Karanlığa göz kırpanlar din adına fetva veremez!
Her önüne gelen sakal bırakıp sarık bağlayan cüppe edinen Kuran-ı Kerimi kendi kafasına göre yorumlamaya kalkarsa, bu İslam dinine de yaşadığı topluma da yapılan en büyük yanlış olur. Toplumun bir kesiminde istek bu yönde diye Menkıbe-Hurafe anlatanlar güzel dinimize ihanet etmiş olurlar. Nefret ve öfkenin-ötekileştirmenin-kamplaştırmanın yer aldığı din anlatımı, toplumu yanlış yollara iteceği gibi dış dünyada aleyhimize oluşan gelişmelere kaynaklık eder, İslam fobisinin körüklenmesine yol açarlar.
Bilgi ve bilim üretmeyen, sosyal Adalet içermeyen, kul hakkı gözetmeyen, hukuk, özgürlük, demokrasi, eşit paylaşım getirmeyen, Kadın Hakları gibi Temel Hak ve özgürlükleri korumayan dini anlatımlar, eşitlik ve barış dini olan İslam’a karşı ihanettir. İslam dini Sosyal Adalet ve Hakkaniyet esaslıdır. Serbest piyasa ekonomisinin elinde referans, Kapitalist çıkarlara hizmet eden payanda ve onun teşvik edicisi olamaz. Sen sadece avuç aç yalvar, dua et en etkili duanı yap sonra da bütün yaptığın yolsuzluklardan-Adaletsizliklerden-Hukuksuzluklardan kurtulursun diyerek, toplumu bu duygularla besler oluşturursan toplumda buna göre kendi istekleri doğrultusunda hoca tipi üretmeye-istemeye başlar.
Dinimizi melankolik bir havaya sokmak gözyaşı ile yıkamak dinimizi gizemli bir örtüye büründürmek, esrarengiz bir din gibi sunmak, hiç aslı astarı olmayan kılıflara sokarak algı yaratanlar ya dinimizi bilmiyorlardır, ya da bu havaya sokarak ticari emellerine dayanak yapıyorlardır. Dini ticaretine kaynak yapmak, kılıf yaparak nemalanmak İslam dinine yapılan en büyük ihanettir. Yüce dinimiz aklın, mantığın dürüstlüğün bilimin ve Adalet temellerine dayalı olan en son dindir.
Dinimiz mağdurun fakirin doğrunun yanındadır. Onu hor gören dışlayan değildir. Allah boş duran boş oturanı dini zenginleşme aracı yapanları sevmez. Kuran-ı Kerimi kendilerine çıkar ve zenginleşme aracı yapanlar kendi yaptıkları yanlışlara doğrulayıcı fetva veremezler. Serbest piyasa anlayışıyla topluma fetva vermeye kalkmak, kendisine emanet edilen küçük yaştaki çocuklara tecavüz etmek, 8 yaşındaki kız çocuğu ile evlenilebilir diye din adına fetva üretmek İslam dininde yeri olmayan bir düşüncedir. Günümüzde dinimizi kullanarak çoğalan İslami Cemaat Mafya organları türemiştir. Çoğunlukla gayretleri ticari olup din üzerinden sermaye oluşturmaktır. Birbirleri ile anlaşamadıkları gibi yine birbirlerini kafirlikle suçlamaktadırlar.
Ortadoğu toplumlarına bakarsanız aynı dinin kamplaşan ve birbirine düşmanlaşmış gruplarını görürsünüz. Oysa dinimiz birleştiren, uzlaştıran barışa ve sevgiye insana Allah’ın yarattığı her canlıya değer veren bir dindir. Yüce dinimizi siyasete-ticarete alet edenlere zenginleşme aracı olarak görenlere, israfa kendi çıkar ve emellerine referans gösterenlere karşı müsamaha etmeyen bir dindir. Günümüz siyasetinde de yer alan dinimiz siyasileştirilmiştir. Bunun sonucunda yaşadığımız şu günlerde toplumumuzda kamplaşma-ayrışma-ötekileştirme ve öfkeyi yoğun bir şekilde görmekteyiz.
