ABD kendi çıkarları söz konusu olduğunda aldığı kararlarla bütün dünyayı etki altına alarak nasıl yönlendirdiğini, vaktiyle Kenevire yasak getirerek Emperyalist emellerini nasıl koruduğunu, Kenevir için koyduğu yasakla ortaya koymaktadır. Ortadoğu’da attığı her adımda YPG-PKK gibi terör örgütlerine yaptığı yardımların arkasından hep ABD’nin dünya genelindeki çıkarları söz konusu olmaktadır. Bütün dünya’da Kenevirin yasaklanmasında da ABD kendi çıkarları doğrultusunda kararlar almış, propaganda ve siyasi baskı yöntemleriyle bütün dünya devletlerini etkilemiştir.

ABD’nin kenevir üzerine oynadığı ve geliştirdiği oyunlar bunlarken biz önce kenevirin nasıl bir bitki olduğuna ne gibi yarar ve zararlarının olduğuna bir bakalım.

İnsanlık tarihinin en eski bitkilerindendir. Vaktiyle ABD’de bile üretimi teşvik edilmiş, Kenevir üretmeyen çiftçiye cezalar kesilmişti.

Bir dönüm Kenevirden dört dönüm ağaca eş kağıt elde ediliyor. Bir ağaç yirmi yılda yetişirken, Kenevir dört ayda yetişiyor. Keneviri sekiz kez dönüşümlü olarak kağıda dönüştürebiliyorsunuz.  Ağaç sadece üç kez dönüştürülebiliyor.

Kenevir arsız bir bitki dünyanın her yerinde her koşulda yetişebiliyor. Çok az suyla yetişebiliyor. Kendisini korumak için kimyasal tarım ilaçlarına ihtiyaç duymuyor. Dayanıklı bir bitkidir.

Kenevir bitkisiyle üretimi yaygınlaştırılsa idi bütün tekstil ürünlerini daha kolay ve ucuza elde etmek mümkün olabilecekti. Dolayısıyla tarım ilaçlarına da gerek duyulmayacaktı.

Tüm Petro-kimya ürünleri yenilenebilir olarak Kenevir bitkisinden petrol den elde edilen ürünlerden daha az masraf ve maliyetlerle elde edilebilecekti.

İlaç yapımında, kağıt elde etmede, yakıt olarak kullanımda, kumaş yapımında, Otomobil sanayinde, çelikten daha sağlam madde elde edilmesinde, Petrol ve Petro-kimyanın var olduğu her alanda, kozmetik ve sabun yapımında, AIDS-Glokom-Kanser tedavisinde, kemoterapi-Radyasyon etkisini azaltma-astım-mide hastalıklarının tedavisinde-Romatizma tedavisinde kullanılan bir bitki olup eski medeniyetlerde çokça ve sıklıkla kullanılır idi.

Kenevir bataklık kurutmada çok etkilidir. Olağanüstü oksijen üretir. Bu gün dünyamızın Petrol atıkları ile nasıl kirlendiğini düşünürsek öneminin ne kadar artmış olduğunu anlarız. Radyasyon temizleyicidir. Bir dönümlük Kenevir yirmi beş dönümlük orman kadar oksijen üretir.

İlk kot pantolon (KANVAS) kenevirden yapılmıştır. Tohumunun protein değeri çok yüksektir. KOLESTROL değeri çok düşüktür. İçinde iki yağ asidi barındırır. Başkaca hiçbir bitki de bu kadar düşük düzeyde yağ asidi bulunmaz.

Halat, sicim, ip, çuval, ayakkabı yapımında, halı, döşeme ve asfalt yolların yapımında petrol ürünü asfalt tan daha sağlam ve çok uzun yıllar bozulmayan daha ucuza maliyeti olan bir bitkidir.

Hayvancılıkta hormon kullanımına gerek bırakmayan tek bitkidir. Ülkemizde ki et veriminin-üretiminin ne kadar düşük düzeyde olduğu düşünülürse önemi o kadar anlaşılmış olur.

Plastikten üretilen ürünlerin tamamı Kenevirden elde edilebiliyor. Üretilen ürün doğada kısa zamanda doğada eriyor.

Kenevir katkılı asfalt bozulmuyor asırlar boyu dayanabiliyor. Binaların yapımında yalıtım malzemesi olarak kullanılıyor. Ve daha ucuz olup binaya yük getirmiyor.

Boya yapımında kullanılıyor. Suyu kirletmiyor ayrışıyor. Bu kadar özellik taşıyan bir bitki niçin-neden ve hangi amaçlarla yasaklanıyor. Baştan söyleyelim ki yanlış anlam çıkmasın. Serbest piyasada kötü amaçlı kullanılmasına şahısların ellerinde üretilmesine bende karşıyım. Ancak Kenevirin bunca güzel ve doğa dostu bir bitki olmasının yanı sıra,kim neden-niçin yasak getirdi onu görmekte ve anlamakta yarar var.

