Selami Mutlu

Selami Mutlu

İsteseniz de silemezsiniz!

İsteseniz de silemezsiniz!

Her ne kadar Cumhuriyete ve onun kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’e karşı ihanet içerisinde olsanız da onu yere göğe bile sığdıramayan milyonlarca yürek var. Onun sevgisiyle fedakârlıklarıyla, çağdaş uygarlık kültürüyle, yarattığı yurttaşlık bilinciyle oluşmuş milyonlarca onun için çarpan yürek var. Bunu sadece yurt içinde aramayınız. Yurt dışındaki ülkelerin liderleri ve yurttaşları bile dillendiriyor. Bu ülkeyi kurup Türk milletine emanet eden, yarattığı değerleri bizlere miras bırakan Mustafa Kemal Atatürk’ün ona ihanet edenlerin, MIŞ gibi yaparak yol almalarına da, zaten güven duyanda yoktur.

Bazı mihrakların yaratmaya çalıştığı bu ihanet sahiplerinin, Cumhuriyetle beraber inşa ettiği fabrika ve benzeri eserleri, adına kurulu mekânları yok etmek isteseler de yüreklerden silemeyeceklerdir. Onun ülkesi için yaptığı fedakârlıkları unutturamayacaksınız. Onun yarattığı değerleri sadece bizler değil bütün dünya dile getiriyor. Ayasofya camisinin baş imamı “Türkiye fabrika ayarlarına dönmelidir” diyor. Bizim fabrika ayarlarımız ülkemizin kuruluşundan beri cumhuriyettir-laikliktir-demokrasidir-bağımsızlıktır-yurttaşlık birliğidir. Ümmet kültürü değildir. Ümmet kültürünün varlığını benimseyenler her defasında Türkiye’yi arkadan hançerlemeye kalkan Arap dünyasına intisap edebilirler.

Türkiye tebaa olmaktan çıkmış ümmet zihniyetini bir tarafa atmış vatandaşları yurttaş kültürü ile oluşmuş bir cumhuriyettir. Ne sultanlık ne krallık ne de diktatörlüktür. Biz yurttaş olarak kendimize ülkesine ihanet eden isyankâr İskilipli Atıf hocayı kendimize örnek almadık. Bizim önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ülkesine ihanet edip isyan çıkaranlarla birlik olmayız. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir saltanat özlemcilerinin değildir. Bu gün Afrika ülkesi Sudan bile sizler gibi ihanet içerisinde olanların dayatmaları ile kaldırılan laiklik ilkesini yeniden hatadan dönerek Anayasalarına koydular.

Bizler laiklik ilkesini Müslüman ülkeler içerisinde yegâne olmak kaydıyla Türkiye’de uygulayan cumhuriyetin yurttaşlarıyız. İnsan hak ve özgürlüklerine-kadın erkek eşitliğini savunan-laik-demokrat hukukun bağımsızlığını savunan, çağdaş ve uygar dünyayı, bilimi kendimize hedef aldık. Şükürler olsun ki Müslümanız da ancak sizin yolunuzda yürüyenlerden değiliz. Müslümanlığı Arap kültürü gibi algılamıyor o kültürü de benimsemiyoruz. Dinimizi şemsiye olarak rant için üç kuruşluk dünya malı için kullanmıyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin kurucusu ve lideridir. Onun değerlerine ve varlığına her yurttaş saygı göstermek durumundadır. Onun değerlerine ve dehasına yarattığı ülkesine ihanet içerisinde olunmamalıdır. Bütün dünya onu saygı ve sevgi ile anarken sizin ona ihanet içerisinde olmanız hiç mi yüzünüzün kızarmasına neden olmuyor? Bu gün geldikleri yerlerini bulundukları makamları onun ülkeye kazandırdıklarına borçlu olanlar biraz olsun utanmalıdırlar. Türkiye ilerlemesine yine ulu önderimizin çizdiği yoldan devam ederek refaha ulaşabilir. Bu gün hakim olan siyasetin ülkemizi ulaştırdığı yarattığı nokta krizlerle doludur. Ne içerde ne de dışarda itibarımız kalmamıştır. Ekonomi- sanayi-tarım-eğitim İşsizlik ve yokluk ülkeyi vurmaktadır. Özlemini duyduklarınızın yarattığı vardığı nokta budur.

Türkiye ilerleyecekse Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerini ve değerlerini koruyarak kendine örnek alarak ilerleme kaydedebilir. Onun ülkesine kazandırdığı değerleri ve cumhuriyet varlıklarını tüketerek satarak ancak bu gün halkımızın yaşadığı zorluklara sebep oluştururlar. Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin vatandaşlarını yurttaşlık anlayışıyla birleştiren bir değerdir. Türkiye bir kafatası cumhuriyeti bir ümmet ülkesi değildir. Bir din devleti de değildir. Bu yolu seçmiş komşu ülkelerin yaşadığı perişanlıklar ortadadır. Bilimi, uygarlığı hedef alan onu Hukukun varlığı ile ayakta tutan, uygar ülkelerin ulaştığı hedefi yakalamaya çalışan modern yurttaşlık esasına dayalı laik demokratik cumhuriyettir. Bu değerleri kaybettiğimiz zaman bu değerlerin varlığını o zaman ne kadar değerli olduğunu anlarız. Bu hataya düşülmemelidir.

Bunun içindir ki bu ülkenin çimentosu ve birleştirici gücü olan ilke ve değerlere sıkıca sarılmalıyız. Her yurttaş her siyasi parti her kurum bu değerlerin etrafında ittifak etmelidir. Bu değerler kaybedilirse hiç birimiz bir arada yaşama iradesini bir arada tutamayız. Vakit geç olmadan bunun farkına varılarak ihanet içerisinde olanların önünde engel oluşturulmalıdır. Bu ülkenin kurucusuna ve onun yarattığı varlıklara, değerlere karşı ihanet oluşturanlar eninde sonunda ülkenin yasalarıyla yüz yüze kalacaklardır. Ülkemizin kurucusuna karşı yapılanlar hem halkımızı yaralamakta hem de yaratılacak kaos ortamından yarar umanları ümitlendirmemelidir. İçerde ve dışarda bekleyen fırsatçılara meydan verilmemelidir.

Mustafa Kemal Atatürk sadece saray saltanatına karşı milletin egemenliğini sağlayan yurdumuzu işgal altında iken kurtaran bir kahraman değil, anayasaya önderlik etmiş yurt kalkınmasında, ekonomide, sanayi de. tarım da değerler ve varlıklar yaratarak ülkemizi muasır devletler arasına sokmuştur. “HAKÎMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” diyerek idare usulünü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayandırmış, her türlü imkâna sahip olmasına rağmen tek adam olmayı yetki ve idareyi kendinde toplamayı kabul etmemiştir.

Yürütme gücünü ve yasama yetkisini milletin tek ve gerçek temsilcisi olan TBMM‘ye bırakmıştır. Bu yoldan sapılmamalıdır. Geçmişe özlem duyarak “Türkiye fabrika ayarlarına dönmelidir” diyenlerin, dinimizi Arap kültürü gibi algılayanların yüzleri kızarmalıdır. Yasalarla yüzleşmelidirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Selami Mutlu Arşivi