İslam dini barış dinidir diyoruz ama bunu siyasete-Ticarete alet edenlere, Emperyalist güçlerin oyunlarına alet olanlara göz yumuyoruz. Bütün bunların sonucunda da ortaya çıkan tabloda İslam dünyasında birbirini boğazlayan gruplar ortaya çıkıyor. IŞID gibi kafa kesen, BOKO Haram gibi 1000 kadını kaçırarak elinde rehin tutan ve fidye isteyen ve bunu dine hizmetmiş gibi dillendiren FETÖ gibi ticari ihanet örgütleri ortaya çıkıyor katliam yapıyorlar.
Bu örgütlerin tamamı bunu Allah adına İslam dini adına yaptıklarını söylemiyorlar mı? Bu katil sürüsüne Müslüman denir mi? Bunların peşinden gidilir mi? Şiddet nefret ve öfke ekenler, eline geçirdiği ayrı düşüncede ki insanının kafasını kesenler, Kuran-ı Kerimi kafasına göre yorumlayarak, yanlış geleneklerden kaynaklanan ayetlerle katliam yapanlara Müslüman denir mi? İslam dini sadece Namaz kılmak, Ramazan ayında oruç tutmak, avuç açıp zenginlik dilemek, piyango dileğinde bulunmak gibi anlaşılmamalıdır. Bilime-insanlığa-barışa-üretmeye-Hak ve Hukuka –Demokrasiye -Çevreye-Temizliğe doğruya hizmet eden her çaba ve davranışı da ibadet gibi görür.
Dinimizin her vecibesini yerine getirdim artık benim yerim ahrette cennettir diyerek İslam dininde bir beklenti içine düşmekte kabul görmez. Çalışmak, üreterek ardında gelecek nesillere her alanda eser bırakmak gerek. İslam dini dünyada yaşasın rağbet görsün, saygınlık kazansın barışa insanlığa vesile olsun diye gönderildi ahret için değil! İslam dini sadece bütün ibadetleri yerine getirince cennetin kapısını aralamaz. Onun Hak ve Hukukunun, ruhunun da özümsenerek hayatta yer almasını önerir. Sağlam bir duruş sergileyemeyerek dini sadece zenginleşme aracı olarak görenlerin yanında saf tutanlar siyasi ikballerine alet edenler, yalanla bunu da fetva gibi sunanlar İslam dinine zarar verdiklerini bilmelidirler. Bunlar sosyal birlik ve beraberliğimizin temellerine dinamit koyanlardır.
Bazı cemaat ve bağnaz kişilerin insanlara öğle bir din anlatımı var ki bu söylem ve ifadeleri dinimiz ile Peygamberimiz ile bağdaştırmalarımız mümkün değildir. İslami cemaat mafyalarının dini kendilerine ticari kazanç ve otoriter grup yaratma çabaları ne dinle ne de Peygamberimizin ifadeleriyle bağdaşır yanı yoktur. Bütün bu grupların sosyal hayatta yer alamadıkları liyakat-ehliyet ve ahlak yapısı kazanamadıkları, en kolay kazanç sağlayan yol olarak gördükleri yalan üzerine kurulu fetvalar üreterek yol almak istedikleri aleniyet kazanmıştır.
Türkiye dünya ekonomisinden aldığı payı artıramadıktan, dünya barışına destek sağlayamadıktan üretip ticaretini geliştiremedikten sonra, istihdam yaratıcı yatırımlar yaparak işsizliği azaltamadıktan, Hukuku –Demokrasiyi Adalet ve özgürlüğü geliştiremeden, Laiklikten uzaklaştıkça bu az gelişmişlik sürecinde daha çok cemaat örgütlerinin at koşturduğu ve fetva verdiği meydan olur. Peygamberimiz bugünlere şahit olsaydı atılan siyasi yalanları ihanetleri, zulmü dinin kapitalist dünya ya alet edilişini, savaşan dünya ya alet olduğunu, kin ve nefret ekenleri, bilim dünyasından uzaklaşıldığını görseydi “Ben size böyle bir din tebliğ etmedim” diye buyururdu.
Bu vesileyle Ramazan ayınızı kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim.