Politika Kasabası, CHP Kurultayı sonrası durulacağına iyice dalgalandı. Siyaset Bulvarını hareketlendirmede İYİ Parti, gündem olma ve oluşturmada CHP’yi sollarken, koltuğu Özgür Özel’e teslim eden Kemal Kılıçdaroğlu, ‘herkesi ofisime beklerim’ diyerek başka bir kulvar açtı…

***

Siyaseten dolaşma ve dalaşma turlarını başlatan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Genel Başkan mı yoksa emanetçi mi belli değil” sözüne, sualin kastının ötesinde bir cevap verdi:

- Atatürk’ün emanetine sahip çıkıyorum. Atatürk’ün bir emaneti de cumhurbaşkanlığı koltuğu. Onu geri almak için de gün sayıyoruz…

***

Erdoğan’ın iki yüksek yargı organı arasında ortaya çıkan içtihat farkının, ‘darbe’ olarak nitelemesine tepkisi sert oldu. Ona göre, “1960’tan beri milli iradeye, Meclis’e karşı girişilen tüm antidemokratik senaryoların baş aktörü CHP’dir.” Hatta faşist kodlarında en ufak bir değişim olmamıştır!

***

Özgür Özel’in KKTC, Azerbaycan, Bosna ziyaretlerine ilişkin açıklaması CHP adına pek alışık olunmadık bir söylem ve tavra işaret ederken; Gazze’deki katliamları “soykırım” ve İsrail’i “bir terör devleti” diye nitelendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, mücadele cephesini iyice genişletti. Çünkü çoluk/çocuk, yaşlı/genç demeden ölüm emirleri veren Binyamin Netanyahu için çanların çalmaya başladığını ve siyaseten suyunun ısındığını söylemesi, eleştiri oklarını Özel ile Netanyahu’ya pay ettiğini gösteriyor!

İsrailli bir bakanın Gazze’ye nükleer bomba atma önerisini hatırlatarak, “Ecelin geliyor, gidicisin. Elinde atom bombası var mı yok mu onu açıkla!” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ifadelerini pekiştirdi:

- Netanyahu, İstediğin kadar nükleer bombaya sahip ol, neye sahip olursan ol ama gidicisin…

***

Netanyahu ‘gidici’ olabilir ama CHP’de bazıları ‘gelici’ pozisyonu aldı!

CHP Genel Başkanı seçildikten sonra ilk söylemlerinden biri partiden ayrılanlara “Yuvaya dönün” olan Özel, Kılıçdaroğlu ile papaz olunca ihraç edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın partisine dönme sürecini başlatmasıyla sonuç almaya başladı denilebilir. Özcan, Özel ile görüşerek Bolu İl Başkanlığı’na CHP’ye dönüş için dilekçesini verdi ve Dilekçe Genel Başkana ulaştı bile…

Hedefi net:

- Bolu’dan aday olmak istiyorum…

***

Bu arada, Özcan’ın, “Kemal Kılıçdaroğlu davet etse dahi partiye geri dönmezdim” sözleri, Kılıçdaroğlu’nun yeni kiraladığı ‘çalışma ofisi’ne ulaşmış olmalı…

***

İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?

Politika Kasabasının Millet Bahçesinde en çok İYİ Partililerin sesi duyuluyor. Partideki istifa furyası kafaları karıştırırken gerekçe de yorum da çok…

İstifa edenler arasında, “Yerel seçimde her yerde kendi adaylarımızla seçime gireceğiz” söylemini, “Halkta karşılık bulmayan politikalar” olarak görenler olduğu gibi, aradığını bulamayanlar, istediğini alamayanlar da var…

Son olarak Ankara Milletvekili Adnan Beker partisinden istifa etti ama İYİ Parti’nin Milletvekili sayısını 42’ye düşüren bu ayrılıştan önce de çok sayıda veda partisi vardı!

Eskişehir Milletvekili İdris Nebi Hatipoğlu istifa etmekle kalmadı AK Parti’ye katıldı. Daha önce de, İYİ Parti’den Antalya Milletvekili seçilen Tuba Vural Çokal ile kuruculardan İsmail Ok da aynı adrese taşınmıştı. Parti teşkilatının çeşitli seviyelerindeki bazı isimlerin de parti değiştirdiği de görüldü…

Eski Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz ve Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem’in istifaları da ses getirdi…

***

Yavuz Ağıralioğlu, Ümit Özdağ, Aytun Çıray, Ahat Andican gibi isimlerin süreç içindeki istifaları da İYİ Parti adına “Bu işin sonu nereye varacak” dedirtiyor.

Genel Başkan Meral Akşener’in masadan kalkma / oturma sürecine dair, “Devletime karşı son görevimi yaptım” dediğini diyenler ve Akşener’in sessizliği de bundan sonra çokça konuşulacaktır… Yukarıdaki ağız dalaşlarına ve gelişmelere bakarak son söz niyetine demek isterim ki;

Özgür Özel belli ki Erdoğan’ı kesmiyor
Meral Akşener ise meltem olup esmiyor
Siyasette hiç kimse hiç kimseye küsmüyor
İstifalara bakıp yanlış hesap yapmayın