
Suriye üzerinde İran ataşelerini öldürüldüğü bilmiyordu.
İran her seferinde İsrail devletine misilleme yapacak dendi.
Bugüne gelindi.
Geçen hafta Suriye’de İran Konsolosluğu binasına düzenlediği saldırıda yedi subayın öldüğünü açıklandı.
İran konsolosluk binasına saldıran Yahudi İsrail devleti, savaşı yaymak mı istiyor.
Görünen o ki Gazze’yi aylarca bombalıyor mazlum halka ölüyor dünya Müslümanların da sokak eylemlerinden başka bir yaptırım yok.
İslam ülkelerinin kukla liderlerinde tepki görmeyen katil İsrail Yahudi çakma devleti şimdi İran’ı hedefliyor.
İran öyle Gazze gibi kolay bir lokma olacağını sanmıyorum.
Çünkü Yahudi çakma İsrail devletin karşısında donanımlı bir devlet var.
Dünyaya Suriye medyası, Başkent Şam'da bulunan İran Büyükelçiliğine saldırıyı, İsrail’in düzenlediğini duyurdu.
İran Devrim Muhafızları da İsrail'in Suriye'nin Başkenti Şam'daki İran Konsolosluğu binasına düzenlediği saldırıda yedi subayın öldüğünü açıkladı.
İsrail Başbakanı Netanyahu rahat.
İnkâr etmek şöyle dursun “yine yaparız” diyor:
"İran yıllardır doğrudan ya da vekilleri aracılığıyla bize karşı hareket ediyor.
Bu nedenle İsrail, İran'a ve vekillerine karşı hem savunma hem de saldırı amaçlı hareket etmektedir.
Kendimizi nasıl savunacağımızı bileceğiz ve basit bir ilkeye göre hareket edeceğiz:
Bize zarar veren ya da zarar vermeyi planlayanlara biz de zarar vereceğiz. Netanyahu konuşur dünya arkasında.
Hani derler ya “eşeği anırtan t….”.
On sekiz milyon Yahudi, dünyayı istediği gibi yönetiyor, Müslüman kanı akıtmaya devam ediyor.
"Görünen o ki, Gazze haricinde bütün İslam âlemi işgal altında, liderleri de Siyonizm’in elinde esir.
Bunca Müslüman neden küçük bir sayıdaki İsrail’i neden durduramıyor? Dönemin İsrail başbakanına gazeteciler,
“Kur’an-ı Kerim’de sizin devletinizin yıkılacağından bahsediliyor” diye hatırlatma yapıyorlar.
O zaman İsrail başbakanı şunu söylüyor.
“Kur’an’da bahsedilen Müslümanlar gelsin, o zaman düşünürüz” diyor. Kur’an’da bahsedilen Yahudiler, Yahudiliğin gereği olan zalimliği yapıyor.
Peki, Müslümanlar, Müslümanlığın gereğini yapıyor, Kur’an’da bahsedilen Müslümanlardan olabiliyorlar mı?
İşte bütün mesele burada.
Milyonlarca adı İslam ülkelerinin ve Müslüman âleminin tam ortasında on beş milyonluk İsrail, yılardır Filistinlilere zülüm ve işkence ediyorsa, yerlerinden yurtlarından, bombalarla, füzelerle uzaklaştırıyor, evlerine barklarına el koyuyorsa.
Gazze’de bugün yaşlı genç, hasta çocuk demeden katlediyorsa, Müslümanların ilk mescidi “MESCİD-İ AKSA’yı” işgal edip postallarıyla çiğniyorsa, problemi başka yerde aramaya gerek yok!
Peki, hiç düşündünüz mü, İsrail kendinde bu cüreti nerden buluyor?
Çünkü Müslümanlar ses etmiyor, çıkarları yüzünden destek bile veriyorlar.
İsrail, Yahudi devleti kukla liderlerin ipi elinde.
İp, Yahudilerin elinde olunca, bugün Gazze, yârin İran daha sonra sırada hangi ülke dersiniz.