Eski medeniyetlerce her alanda üretimi yapılan ve kullanılan bu bitki, söz konusu ABD çıkarları olunca Emperyalist emellerine hizmet için siyasi baskı ve propaganda yöntemleriyle yasaklanıyor. Ve ABD de ki milyarder dayanışması sonucu vahşi paylaşım başlıyor. Tıpkı bu gün Ortadoğu da çatıştırıp silah yardımı yaptıkları terör örgütleri gibi. Çatıştır-Karıştır. Parçala ve hükmet politikalarının varlığı gibi.

Yasak getirenlerin başında, ülke genelinde zengin ormanları olan, Gazete-dergi gibi yayın organları sahibi ve kağıt Sanayinde- üretiminde yer alan WİLYAN RANDOV HEARTS var.  Aynı zamanda altın da üretiyor. Ülkesinde kenevir üretimi ile kağıt elde edenleri rakip olarak görüyor. Zamanla ABD de siyaset içinde yerini alınca yandaşlarınca dayanışmaya girip paylaşmaya ve yasak getirmeye başlıyorlar.

ROCKEFELLER: ABD’nin en zengin adamlarından. O günün milyarderlerinden. Kenevirden elde edilen Kenevir yağını ve kenevir ürünlerini petrolden elde ettiği ürünlerin rakibi olarak görüyor. Kenevirden yapılan kağıt onun da tek rakibi idi. Aynı zamanda Kenevirden elde edilen ilaçlar nedeniyle Petro-kimya ürünü ilaçların satışı yok denecek kadar azalmıştı. ROCKEFELLER siyasetteki yerini alınca da yandaşları ile dayanışma-paylaşım yaparak Kenevir üretimine yasak getirme ortaklığına başladı.

ANDREW MELON: Kenevir’e yasak getiren ortaklardan biri. Petrol üreticisi ve milyarder. Plastik ve onun yan ürünlerini üretmek için patent sahibi. Plastik-selefon-naylon-metanol gibi ürünleri üretiyor. Bilindiği gibi doğada yüz yılda erimeyen petrol ürünleri. Tek rakibi Kenevir ürünleri ve onun üreticileriydi.

Bu ABD’li Milyarderler 1930’lu yıllarda siyasetteki yerlerini alarak dayanışma içinde paylaşıma ve yasaklamaya başlamışlar. MELON Hazine Bakanı olmuş. Kendi ülkelerinde söz sahibi olunca da türlü yalan ve bahanelerle Kenevire yasak koymuşlar. Bahane olarak ta yanlış ellerde uyuşturucu sektöründe ve kara parada kullanılması olmuş. Amaçları buna engel olmakmış.

Bütün dünyayı bu bahaneyle uyutarak, siyasi etki ve propagandayla etkileyerek başarıya da ulaşmışlar. Zamanla Kenevir den üretilenlerin yerini Petro-kimya ürünleri-ormandan elde edilen kağıt-İlaç gibi maddeler petrolden elde edilmeye başlanmış. Ve dünya havada –suda kirlenerek, ormanları ve oksijeni yok edilerek-Denizlerini çöplüğe dönüştürerek bu günlere gelmiş.

Yapanlar belli karar alıcılar belli. Bu gün hala dünya ülkelerini etkilemeye, üstün silah teknolojisi üreterek ona bağımlı kılmaya, siyasi baskı ve güç oluşturarak kurdukları ortaklıklarla ülkeleri kendi Emperyalist emelleri uğrunda kullanmaya devam ediyorlar. Dün olduğu gibi bu günde kirli oyunlarını ortaklık ve müttefiklik tanımayarak sergiliyorlar.

Dünyamızı zarar veren Petro-kimya ürünleri yerine, Kenevir ürünlerine dayalı ancak devlet denetim ve gözetimi altında tutulan bir siyasi irade oluşturulabilseydi, dünyanın da ve ülkemizin de geleceği bu kadar kötü olmayabilecekti. Devletin denetimi-gözetimi altında Kenevir üretimi yapılabilirdi. Etin-samanın ithal edildiği bir dönem yaşıyoruz. Tarımda ve Hayvancılıkta gerilemeye başladık. Kimyasal ilaçlarla bitkilerimizi de insanlarımızı da ithalini yaparak zehirliyoruz. Bunun yanı sıra hasta bir toplum oluştu ilaç ithaline bağımlı yaşıyoruz. Bütün bu olumsuzlukların tek çaresi kendi milli ve yerli üretimimizi geliştirmek olmalıdır. Kenevir üretimi de sorunlarımıza çare olabilecektir.

 Dün Türkiye’ye HAŞHAŞ ekimi ve Ambargosu uygulayan ABD Bu günde Ortadoğu da Terör örgütlerinin yanın da olup destekçisidir. 1930’lardan beri kendi Emperyalist çıkarları doğrultusunda ve bunun yalan propagandalarını yaparak Keneviri yasaklanmıştır. Ortadoğu da attığı her kirli adımın arkasından ABD çıkmaktadır. YPG-PKK gibi örgütlerin arkasında hep ABD vardır. Türkiye, batı dünyasından ABD müttefikliğinden vazgeçmeden çağdaş dünya ya ayak uydurarak yeni kararlı disiplinli ülke çıkarlarını gözeten, ithalat bağımlılığından kaçınan kendi Milli ve yerli siyasi iradesini sergileme yoluna gitmelidir.